Single Blog Title

This is a single blog caption

UEFA,FIFA Kararlarının Türk Hukukuna Etkisi

Uluslararası spor yönetiminde FIFA (Fédération Internationale de Football Association) ve UEFA (Union of European Football Associations) kararları, yalnızca sportif düzenlemeleri belirlemekle kalmaz; kulüplerin mali yapısından lisans sistemine, disiplin cezalarından transfer yasaklarına kadar geniş bir yelpazede doğrudan hukuki sonuçlar doğurur. Türkiye gibi FIFA ve UEFA’ya üye ulusal federasyonların hukuk düzenlerinde ise temel soru şudur:
Bu kararlar Türk hukukunda ne ölçüde bağlayıcıdır ve hangi mekanizmalarla uygulanır?


1. Normatif Çerçeve: TFF’nin Uluslararası Bağlantısı ve Hukuki Konumu

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), 5894 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile özerk bir kamu kurumu olarak düzenlenmiştir.
Bu Kanun’un 3. maddesi açıkça “TFF, FIFA ve UEFA’nın kurallarına uymakla yükümlüdür.” hükmünü içerir. Bu ifade, TFF’nin uluslararası normlara uyum yükümlülüğünü kanun seviyesinde kabul ettiğini gösterir.

Bu nedenle, FIFA ve UEFA talimatları yalnızca iç yönetmelik değil; Türk hukuk sistemi içinde kanundan kaynaklanan bir uyum zorunluluğuna dönüşmüştür.
TFF’nin Statüsü ve Talimatları (Disiplin Talimatı, Kulüp Lisans Talimatı, Etik Talimat, Futbol Menajerleri Talimatı vb.) bu normların yerel yansımalarını içerir.

Böylece Türk spor hukuku, ikili bir yapıya sahiptir:

  1. Ulusal hukuk (kanun ve yargı düzeni),

  2. Uluslararası spor hukuku (FIFA–UEFA–CAS düzeni).

Bu iki sistem arasında normatif hiyerarşi değil, fonksiyonel bütünlük vardır; yani TFF, bir yandan Türk hukukunun parçasıdır, diğer yandan FIFA ve UEFA sisteminin organik bir uzantısıdır.


2. FIFA ve UEFA Kararlarının Kaynağı ve Türleri

FIFA ve UEFA kararları genel olarak üç kategoriye ayrılır:

  1. Normatif kararlar: Statü, talimat, yönetmelik, lisans kriteri, finansal fair play gibi genel düzenlemelerdir.

  2. Disiplin kararları: Kulüp, futbolcu veya federasyonlara yönelik yaptırımlar (transfer yasağı, men cezaları, para cezaları).

  3. Yargısal kararlar: FIFA Football Tribunal (Dispute Resolution Chamber, Players’ Status Chamber, Agents Chamber) ve CAS (Court of Arbitration for Sport) kararlarıdır.

Bu kararlar arasında özellikle disiplin ve yargısal nitelikli kararların Türk hukukuna etkisi, uygulamada en çok tartışılan konudur.


3. Uygulama Alanı: TFF’nin Uyum ve Yaptırım Yetkisi

FIFA ve UEFA kararlarının Türkiye’de uygulanabilmesi için aradaki bağ, TFF’nin üyelik ve uyum taahhüdü üzerinden kurulur.
TFF, her yıl FIFA ve UEFA kongrelerinde üyelik yükümlülüklerini kabul eden beyan sunar.
Buna göre, TFF ve onun bünyesindeki kulüpler, futbolcular ve yöneticiler FIFA ve UEFA kurallarına uymayı taahhüt etmiş sayılır.

TFF Statüsü’nün 59. maddesi de bunu açıkça düzenler:
“FIFA ve UEFA’nın kararlarına ve Spor Tahkim Kurulu’nun (CAS) hükümlerine uyulması zorunludur.”

