Şike ve Teşvik Priminde Suç Tipleri
1. Giriş
Türk sporunda şike ve teşvik primi fiilleri, yalnızca sportif etik bakımından değil, aynı zamanda ceza hukuku bakımından da ağır suçlar arasında yer alır.
2011’de yürürlüğe giren 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun, bu fiilleri ilk kez bağımsız birer suç tipi olarak düzenlemiş, Türk Ceza Kanunu’ndaki genel hükümlere göre özgün bir ceza politikası getirmiştir.
Bu makalede, şike ve teşvik primi suçlarının unsurları, fail tipleri, manevi unsur (kast), ispat sorunları ve Yargıtay’ın yerleşik yaklaşımı incelenecektir.
Odak anahtar kelime: “şike suçu 6222”
2. Hukuki Dayanak: 6222 sayılı Kanun m.11
2.1. Maddenin Yapısı
6222 sayılı Kanun’un 11. maddesi, “Şike ve Teşvik Primi” başlığı altında iki ayrı suç tipi düzenler:
-
Madde 11/1: Şike suçu,
-
Madde 11/2: Teşvik primi suçu.
Ayrıca maddenin devamında cezanın artırıcı-indirici nedenleri ve tüzel kişilere uygulanacak güvenlik tedbirleri belirlenmiştir.
2.2. Şike Suçu Tanımı
“Bir spor müsabakasının sonucunu etkilemek amacıyla, sporcu, yönetici, teknik adam, hakem veya diğer görevlilere menfaat temin eden kişi hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis ve adlî para cezası verilir.”
Bu tanım, müsabaka sonucunu manipüle eden hileli anlaşma fiilini cezalandırır.
2.3. Teşvik Primi Suçu Tanımı
“Bir spor müsabakasında bir takımın galip gelmesini veya berabere kalmasını sağlamak amacıyla menfaat temin eden kişi hakkında altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir.”
Burada amaç, sonucu “lehine” değil “aleyhine” etkilemektir. Yani şike gibi manipülasyon değil, rakibi kazanması için motive etme söz konusudur.
3. Suçların Unsurları
3.1. Maddi Unsur
a) Fiil
Her iki suçta da temel fiil menfaat temin etmek veya vaadinde bulunmaktır.
Fiil maddi olarak gerçekleşmese bile, menfaatin vaat edilmesi yeterlidir.
Örneğin bir yöneticinin “galip gelirseniz prim var” demesi, fiili tamamlar.
b) Konu
Korumak istenen hukuki değer sporun dürüstlüğü ve adil rekabet ortamıdır.
Bu nedenle suçun oluşması için fiilin gerçekten sonucu etkilemiş olması gerekmez; amaç yeterlidir.
3.2. Manevi Unsur (Kast)
Her iki suç doğrudan kastla işlenebilir.
Failin amacı müsabakanın sonucunu etkilemek olmalıdır.
Taksir veya olası kast hâlinde suç oluşmaz.
Yargıtay 19. Ceza Dairesi, 2020/642 E., 2021/245 K. sayılı kararında:
“Müsabaka sonucunu etkileme amacı bulunmayan menfaat ilişkileri, 6222 m.11 kapsamında şike suçu oluşturmaz.”
demiştir.
3.3. Fail
Kanun, fail açısından geniş bir çerçeve çizer:
-
Sporcu,
-
Yönetici,
-
Teknik adam,
-
Hakem,
-
Kulüp çalışanı,
-
Veya bunlarla bağlantılı üçüncü kişiler (örneğin menajer, sponsor).
Dolayısıyla herkes fail olabilir.
Ancak teşvik primi suçunda fail genellikle karşı takımdan veya üçüncü şahıs olarak ortaya çıkar.
4. Şike – Teşvik Primi Ayrımı
Kriter | Şike | Teşvik Primi |
---|---|---|
Amaç | Müsabaka sonucunu aleyhine etkilemek | Müsabaka sonucunu lehine etkilemek |
Fail–Mağdur | Aynı takım içinde ya da rakip kulüple iş birliği | Rakip takıma menfaat sağlama |
Ceza | 1 – 3 yıl hapis + adli para cezası | 6 ay – 2 yıl hapis |
TCK Hükümleriyle İlişki | TCK m.158 (nitelikli dolandırıcılık) ile benzerlik | Rüşvet/dürüstlük ihlali niteliği |
5. Yargıtay Uygulaması
5.1. Yargıtay 19. Ceza Dairesi – 2021/215 E., 2022/1374 K.
“Müsabaka sonucunu etkilemeye elverişli olmayan teşebbüsler, hazırlık hareketi niteliğinde olup cezalandırılamaz.”
Bu kararda, suçun teşebbüs aşamasında kalması durumunda cezalandırılabilmesi için fiilin “sonucu etkileyebilecek nitelikte” olması gerektiği vurgulanmıştır.
5.2. Yargıtay 7. Ceza Dairesi – 2019/462 E., 2020/875 K.
“Şike anlaşmasının taraflarının birbirine menfaat sağlamadan yalnızca temenni ve sözlü beyanlarla hareket etmesi, fiilin tamamlanması için yeterli değildir.”
Bu içtihat, menfaat unsurunun somutlaşması gerektiğini açıkça belirtmiştir.
