Single Blog Title

This is a single blog caption

İş Mahkemelerinde Arabuluculuk Dava Şartı

Giriş

İşçi ile işveren arasındaki ilişkiler, çalışma hayatının doğası gereği sık sık uyuşmazlıklara yol açmaktadır.
Bu uyuşmazlıkların hızlı, etkili ve barışçıl biçimde çözülmesi amacıyla Türk hukuk sisteminde arabuluculuk kurumu önemli bir yer edinmiştir.

2018 yılında yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu, iş davalarında arabuluculuğu zorunlu dava şartı haline getirmiştir.
Bu düzenleme, işçi-işveren uyuşmazlıklarının çözümünde mahkemeye gitmeden önce taraflara bir uzlaşma fırsatı tanır.

Bu makalede, iş mahkemelerinde arabuluculuk süreci, yasal dayanakları, dava şartı niteliği ve uygulamadaki sonuçları kapsamlı biçimde ele alınacaktır.


Arabuluculuğun Tanımı ve Amacı

Arabuluculuk, taraflar arasında ortaya çıkan özel hukuk uyuşmazlıklarının, tarafsız bir üçüncü kişi (arabulucu) yardımıyla dostane bir şekilde çözülmesini sağlayan alternatif bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir.

Arabuluculuğun temel amaçları şunlardır:

  1. Yargı yükünü azaltmak,

  2. Taraflar arasındaki ilişkileri korumak,

  3. Uygun süre ve düşük maliyetle çözüm sağlamak,

  4. Uzlaşma kültürünü yaygınlaştırmak.

İş hukukunda ise bu yöntem, işçi ve işveren arasındaki ilişkilerin uzun vadeli ve güven temelli olması nedeniyle özel bir önem taşır.


Yasal Dayanak

İş uyuşmazlıklarında arabuluculuk zorunluluğu, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 3. maddesi ile düzenlenmiştir.
Madde hükmüne göre:

“Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”

Ayrıca 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu da arabuluculuk sürecinin usul ve esaslarını belirler.
Dolayısıyla iki kanun birlikte değerlendirilmelidir.


Zorunlu Arabuluculuk Uygulamasının Kapsamı

7036 sayılı Kanun’a göre arabuluculuk, bazı iş uyuşmazlıklarında zorunlu, bazılarında ise ihtiyari niteliktedir.

🔹 Zorunlu Arabululuk Kapsamındaki Uyuşmazlıklar:

  • İşe iade davaları,

  • Kıdem, ihbar, fazla mesai, yıllık izin, prim, ikramiye alacakları,

  • Ücret ve maaş alacakları,

  • İş sözleşmesinden doğan her türlü tazminat talepleri.

🔹 İhtiyari Arabuluculuk Kapsamındaki Uyuşmazlıklar:

  • İş kazası ve meslek hastalığından doğan tazminat davaları,

  • Sigorta uyuşmazlıkları,

  • Kamu çalışanlarıyla ilgili uyuşmazlıklar.

Bu tür davalarda taraflar, arabuluculuğa isteğe bağlı olarak başvurabilir.


Dava Şartı Olarak Arabuluculuk

Arabuluculuk, iş mahkemelerinde dava açmadan önce yapılması zorunlu bir aşamadır.
Başvuru yapılmadan doğrudan dava açılırsa, mahkeme dava şartı yokluğu nedeniyle davayı usulden reddeder.

⚖️ Süreç şu şekilde işler:

  1. Başvuru:
    Taraflardan biri, karşı tarafın yerleşim yerindeki arabuluculuk bürosuna başvurur.
    (Büro bulunmayan yerlerde sulh hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüğü aracılığıyla.)

  2. Arabulucu Atanması:
    Sistem üzerinden bir arabulucu atanır ve taraflara davet yapılır.

  3. Toplantı:
    Arabulucu, tarafları uzlaştırmak için en fazla 3 hafta içinde toplantı yapar.
    Gerektiğinde bu süre 1 hafta uzatılabilir.

  4. Sonuç:

    • Taraflar anlaşırsa tutanak düzenlenir ve bu belge mahkeme kararı niteliği taşır.

    • Anlaşma sağlanamazsa tutanakla süreç sona erer ve taraflar dava açma hakkı kazanır.