Dolayısıyla TFF, bir ulusal federasyon olarak FIFA veya UEFA tarafından alınan kararı ulusal düzeyde icra etmek zorundadır.
Bu, çoğu zaman doğrudan idari işlem veya disiplin kararı biçiminde gerçekleşir:

  • FIFA Disciplinary Committee tarafından bir Türk kulübüne transfer yasağı getirilmişse, TFF bu yasağı TFF Transfer Talimatı’na göre uygular ve lisans işlemini durdurur.

  • UEFA Finansal Fair Play ihlali nedeniyle Avrupa kupalarından men kararı verirse, TFF bu durumu yerel tescil ve lisans sistemine işler.


4. Uluslararası Kararların Türk Mahkemelerinde Tanınması

FIFA veya UEFA kararları doğrudan Türk mahkemeleri tarafından icra edilemez; çünkü bunlar devlet yargısına ait kararlar değil, özerk spor hukuku organlarının kararlarıdır.
Ancak hukuki sonuç doğurması için iki yol bulunur:

  1. TFF aracılığıyla uygulama:
    TFF, ilgili kararı ulusal düzeyde icra eder (örneğin, transfer yasağını sisteme işler).
    Bu, iç düzenleme ve idari uygulama kapsamında yürür.

  2. Tanınma ve tenfiz (foreign arbitral award):
    FIFA veya CAS kararları, maddi alacak içeren hüküm taşıyorsa (örneğin tazminat kararı), Türkiye’de 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK) uyarınca tanınma ve tenfiz davasına konu olabilir.
    Bu durumda Türk mahkemesi, kararın:

    • Kamu düzenine aykırı olmamasına,

    • Usule uygun tebliğe,

    • Kararın kesinleşmiş olmasına,

    • Türk hukukundaki münhasır yetki alanına girmemesine bakar.

CAS kararlarının tanınması, bu kapsamda en sık rastlanan örnektir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2017/4358 E., 2019/2211 K. sayılı kararı bu konuda emsal niteliğindedir:
“CAS kararları, tahkim niteliğinde olup MÖHUK hükümlerine göre Türkiye’de tanınabilir; zira taraflar tahkim yetkisini açıkça kabul etmişlerdir.”


5. Tahkim–Yargı İlişkisi: TFF Tahkim Kurulu ve CAS

Türk spor hukukunda yargısal yapı üç katmandan oluşur:

  • Disiplin Kurulları (ilk derece),

  • TFF Tahkim Kurulu (temyiz mercii),

  • CAS (Court of Arbitration for Sport) (uluslararası temyiz).

TFF Tahkim Kurulu kararları, kesin ve yargı denetimine kapalıdır (5894 s. Kanun m.6/5).
Bu, Anayasa Mahkemesi tarafından da Anayasa’nın 59. maddesindeki “sporun özerkliği” ilkesiyle uyumlu bulunmuştur.
Ancak TFF Tahkim Kurulu, yalnızca TFF içi uyuşmazlıklar için son mercii olup, FIFA–UEFA kararlarına karşı CAS başvurusu mümkündür.

Örneğin, FIFA Football Tribunal’in bir kararı (örneğin sözleşme feshi veya tazminat kararı) CAS nezdinde 21 gün içinde temyiz edilebilir.
Bu kararın Türkiye’de uygulanabilmesi için TFF’ye bildirilmesi ve TFF Disiplin Talimatı uyarınca icra edilmesi gerekir.
Bu nedenle, CAS kararları dolaylı olarak Türk hukukunda da icra kabiliyeti kazanır.


6. Kamu Düzeni Sınırı ve Türk Mahkemelerinin Denetimi

Her ne kadar FIFA ve UEFA kararları bağlayıcı olsa da, Türk mahkemeleri bu kararları kamu düzeni sınırında denetleyebilir.
Örneğin, bir CAS kararının Türk kamu düzenine açıkça aykırı olması hâlinde, mahkeme tanımayı reddedebilir.

Bu bağlamda kamu düzeni;

  • Adil yargılanma hakkının ihlali,

  • Savunma hakkının kısıtlanması,

  • Tahkim yargılamasında usulsüzlük,

  • Türk hukukunun temel ilkelerine aykırılık,

  • Emredici normların ihlali (örneğin iş hukukuna ilişkin zorunlu kurallar),
    gibi durumlarda gündeme gelir.