5.3. Yargıtay 19. Ceza Dairesi – 2020/1108 E., 2020/3746 K.
“Şike anlaşmalarında aracı menajerler aracılığıyla yapılan menfaat temini de sorumluluğu ortadan kaldırmaz. Menajer, azmettiren veya yardım eden sıfatıyla cezalandırılır.”
Bu kararla Yargıtay, menajerlerin ve üçüncü kişilerin sorumluluğunu geniş yorumlamıştır.
6. Delil ve İspat Sorunları
6.1. İletişim Kayıtları ve Gizli Dinleme
6222 m.11 suçları, katalog suçlar arasında yer aldığından, CMK m.135 uyarınca telekomünikasyon yoluyla iletişimin denetlenmesi mümkündür.
Ancak ölçülülük ve hâkim kararı şartları aranır.
Yargıtay 19. CD, 2018/1532 E., 2019/5871 K. kararında:
“Dinleme kararı alınmadan elde edilen tape kayıtları hukuka aykırıdır; delil olarak kullanılamaz.”
6.2. Bankacılık Kayıtları ve Menfaat Akışı
Şike suçunun en belirgin delili para transferleridir.
MASAK raporları, banka dekontları, WhatsApp yazışmaları gibi belgelerle desteklenmesi gerekir.
Ancak para akışının “spor müsabakasının sonucu”yla doğrudan bağlantısı kurulamazsa, suç unsurları tamamlanmaz.
6.3. İtiraf ve Etkin Pişmanlık
6222 m.11/7’ye göre, suçun ortaya çıkmasına yardımcı olan fail hakkında ceza indirimi veya cezasızlık uygulanabilir.
Bu hüküm, “etkin pişmanlık” niteliğindedir.
Ancak yalnızca fiili tamamen aydınlatan beyanlar için geçerlidir; savunma taktiği niteliğindeki kısmi itiraflar yarar sağlamaz.
7. Tüzel Kişilerin Sorumluluğu
Kanun’un m.18 maddesi, tüzel kişilere güvenlik tedbiri uygulanmasını öngörür.
Eğer şike veya teşvik fiili, bir kulübün yararına işlenmişse:
-
Müsabakadan men,
-
Puan silme,
-
Para cezası gibi yaptırımlar uygulanabilir.
Bu yaptırımlar, TFF Disiplin Kurulları’nın kararlarıyla ceza yargılamasından bağımsız olarak yürütülür.
Yargıtay, “aynı fiil nedeniyle hem idari hem cezai yaptırım uygulanmasının mükerrerlik oluşturmadığı” yönündedir (Yargıtay 7. CD, 2021/456 E., 2021/872 K.).
8. Müsabaka Sonucunun Etki Kriteri
Şike suçunda netice aranmaz; fiilin sonucu değiştirmesi gerekmez.
Ancak Yargıtay, kastın belirlenmesi açısından “etki ihtimali”ni dikkate alır.
Örneğin:
Bir kalecinin kendi kalesine kasıtlı gol atması durumunda sonuç doğrudan etkilenmiştir.
Buna karşın, yedek bir oyuncunun oynayıp oynamamasına ilişkin teşebbüs, etkisiz fiil sayılabilir.
9. Spor Tahkim ve Ceza Yargılaması İlişkisi
CAS ve TFF Tahkim Kurulu, disiplin cezası bakımından yetkilidir.
Ancak şike suçu adli yargının konusudur.
Bu nedenle, CAS’ta beraat eden bir kulüp veya sporcu, Türk ceza mahkemesinde mahkûm olabilir.
Nitekim Fenerbahçe–Trabzonspor dosyasında CAS kararı, ceza mahkemesi kararını bağlamamıştır.
Bu ayrım, “disiplin–ceza sorumluluğu ayrılığı” olarak adlandırılır.
10. Yargıtay Çizgisinin Genel Değerlendirmesi
Yargıtay, son yıllarda şike suçlarına ilişkin yorumunu daraltıcı ve delil odaklı hâle getirmiştir.
Özellikle 2018 sonrası içtihatlarda şu ilkeler öne çıkmaktadır:
-
Menfaat unsuru somut olmalı,
-
Kast doğrudan olmalı,
-
İletişim kayıtları tek başına yeterli değil,
-
Şüpheden sanık yararlanır (in dubio pro reo) ilkesi,
-
Disiplin cezası ile adli ceza ayrı değerlendirilir.
Bu yaklaşım, ceza hukukunun belirlilik ve orantılılık ilkelerine uygun bir içtihat çizgisi oluşturmuştur.
11. Sonuç
Şike ve teşvik primi suçları, sporda dürüstlük ilkesine yöneltilmiş en ciddi tehditlerdir.
Ancak bu suçların ispatı, hem kastın varlığı hem de menfaat ilişkisinin somutluğu bakımından son derece güçtür.
Bu nedenle yargılama sürecinde:
-
Hukuka uygun delil,
-
Doğrudan bağlantı,
-
Şüpheden sanık yararlanır ilkesi
mutlaka gözetilmelidir.
6222 sayılı Kanun’un amacı, sporu cezalandırma alanına taşımak değil; etik değerleri koruyarak rekabetin dürüstlüğünü sağlamaktır.
Bu bilinçle yürütülen soruşturmalar, hem kulüpler hem de spor camiası açısından güven tesis edecektir.