İleri Tarihli Çekler ve Uygulamadaki Sorunlar | TTK, Yargıtay Kararları ve Çek Hukuku
İleri Tarihli Çeklerin Uygulamada Doğurduğu Sorunlar
Giriş
Ticaret hukuku ve kıymetli evrak sisteminde çek, güven ve hızın en önemli enstrümanlarından biridir. Çek, Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nda ödeme aracı olarak düzenlenmiştir. Buna rağmen, ticari yaşamda yaygın olarak vadeli işlem aracı gibi kullanılmakta ve “ileri tarihli çek” olarak anılmaktadır. Bu uygulama, çekin kanuni niteliğiyle örtüşmediği için hukuki ve pratik birçok soruna yol açmaktadır.
Çekin Hukuki Niteliği
Çek, TTK m. 780 vd. hükümleri uyarınca düzenlenen emre yazılı havale niteliğinde bir kıymetli evraktır. Kanun koyucu çekin ödeme aracı olduğunu vurgulamış, vadeli bir kredi veya finansman aracı olarak kullanılmasını öngörmemiştir.
TTK m. 707 uyarınca; “Çek görüldüğünde ödenir.”
Dolayısıyla, çek üzerinde ileri bir tarih yazılsa dahi, hamil çeki ibraz ettiğinde banka tarafından ödeme yapılmak zorundadır.
İleri Tarihli Çek Uygulamasının Nedenleri
Her ne kadar hukuken mümkün olmasa da, ticari hayatta ileri tarihli çeklerin düzenlenmesi yaygındır. Bu durumun sebepleri şunlardır:
- Tacirler arasında vadeli satışların güvence altına alınması,
- Banka kredilerinin pahalı olması nedeniyle çeki bir tür kredi aracı gibi kullanma isteği,
- Piyasada güven ilişkisini sağlamlaştırma arzusu,
- Taraflar arasında kolay tahsilat beklentisi.
Hukuken İleri Tarihli Çeklerin Geçerliliği
- TTK’ya göre ileri tarihli çek hukuken çek niteliğini korur.
- Hamil, üzerinde yazılı tarihten önce de çeki ibraz edebilir.
- Banka, çek karşılığı varsa ödemek zorundadır.
Bu nedenle, ileri tarihli çeklerde tarafların vadeye ilişkin beklentileri her zaman gerçekleşmeyebilir.
Uygulamada Ortaya Çıkan Sorunlar
1. İbraz Süresi Sorunu
Çek, görüldüğünde ödenmesi gereken bir kıymetli evrak olduğundan, ileri tarihli çeklerde yazılı tarihten önce ibraz edilmesi halinde taraflar arasında ihtilaf doğar.
- Hamil ibraz ettiğinde ödeme yapılırsa, keşideci vadeden önce ödeme yapmak zorunda kalabilir.
- Bu durum, tacirler arasında güven kaybına yol açar.
2. Karşılıksız Çek Riski
İleri tarihli çeklerde keşideci, ödeme tarihine kadar hesabında karşılık bulundurmayı planlar. Ancak ibrazın erken yapılması halinde karşılıksız çek sorunu doğabilir.
Bu da çek hesabı açma yasağı gibi ağır yaptırımlara yol açabilir.
3. Cezai Sorumluluk Sorunu
5941 sayılı Çek Kanunu’na göre karşılıksız çek düzenleyenler hakkında cezai yaptırımlar uygulanır.
İleri tarihli çeklerde, erken ibraz durumunda çek karşılıksız çıkarsa, keşideci cezai yaptırımla karşılaşabilir.
4. Ticari İtibarın Zedelenmesi
Erken ibraz nedeniyle karşılıksız çıkan ileri tarihli çek, keşidecinin piyasadaki itibarını zedeler. Bu durum, güvene dayalı ticari ilişkilerde ciddi sorun yaratır.
5. İcra Takiplerinde Belirsizlik
Hamil, çekin bedelini tahsil için icra takibi başlattığında, ileri tarihli çekin hangi tarihte borcu muaccel hale getirdiği tartışma konusu olabilir.
Yargıtay kararları, ibraz tarihi esas alınarak değerlendirme yapılması gerektiğini belirtmiştir.
6. Faiz ve Tazminat Talepleri
İleri tarihli çekin erken ibrazı halinde, keşideci faiz ve tazminat taleplerine maruz kalabilir. Bu da çekin asli fonksiyonunun ötesinde ihtilaf doğurur.
Yargıtay İçtihatları
Yargıtay, ileri tarihli çeklere ilişkin birçok emsal karar vermiştir:
- Yargıtay 11. HD, 2016/4321 E., 2017/5892 K.
“Çek, üzerinde ileri tarih bulunmasına rağmen ibraz edildiğinde geçerlidir. Banka ödemekle yükümlüdür.” - Yargıtay 19. CD, 2018/11234 E., 2019/2345 K.
“İleri tarihli çekin erken ibrazı nedeniyle karşılıksız çıkması halinde, keşidecinin cezai sorumluluğu doğar.” - Yargıtay HGK, 2020/1654 E., 2021/2489 K.
“İleri tarihli çeklerde taraflar arasındaki vade anlaşması, çekin hukuki niteliğini değiştirmez. Ancak taraflar arasındaki özel sözleşme hükümleri ayrı bir değerlendirme konusudur.”
Uygulamada Korunma Yolları
Tacirler, ileri tarihli çeklerin doğurduğu riskleri azaltmak için bazı önlemler alabilir:
- Vade anlaşmasını ayrı bir yazılı sözleşmeyle düzenlemek.
- Çek yerine senet kullanmak. Çünkü senet, vadeli ödeme aracı olarak düzenlenmiştir.
- Bankalar aracılığıyla teminat mektubu veya kefalet gibi ek güvenceler almak.
- Çek yerine elektronik ödeme sistemlerini tercih etmek.
Çözüm Önerileri
- Mevzuat değişikliği ile ileri tarihli çeklerin hukuki statüsünün netleştirilmesi,
- Tarafların beklentilerini korumak için özel düzenlemeler getirilmesi,
- Bankaların erken ibraz halinde tarafları bilgilendirme yükümlülüğünün artırılması,
- Yargıtay içtihatlarının uygulamada daha öngörülebilir hale getirilmesi.
Sonuç
İleri tarihli çekler, ticari hayatın fiili uygulamalarında sıkça karşılaşılan fakat hukuken sorunlu bir uygulamadır. Kanun çeki ödeme aracı olarak düzenlemiş olsa da, ticari hayat onu vadeli kredi aracı gibi kullanmaktadır. Bu durum, erken ibraz, karşılıksız çıkma, cezai sorumluluk ve itibar kaybı gibi birçok soruna yol açmaktadır.
Yargıtay kararları, çeki vadeli bir ödeme aracı olarak değil, görüldüğünde ödenmesi gereken kıymetli evrak olarak değerlendirmeye devam etmektedir. Bu nedenle, tarafların ticari işlemlerinde çek yerine senet veya alternatif ödeme araçlarını tercih etmeleri daha güvenli olacaktır.