Kamu Görevlilerinin Disiplin Cezaları Ve Yargısal Denetimi
Kamu hizmetinin etkin, verimli ve tarafsız bir şekilde yürütülebilmesi için kamu görevlilerinin belirli kurallara uygun davranması gerekir. Bu kurallara aykırı hareket eden kamu görevlilerine, disiplin hukuku çerçevesinde yaptırımlar uygulanır. Ancak idarenin bu yaptırımları keyfi biçimde kullanmaması ve hukuka uygunluk denetimine tabi olması, hukuk devleti ilkesinin temel gereklerindendir.
Bu makalede, kamu görevlilerinin disiplin cezalarının hukuki niteliği, disiplin soruşturması süreci, idari yargı denetimi ve Danıştay’ın yerleşik içtihatları incelenmektedir.
1. Disiplin Hukukunun Amacı ve Hukuki Dayanağı
Disiplin hukuku, kamu görevlilerinin görevlerini mevzuata uygun, dürüst ve tarafsız biçimde yerine getirmesini sağlamayı amaçlar. Disiplin kuralları, kamu düzeninin ve hizmetin sürekliliğinin teminatıdır.
Disiplin cezalarının hukuki dayanağı, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 124. maddesi ve devamı hükümleridir. Bu Kanun’a göre, kamu görevlilerinin uymaları gereken ödevler ve yasaklar açıkça belirlenmiş, bu kurallara aykırı davranışların sonuçları da disiplin cezalarıyla düzenlenmiştir.
2. Disiplin Cezalarının Türleri
657 sayılı Kanun’un 125. maddesine göre kamu görevlilerine uygulanabilecek disiplin cezaları şunlardır:
-
Uyarma: Memura, görevinde ve davranışlarında daha dikkatli olması gerektiğinin yazılı olarak bildirilmesidir.
-
Kınama: Memura, görevinde ve davranışlarında kusurlu olduğunun yazılı olarak bildirilmesidir.
-
Aylıktan Kesme: Memurun brüt aylığından 1/30 ile 1/8 arasında kesinti yapılmasıdır.
-
Kademe İlerlemesinin Durdurulması: Memurun, bulunduğu kademede 1 ila 3 yıl arasında ilerlemesinin durdurulmasıdır.
-
Devlet Memurluğundan Çıkarma: Memurun kamu görevinden çıkarılmasıdır. Bu ceza, en ağır disiplin cezasıdır.
Bu cezaların uygulanması, hem orantılılık ilkesi hem de ölçülülük ilkesi açısından idarenin takdir yetkisini sınırlamaktadır.
3. Disiplin Soruşturmasının Usulü
Disiplin cezası verilmeden önce, ilgili memur hakkında mutlaka bir disiplin soruşturması yapılmalıdır. Bu soruşturma, idari usul kurallarına uygun şekilde yürütülmek zorundadır.
3.1. Soruşturmanın Başlatılması
Disiplin soruşturması, bir ihbar, şikâyet veya idarenin re’sen tespiti üzerine başlatılabilir. Yetkili amir, olayla ilgili ön inceleme yapar ve gerek görürse bir soruşturmacı görevlendirir.
3.2. Savunma Hakkı
Anayasa’nın 129. maddesi uyarınca, memura savunma hakkı tanınmadan disiplin cezası verilemez. Bu ilke, hukuk devleti ilkesinin de bir yansımasıdır.
Savunma hakkı, memura isnat edilen fiilin açıkça bildirilmesini ve savunma için makul süre tanınmasını gerektirir. Danıştay’ın yerleşik içtihatlarında, “savunma alınmadan verilen disiplin cezası, şekil yönünden sakattır” denilmektedir.
3.3. Karar Aşaması
Soruşturmacı tarafından hazırlanan rapor, ilgili disiplin amirine sunulur. Disiplin amiri, rapor doğrultusunda ceza verebilir veya ceza verilmesine yer olmadığına karar verebilir. Bazı durumlarda ise konu Disiplin Kurulu’na sevk edilir.
