Sahtecilik Suçları ve Kıymetli Evrak
Sahtecilik Suçları ve Kıymetli Evrak
1. Bölüm: Giriş – Sahtecilik Suçları ve Kıymetli Evrakın Önemi
1.1. Sahteciliğin Toplumsal Etkisi
Sahtecilik suçları, yalnızca bireyler arasında değil, aynı zamanda devlet ile vatandaş arasında da güven ilişkisinin temelini sarsar. Bu nedenle TCK sistematiğinde kamu güvenine karşı suçlar arasında düzenlenmiştir. Belgeye duyulan güvenin kaybolması, ekonomik sistemin, ticari ilişkilerin ve hukuk düzeninin işleyişini doğrudan tehdit eder.
Ticaret hayatında kullanılan belgeler, özellikle de kıymetli evrak, bir yandan borç ilişkilerini düzenlerken diğer yandan finansal piyasaların akışkanlığını sağlar. Bu belgelerdeki sahtecilik, yalnızca tarafları değil, piyasadaki üçüncü kişileri de etkiler.
1.2. Kıymetli Evrakın Ticari Hayattaki Rolü
Kıymetli evrakın en belirgin özelliği, hakkın senede bağlı olmasıdır. Senedi elinde bulunduran kişi, hakkın da sahibi kabul edilir. Bu nedenle kıymetli evrakın güvenilirliği, ekonomik sistem için hayati önemdedir.
-
Çek: Nakdin yerine geçen bir ödeme aracıdır.
-
Bono: Borç ikrarı niteliğinde sıkı şekil şartlarına bağlı bir belgedir.
-
Poliçe: Ticari krediyi kolaylaştıran, ödeme emrini içeren bir senettir.
Bu belgelerin güvenilirliği, piyasada kredi işlevi görmelerini sağlar. Ancak sahtecilik riski, bu işlevi doğrudan zedeler.
1.3. Neden Kıymetli Evrakta Sahtecilik Daha Tehlikeli?
Adi yazılı belgelerdeki sahtecilik çoğu zaman yalnızca tarafları etkiler. Oysa kıymetli evrakta:
-
Tedavül kabiliyeti vardır,
-
Üçüncü kişiler iyi niyetle senedi devralabilir,
-
Bu kişiler de sahtecilikten doğrudan etkilenir.
Dolayısıyla kıymetli evrakta sahtecilik, çok taraflı bir mağduriyet doğurur. Hem hamil hem borçlu hem de ekonomik düzen zarar görür.
1.4. Tarihsel Perspektif
Kıymetli evrak ve sahtecilik kavramları, Roma Hukuku’ndan günümüze uzanan köklü bir geçmişe sahiptir. Orta Çağ’da ilk poliçelerle birlikte sahtecilik sorunları ortaya çıkmış, modern ticaret hukukunun gelişmesiyle birlikte kıymetli evrak sahteciliği bağımsız bir suç tipi haline gelmiştir.
Türk hukukunda, sahtecilik suçlarının Cumhuriyet döneminde TCK’ya alınması ve kıymetli evrakın 1926 tarihli Ticaret Kanunu’nda ayrıntılı biçimde düzenlenmesiyle bu mesele kurumsal hale gelmiştir. Günümüzde 6102 sayılı TTK ve 5237 sayılı TCK birlikte değerlendirilerek uygulanmaktadır.
2. Bölüm: Sahtecilik Suçlarının Genel Çerçevesi
Sahtecilik suçları, Türk Ceza Kanunu’nda “Kamu Güvenine Karşı Suçlar” başlığı altında düzenlenmiştir. Bu tercih, sahteciliğin yalnızca bireyler arasındaki ilişkileri değil, aynı zamanda toplumun tüm kesimlerinde belgeye duyulan güveni zedelediğini göstermektedir. Kıymetli evrak ise, ticari hayatta güvenin merkezinde yer aldığı için sahtecilik suçlarının en çok tartışılan uygulama alanlarından birini oluşturur.
2.1. Sahtecilik Suçlarının Unsurları
Sahtecilik suçları üç temel fiil üzerinden şekillenir:
-
Sahte Belge Düzenleme: Gerçekte var olmayan bir belgeyi düzenlemek veya hiç kimseye ait olmayan imzayı atmak.
-
Gerçeğe Aykırı Belge Düzenleme: Gerçekten var olan bir hukuki ilişkiyi, içeriği itibarıyla doğru olmayan şekilde belgeye dökmek.
-
Sahte Belgeyi Kullanma: Sahte olarak düzenlenmiş ya da değiştirilmiş bir belgeyi hukuki sonuç doğuracak biçimde kullanmak.