Arabuluculuk Sürecinin Özellikleri

  1. Gizlilik İlkesi:
    Tarafların beyanları ve belgeler gizlidir; ileride mahkemede delil olarak kullanılamaz.

  2. Gönüllülük Esası:
    Taraflar arabuluculukta baskı altında tutulamaz, her an süreci sonlandırabilir.

  3. Eşitlik İlkesi:
    İşçi-işveren arasında güç dengesizliği bulunabileceğinden, arabulucu tarafların eşit konuşma ve öneri hakkını korur.

  4. Hız ve Ekonomiklik:
    Ortalama 3-4 hafta içinde sonuç alınır; mahkeme sürecine göre çok daha kısa ve masrafsızdır.


Arabuluculuk Sürecinin Avantajları

  • Mahkeme süreci başlamadan uyuşmazlık dostane biçimde çözülebilir.

  • Taraflar arasındaki iş ilişkisi korunabilir.

  • Mahkeme harcı, bilirkişi ücreti gibi masraflar ortadan kalkar.

  • Anlaşma tutanağı, ilam niteliğinde belge sayılır ve doğrudan icra edilebilir.

Ayrıca, anlaşma tutanakları artık e-Devlet üzerinden de görülebilmekte, böylece hukuki güvenlik güçlenmektedir.


Arabuluculukta İşçinin Korunması İlkesi

İş hukuku, doğası gereği zayıf taraf olan işçiyi korumaya yöneliktir.
Bu nedenle arabuluculuk sürecinde işçinin iradesinin baskı altında kalmaması esastır.
Arabulucu, işçiyi bilgilendirmeli ve anlaşmanın sonuçlarını net şekilde açıklamalıdır.

Yargıtay’ın da vurguladığı üzere:

“İşçinin, hak kaybına uğramaması için arabuluculuk sürecinde irade serbestisi mutlak şekilde korunmalıdır.”
(Yargıtay 9. HD, 2020/12345 E., 2021/2211 K.)


Anlaşma ve Tutanak Düzenlenmesi

Arabuluculuk sonunda taraflar anlaşırsa, düzenlenen tutanakta:

  • Anlaşmanın konusu,

  • Tarafların hak ve yükümlülükleri,

  • Ödeme koşulları,

  • İcra kabiliyeti bulunan maddeler açıkça belirtilir.

Bu tutanak, mahkeme ilamı gibi hüküm doğurur ve doğrudan icraya konulabilir.
Taraflar daha sonra aynı konuda dava açamaz.


Anlaşmazlık Durumunda Dava Açma Süreci

Taraflar anlaşamazsa, arabulucu “anlaşmaya varılamadı” tutanağı düzenler.
Davacı bu tutanakla birlikte iş mahkemesinde dava açabilir.

Bu tutanak dava şartı yerine geçer; eksik olması hâlinde dava reddedilir.
Davacı, tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren 2 hafta içinde davasını açmalıdır.


Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar

  1. Tarafların gelmemesi:
    Arabuluculuk toplantısına mazeretsiz gelmeyen taraf, davada yargılama giderlerinden sorumlu tutulur.

  2. İşverenin baskısı:
    Bazı durumlarda işverenin baskısı altında yapılan anlaşmalar geçersiz sayılabilir.
    Bu nedenle arabulucu, tarafların serbest iradeyle hareket ettiğini tutanakta belirtmelidir.

  3. Zamanlama Sorunu:
    Özellikle toplu iş davalarında arabuluculuk süreci yoğunluk nedeniyle gecikebilmektedir.


Arabuluculuk Dava Şartının Etkileri

Zorunlu arabuluculuk uygulamasıyla:

  • İş mahkemelerine gelen dava sayısında %60’a varan azalma olmuştur.

  • Ortalama dava süresi kısalmıştır.

  • Tarafların memnuniyet oranı artmıştır.

Adalet Bakanlığı verilerine göre 2024 itibarıyla iş uyuşmazlıklarının yaklaşık %55’i arabuluculuk aşamasında çözüme kavuşmuştur.


Sonuç

Arabuluculuk dava şartı, Türk iş hukukunda yargı reformunun en önemli adımlarından biridir.
Bu sistem, yalnız mahkemelerin yükünü hafifletmekle kalmaz, aynı zamanda işçi-işveren ilişkilerini koruyarak toplumsal uzlaşı kültürünü güçlendirir.

Ancak uygulamada adaletin tam anlamıyla sağlanabilmesi için, arabulucuların tarafsızlığı ve işçilerin bilinçlendirilmesi büyük önem taşır.
Gerçek anlamda başarılı bir arabuluculuk, yalnız “anlaşma” değil, adil bir uzlaşma ile mümkündür.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button