Israrlı Takip Suçu ve İçtima (TCK m.123/A ile diğer suçların kesişimi)
Israrlı takip, kendi başına bağımsız bir tip olmakla birlikte uygulamada tehdit, hakaret, kişilerin huzur ve sükûnunu bozma, haberleşmenin gizliliğini ihlal, özel hayatın gizliliğini ihlal, cinsel taciz, hürriyeti tahdit ve 6284 sayılı Kanun kapsamındaki tedbir ihlali gibi pek çok fiille aynı olay örgüsü içinde karşımıza çıkar. Bu nedenle içtima tartışması neredeyse her dosyada merkezî önemdedir. Esas soru şudur: Aynı fiil veya fiil dizisi, hem 123/A tipikliğini hem de başka bir suçun tipikliğini karşıladığında hangi hüküm uygulanacaktır; birlikte mi, yoksa tek hükümle mi cezalandırılacaktır?
1) Fikrî içtima (TCK m.44) – Tek fiilden birden çok suç görünümü
Failin tek bir fiili birden çok suçun unsurunu karşıladığında, kural olarak daha ağır cezayı gerektiren hüküm uygulanır. Israrlı takip “ısrar” ve “ciddi huzursuzluk/güvenlik endişesi” neticesiyle tanımlandığı için, aynı hareket hem tehdit (örneğin “seni bulacağım, evinin önündeyim”) hem de 123/A’ya vücut verebilir. Bu durumda mahkeme, somut olayda hangi tipin yaptırımının daha ağır olduğuna ve hangi tipin koruduğu hukuki değerin esas ihlal edildiğine bakarak birini tercih eder. Tehdidin yoğun, somut ve yakın tehlike yaratacak boyuta ulaştığı vakalarda TCK 106 çoğu kez ağır basar; tehdit tonu daha düşük, fakat ısrarın sürekliliği ve mağdurdaki endişe neticesi belirginse 123/A asıl norm kabul edilir. Aynı şekilde sürekli gece aramalarıyla özel hayatın gizliliğine yönelik görüntü veya konum paylaşımı iç içe geçtiğinde, amaçlanan koruma alanı ağır basan norma öncelik verilir. Tek bir Whatsapp mesajıyla hakaret yanında 123/A tipikliği doğmaz; çünkü 123/A’da ısrar ve netice şartı aranır. Bu ayrım, m.44 uygulamasında belirleyicidir.
2) Bileşik suç ve tüketen–tüketilen norm ilişkisi
Bazı dosyalarda 123/A, adeta bir “şemsiye” davranış örüntüsü olarak tehdit veya hakaretin içine gömülü kalır. Fail, mağduru aylarca takip ederken aynı zamanda her gün hakaret ve aşağılama ifade eden mesajlar atıyorsa, hakaret ısrar unsurunun taşıyıcısıdır; fakat bağımsız korunan değer (şeref ve saygınlık) nedeniyle genellikle tüketilmez ve ayrı hüküm kurulabilir. Buna karşılık, israrlı takip tipikliğine ulaşabilmek için zorunlu bir unsur niteliği taşıyan, bağımsız hukuki değer ihlali yaratmayan tali eylemler (örneğin sırf arama–kapama şeklinde taciz) bazen 123/A tarafından “tüketilmiş” kabul edilerek ayrıca hükme bağlanmayabilir. İnce çizgi; tali eylemin kendi başına da tipiklik ve zarar doğurup doğurmadığıdır.
3) Gerçek (maddi) içtima – Farklı hukuki değerler, farklı fiiller
Aynı süreçte ayrı zamanlarda ve ayrı hukuki değerlere yönelen fiiller olduğunda, her biri için bağımsız hüküm kurulması gerekir. Israrlı takip sürerken fail mağduru kısa süreli de olsa araçta alıkoymuşsa TCK 109 (hürriyetten yoksun kılma) ayrıca cezalandırılır; burada 123/A’nın “ısrar”ı ile alıkoymanın “özgürlük”e doğrudan saldırısı farklı menfaatleri hedef alır. Benzer biçimde, mağdurun çıplak görüntülerini hukuka aykırı elde edip paylaşmak suretiyle ısrarına devam eden fail için 134 (özel hayatın gizliliği) ve hatta şartları varsa 132 (haberleşmenin gizliliği) gerçek içtima ile ayrıca uygulanır. 6284 kapsamında verilmiş uzaklaştırma/iletişim yasağı varken israr devam ediyorsa hem 123/A-2’nin nitelikli hali devreye girer hem de tedbir ihlaline ilişkin ayrı yaptırım (zorlama hapsi veya bağımsız suç) söz konusu olur.