Ancak uygulamada Türk mahkemeleri, spor yargısının özerkliğine saygı gösterir ve kamu düzeni kavramını dar yorumlar.
Amaç, spor hukukunun uluslararası bütünlüğünü korumaktır.
Bu yaklaşım, FIFA ve UEFA kararlarının fiilen Türk hukuk düzeninde etkin biçimde uygulanmasını sağlar.


7. Disiplin ve Mali Yaptırımların Uygulanabilirliği

UEFA ve FIFA kararlarının en somut etkisi, disiplin yaptırımları üzerinden görülür.
UEFA Finansal Fair Play (FFP) kuralları, kulüplerin mali sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla geliştirilmiştir.
Türk kulüpleri, gelir-gider dengesini aşarsa UEFA tarafından:

  • Avrupa kupalarından men,

  • Transfer yasağı,

  • Maaş kısıtlaması veya

  • Para cezası alabilir.

Bu kararlar, doğrudan TFF’ye bildirilir ve TFF tarafından ulusal lisans sistemine işlenir.
Kulüp, bu yaptırımı “Türk idari yargısında iptal davası” yoluyla kaldıramaz; zira TFF bu kararı uluslararası yükümlülük olarak uygular.
Ancak kulüp, UEFA Appeals Body veya CAS nezdinde itiraz edebilir.

Buna karşın, tazminat veya alacak içeren FIFA Football Tribunal kararları için TFF yalnızca icra mekanizmasıdır.
Karara uyulmaması durumunda FIFA Disciplinary Committee, kulüp hakkında puan silme, transfer yasağı, ligden düşürme gibi yaptırımlar uygular; TFF ise bu kararı Türkiye’de fiilen uygular.


8. Türk Spor Hukukunda Reform İhtiyacı

Her ne kadar TFF ve Türk mahkemeleri FIFA–UEFA kararlarını büyük ölçüde uygulasa da, bazı yapısal boşluklar bulunmaktadır:

  • FIFA veya CAS kararlarının tanınma-tenfiz süreçleri uzun sürmektedir.

  • Türk sporcuların veya kulüplerin adil yargılanma hakkı yönünden temsili yetersizdir.

  • Disiplin cezalarının iç hukukla uyumu konusunda çelişkiler doğabilmektedir.

  • UEFA FFP kararları bazen Türk hukukundaki şirket denetimi normlarıyla çatışmaktadır.

Bu nedenle, TFF’nin hukuk talimatları daha sistematik ve öngörülebilir hale getirilmeli; CAS kararlarının tanınmasına ilişkin özel bir madde (örneğin “TFF Tahkim Statüsü’nde CAS uyum protokolü”) eklenmelidir.


9. Sonuç ve Değerlendirme

UEFA ve FIFA kararları, Türk hukukunda doğrudan uygulanan uluslararası federatif normlar niteliğindedir.
TFF, kanuni yetkisine dayanarak bu kararları ulusal düzeyde uygular ve icra eder.
Ancak bu uygulama, devlet yargısının tamamen dışlandığı anlamına gelmez; Türk mahkemeleri kamu düzeni ve tahkim hukukuna ilişkin sınırlar içinde dolaylı denetim yetkisini korur.

Spor hukukunun özünde özerklik vardır; fakat özerklik, hukuk devleti ilkesiyle çatışmaz.
Dolayısıyla Türk hukuk sisteminde FIFA ve UEFA kararları:

  • TFF aracılığıyla bağlayıcı,

  • CAS kararlarıyla temyize açık,

  • MÖHUK çerçevesinde tanınabilir,

  • Kamu düzeniyle sınırlı,
    bir normatif düzen oluşturur.

Sporun evrensel yapısı gereği, uluslararası federasyon kararlarının Türk hukukundaki uygulanabilirliği yalnızca sportif disiplin açısından değil, aynı zamanda hukukun evrensel ilkeleriyle uyum bakımından da bir denge meselesidir.
Bu denge, sporun hem uluslararası bütünlüğünü hem de ulusal hukukun egemenliğini birlikte yaşatır.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button