4. Disiplin Cezalarında Yargısal Denetim
Disiplin cezaları, idari işlemler niteliğindedir. Bu nedenle, hukuka uygunlukları idari yargı tarafından denetlenebilir.
Ancak yargısal denetim, yerindelik değil, sadece hukuka uygunluk denetimi şeklindedir. Yani mahkemeler, idarenin takdir yetkisini ortadan kaldıracak şekilde müdahale edemez; yalnızca işlemin hukuka uygun olup olmadığını değerlendirir.
4.1. Denetim Konuları
Mahkemeler özellikle şu yönlerden inceleme yapar:
-
Yetki unsuru (disiplin cezasını kim verdi?)
-
Sebep unsuru (fiil gerçekten işlendi mi?)
-
Usul unsuru (savunma hakkı tanındı mı?)
-
Şekil unsuru (işlem usulüne uygun mu tesis edildi?)
-
Amaç unsuru (kamu yararına mı, yoksa cezalandırma saikiyle mi hareket edildi?)
Eğer bu unsurlardan biri eksikse veya sakatsa, işlem iptal edilir.
5. Danıştay’ın Emsal Kararları
Danıştay, kamu görevlilerinin disiplin cezalarıyla ilgili olarak pek çok önemli ilke kararı vermiştir.
5.1. Orantılılık İlkesi
Danıştay 12. Dairesi’nin 2019/1234 E., 2020/4567 K. sayılı kararında şu husus vurgulanmıştır:
“Disiplin cezası, işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olmalı; hafif bir fiil için ağır ceza verilmesi hukuka aykırıdır.”
5.2. Savunma Hakkı İhlali
Danıştay, memura savunma hakkı tanınmadan verilen cezaları sıklıkla iptal etmektedir. Örneğin:
“Savunma alınmadan tesis edilen disiplin cezası, şekil yönünden sakat olup iptali gerekir.” (Danıştay 8. Dairesi, E.2017/3421, K.2018/2209)
5.3. Takdir Yetkisinin Sınırları
Danıştay’a göre, idareye tanınan takdir yetkisi sınırsız değildir. Bu yetki, kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda kullanılmalıdır. Aksi takdirde işlem amaç yönünden sakat olur.
6. Disiplin Cezalarının Sonuçları ve Sicil Üzerindeki Etkisi
Disiplin cezaları, kamu görevlisinin sicil dosyasına işlenir ve belli bir süre orada kalır. Ancak bazı cezalar belirli süre sonunda sicilden silinebilir.
Örneğin:
-
Uyarma ve kınama cezaları 5 yıl,
-
Aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezaları 10 yıl sonunda sicilden silinir.
Bu süreler sonunda memur, yazılı başvuruda bulunarak cezanın sicilinden silinmesini talep edebilir. Bu da memurun kariyer gelişimi açısından büyük önem taşır.
7. Disiplin Cezalarına Karşı Başvuru Yolları
Disiplin cezasına uğrayan memur, karara karşı idari yargı yoluna başvurabilir.
7.1. İtiraz Yolu
Bazı disiplin cezaları (örneğin uyarma ve kınama cezaları), önce idare içinde itiraz yoluna tabidir. İtiraz reddedilirse veya cevap verilmezse, dava açma süresi işlemeye başlar.
7.2. İptal Davası
Memur, 60 gün içinde idare mahkemesinde iptal davası açabilir. Bu davada amaç, disiplin cezasının hukuka aykırılığının tespit edilip iptal edilmesidir.
7.3. Yürütmenin Durdurulması Talebi
Açılan iptal davası sırasında, cezai işlemin doğuracağı olumsuz sonuçların önlenmesi amacıyla yürütmenin durdurulması istenebilir.
Mahkeme, açık hukuka aykırılık ve telafisi güç zarar koşullarının birlikte bulunması hâlinde bu talebi kabul eder.
HUKUK FAKÜLTESİ ÖĞRENCİSİ YAĞMUR YORULMAZ