Single Blog Title

This is a single blog caption

Aval ve Kefalet Ayrımının Uygulamadaki Önemi | TTK ve TBK Çerçevesinde Farklar

 

Aval ve Kefalet Ayrımının Uygulamadaki Önemi

Giriş

Ticaret hukukunda kıymetli evraklar, ticari ilişkilerde güveni ve öngörülebilirliği sağlayan temel araçlardandır. Bono, poliçe ve çek gibi kambiyo senetlerinin güvenilirliğini artıran kurumların başında aval gelir. Aval, borçlunun borcunun ödeneceğini garanti eden özel bir teminat türüdür.

Diğer taraftan kefalet sözleşmesi, Türk Borçlar Kanunu’nda (TBK) düzenlenmiş olup, kişisel teminat türlerinden biridir. Uygulamada sıklıkla karşılaşılan sorun, aval ile kefaletin birbirine karıştırılmasıdır. Bu iki müessese arasında önemli farklar vardır ve bu farklar tarafların hak ve yükümlülüklerini doğrudan etkilemektedir.


Avalin Hukuki Niteliği

Tanım

  • TTK m. 700-702 uyarınca aval, kambiyo senetlerinde borçlunun borcunu ödemesini güvence altına alan bağımsız bir taahhüttür.
  • Avalist, borçlunun borcunu ödememesi halinde doğrudan sorumlu olur.

Özellikleri

  • Aval, kambiyo senedinin üzerine “aval içindir” kaydı ve imza ile verilir.
  • Aval, bağımsız bir taahhüttür; kefaletten farklı olarak asıl borçtan ayrıdır.
  • Avalist, senet borçlusunun şahsi def’ilerine dayanamaz.

Kefaletin Hukuki Niteliği

Tanım

  • TBK m. 581 vd. uyarınca kefalet, bir kişinin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu yerine getireceğini taahhüt etmesidir.
  • Kefil, borçlunun borcunu yerine getirmemesi halinde sorumlu olur.

Özellikleri

  • Kefalet sözleşmesi yazılı şekilde yapılmalıdır.
  • Kefilin sorumluluğu fer’i niteliktedir; yani asıl borca bağlıdır.
  • Kefil, borçluya ait bazı def’ileri ileri sürebilir.

Aval ve Kefalet Arasındaki Temel Farklar

Özellik Aval Kefalet
Hukuki Dayanak TTK m. 700-702 TBK m. 581 vd.
Borcun Niteliği Bağımsız taahhüt Fer’i (asıl borca bağlı)
İmza Şekli Senet üzerine imza Yazılı sözleşme
Def’iler Avalist, borçluya ait def’ileri ileri süremez Kefil, borçluya ait def’ileri ileri sürebilir
Sorumluluk Asıl borçlu ile aynı derecede Borçluya bağlı, ikincil sorumluluk
Uygulama Alanı Kambiyo senetleri Genel borç ilişkileri

Yargıtay Kararları Işığında Aval ve Kefalet Ayrımı

  • Yargıtay 11. HD, 2018/3245 E., 2019/6543 K.:
    “Aval, kambiyo senedine özgü bir teminat olup kefalet hükümlerine tabi değildir. Avalistin sorumluluğu asıl borçtan bağımsızdır.”
  • Yargıtay 19. HD, 2020/4321 E., 2021/5432 K.:
    “Kefil, borçlunun ileri sürebileceği def’ilerden yararlanabilirken; avalist bu imkâna sahip değildir.”
  • Yargıtay HGK, 2021/2312 E., 2022/1456 K.:
    “Aval ile kefalet arasındaki ayrım, tarafların sorumluluğu bakımından kritik öneme sahiptir. Avalistin sorumluluğu, hamilin korunması amacıyla daha geniş yorumlanmalıdır.”

Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar

  1. Aval ile Kefaletin Karıştırılması:
    • Uygulamada sıklıkla senet üzerine atılan imzanın kefalet mi aval mi olduğu tartışma konusu olmaktadır.
    • Özellikle bankaların verdiği teminatlarda bu ayrım önemlidir.
  2. Şekil Şartları:
    • Kefalette eşin rızası gerekirken, avalde böyle bir şart yoktur.
    • Bu nedenle taraflar yanlış değerlendirme yapabilmektedir.
  3. Def’ilerin İleri Sürülmesi:
    • Kefil, borçlunun def’ilerini kullanabilirken avalist bu imkândan mahrumdur.
    • Bu durum borçlu lehine veya aleyhine ciddi sonuçlar doğurur.
  4. Yargılamalarda Belirsizlik:
    • Mahkemeler, imzanın konulduğu yere göre aval/kefalet ayrımı yapmak zorunda kalmakta; bu da davaların seyrini değiştirmektedir.

Stratejik Önemi

Alacaklı Açısından

  • Aval, alacaklı için daha güvenli bir teminattır.
  • Alacaklı, borç ödenmediğinde doğrudan avaliste başvurabilir.

Borçlu Açısından

  • Borçlu, aval verilmesi halinde daha güçlü bir sorumluluk zinciriyle karşılaşır.
  • Kefalette ise sorumluluk borçluya daha sınırlı yansır.

Avalist/Kefil Açısından

  • Aval veren kişi, sorumluluğun bağımsız olduğunu bilmelidir.
  • Kefil olan kişi, borçlunun def’ilerinden yararlanabileceğini göz önünde bulundurmalıdır.

Çözüm Önerileri

  • Aval ve kefaletin birbirine karıştırılmaması için mevzuatta açık tanımların daha da güçlendirilmesi,
  • Uygulayıcıların (bankacılar, tacirler, avukatlar) bilgilendirilmesi,
  • Elektronik senet uygulamalarında aval ve kefalet ayrımının netleştirilmesi,
  • Yargıtay içtihatlarının istikrar kazanması.

Sonuç

Aval ve kefalet, Türk hukukunda farklı teminat türleri olup, uygulamada büyük önem taşımaktadır. Aval, bağımsız bir taahhüt olarak kambiyo senetlerinde güvenliği artırırken; kefalet, borç ilişkilerinde ikincil ve fer’i bir sorumluluk doğurur.

Yargıtay kararları, bu iki kurumun sıkı şekilde ayrılması gerektiğini vurgulamaktadır. Tarafların yanlış değerlendirme yapmaları, ciddi hak kayıplarına yol açabilmektedir.

Sonuç olarak, aval ve kefalet ayrımı, ticari hayatın güvenliği açısından kritik önemdedir. Alacaklıların, borçluların ve teminat verenlerin bu ayrımı doğru yapmaları, haklarını korumak bakımından zorunludur.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button