4) TCK 123 ile 123/A arasındaki sınır – Normlar arası öncelik
Kişilerin huzur ve sükûnunu bozma (TCK 123) ile ısrarlı takip (123/A) sık karşılaştırılır. 123/A’daki “ciddi huzursuzluk veya güvenlik endişesi” eşiği, 123’e kıyasla daha yoğun bir ihlali arar. Olay örgüsü bu eşiğe ulaşmışsa 123/A asıl normdur; 123 tamamlayıcı kalır ve ayrıca hüküm kurulmaz. Eşik aşılmamışsa 123 uygulanır; m.44 bağlamında daha ağır norm yoksa 123 tek başına yeterlidir.
5) Zincirleme suç (TCK m.43) – Aynı suçun birden çok kez işlenmesi
Israrlı takip çoğu dosyada birden fazla tarihte tekrarlanan temaslarla ilerler. Aynı suçun değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suç işleme kararı altında işlenmesi zincirleme suçu gündeme getirir. Burada dikkat edilmesi gereken, “ısrar”ı oluşturan parçaların tek tipiklik içinde mi, yoksa birbirinden kopuk ayrı tipiklikler halinde mi değerlendirileceğidir. Genellikle tek süreçte süreklilik arz eden eylemler tek 123/A suçu kabul edilip zincirleme artırımına gidilmez; süreç kopup yeniden başlıyorsa veya farklı mağdurlara yönelen çoklu ısrar söz konusuysa zincirleme yahut çoklu suç kabulü gündeme gelebilir. Farklı mağdurlar söz konusu olduğunda her mağdur yönünden ayrı suç oluştuğu kabulü kuvvetlidir.
6) İştirak – Üçüncü kişiler aracılığıyla temas kurma
Madde metninin bizzat öngördüğü üzere üçüncü kişiler kullanılarak mağdurla ısrarlı temas kurmaya çalışma da tipik davranıştır. Bu tablo, azmettirme ve yardım etme hükümleriyle birlikte değerlendirildiğinde; aracı kişi failin kastını paylaşmıyor olsa bile yardım eden konumuna düşebilir. Failin talimatıyla “her gün ara, mesaj at” diyerek ısrar örüntüsü kurmak, hem 123/A tipikliğini hem de iştirak hükümlerini doğurur.
7) Ne bis in idem ve hükümde gösterme tekniği
Aynı fiil nedeniyle iki kez cezalandırmama ilkesi titizlikle gözetilmelidir. Mahkeme, hangi fiilin hangi hukuki değeri ihlal ettiğini, 123/A tipikliği ile diğer suç tipikliği arasındaki ilişkiyi gerekçede açıkça göstermelidir. “Asıl norm–tamamlayıcı norm” ayrımının yazılmaması, bozma sebebi olabilecek ölçüde önemlidir. Ayrıca nitelikli hâlin kaynağı olan tedbir ihlalleri, hem nitelikli 123/A gerekçesinde hem de varsa ayrı yaptırım kısmında ayrı ayrı açıklanmalıdır.
8) Pratik şablon – Hangi içtima yolu?
Somut dosyada önce fiil haritası çıkarılır: zaman çizelgesi, mağdura yönelen her temasın içeriği, tehdit–hakaret olup olmadığı, fiziki temas düzeyi, tedbir kararları ve ihlaller, üçüncü kişilerin rolü, ayrı mağdurlar. Ardından şu sıra izlenir: 123/A tipikliği (ısrar + netice) var mı? Varsa, aynı fiil tehdit/hakaret vb. tipiklikleri de taşıyor mu; ağır norm hangisi? Farklı hukuki değere yönelen bağımsız fiiller var mı; varsa gerçek içtima uygulanmalı. Tek fiil–çok suç görünümü ise m.44; aynı suçun farklı zamanlara yayılmış icrası ise m.43 tartışılır. Son aşamada 6284 ihlallerinin nitelikli hâle ve bağımsız yaptırıma etkisi yazılır, ne bis in idem korunur.
Sonuç: Israrlı takip dosyalarında içtima, mekanik bir “hepsini birlikte cezalandır” yaklaşımına değil; ihlalin ağırlık merkezini, korunmak istenen menfaati ve fiillerin ayrışmasını esas alan titiz bir sınıflandırmaya dayanır. Doğru norm seçimi ve içtima tekniği, hem adil cezanın tayini hem de kararın istinaf–temyiz denetiminde ayakta kalması için belirleyicidir.