Bu üç fiil, kıymetli evrak sahteciliği bakımından da birebir geçerlidir. Örneğin;
-
Çekte düzenleyenin imzasının taklit edilmesi sahte belge düzenlemeye girer.
-
Bonoda bedel hanesinin değiştirilmesi gerçeğe aykırı belge düzenleme olarak kabul edilir.
-
Sahte poliçeyi icra takibinde kullanmak ise sahte belgeyi kullanma fiilidir.
2.2. Resmî ve Özel Belgede Sahtecilik
TCK sistematiğinde sahtecilik, resmî belgede ve özel belgede olmak üzere ikiye ayrılır.
-
Resmî belgede sahtecilik (TCK m. 204): Kamu görevlisinin görevi gereği düzenlediği veya düzenlemeye yetkili olduğu belgeler. Örneğin, noter tasdikli kıymetli evraklar veya banka tarafından düzenlenen çek yaprakları resmî belge kabul edilebilir.
-
Özel belgede sahtecilik (TCK m. 207): Gerçek veya tüzel kişilerce düzenlenen belgeler. Çek, bono, poliçe gibi kıymetli evraklar genellikle özel belge sayılır.
📌 Burada kritik nokta şudur: Belgenin niteliği, sahteciliğin yaptırımını doğrudan etkiler. Resmî belgede sahtecilik daha ağır cezaya tabidir.
2.3. Sahtecilik Suçunun Koruduğu Hukuki Değer
Sahtecilik suçlarının koruduğu hukuki değer, belgelere duyulan güvendir. Ticari hayat, bu güven sayesinde işler. Eğer çek, bono veya poliçeye güven duyulmazsa, bu araçların tedavül kabiliyeti ortadan kalkar. Bu nedenle kıymetli evrakta sahtecilik, aynı zamanda ekonomik düzenin işleyişine karşı işlenmiş bir suç olarak kabul edilebilir.
2.4. Fail ve Mağdur
-
Fail: Herkes sahtecilik suçunun faili olabilir. Ancak kıymetli evrakta sahtecilik çoğu zaman senedi düzenleyen, ciro eden veya sahtecilik amacıyla eline geçiren kişiler tarafından işlenir.
-
Mağdur: Hukuken toplumun tamamıdır. Ancak doğrudan zarar gören, sahte senedi elinde bulunduran hamil veya senetten dolayı borçlu görünen kişidir.
2.5. Kast ve Manevi Unsur
Sahtecilik suçları, kasten işlenebilen suçlardır. Failin;
-
Belgeyi sahte olarak düzenlediğini bilmesi,
-
Bu belgeyi hukuki sonuç doğurmak amacıyla kullanması gerekir.
Taksirle sahtecilik suçunun işlenmesi mümkün değildir.
2.6. Sahtecilik Suçlarında Teşebbüs ve İştirak
-
Teşebbüs: Sahte senet düzenlenmeye başlanmış ama tamamlanmamışsa teşebbüs söz konusu olabilir.
-
İştirak: Suç birden fazla kişi tarafından işlenirse iştirak hükümleri uygulanır. Örneğin, bir kişinin senedi sahte olarak düzenlemesi, diğerinin piyasaya sürmesi halinde her ikisi de faildir.
2.7. Yaptırımlar
-
Resmî belgede sahtecilik: 2–5 yıl hapis.
-
Özel belgede sahtecilik: 1–3 yıl hapis.
-
Eğer suçun konusu kıymetli evraksa, Yargıtay uygulamasında alt sınırdan uzaklaşılarak ceza verilmesi eğilimi vardır. Çünkü sahtecilik, tedavül güvenini zedelediği için ağır sonuçlar doğurur.
3. Bölüm: Kıymetli Evrakın Hukuki Niteliği
Kıymetli evrak, Türk Ticaret Kanunu’nda (TTK) ayrıntılı şekilde düzenlenmiş, ticari hayatın güven ve işleyişini sağlayan özel belgelerdir. Bu belgelerin hukuki niteliği, sahtecilik suçlarının kıymetli evrak üzerinde neden daha ağır sonuçlar doğurduğunu anlamak açısından kritik öneme sahiptir.
3.1. Kıymetli Evrakın Tanımı
TTK m. 645’e göre kıymetli evrak, “öyle senetlerdir ki, bunlarda mündemiç olan hak, senetten ayrı olarak ileri sürülemez ve başkasına devredilemez.” Bu tanım bize üç temel ilkeyi gösterir:
-
Hakkın Senede Bağlılığı (Belge-Hak Birliği): Hak, ancak senet ibraz edilerek talep edilebilir.
-
Soyutluk İlkesi: Senet, kural olarak temel borç ilişkisinden bağımsızdır.
-
Tedavül Kabiliyeti: Senet, devredilebilir ve piyasada dolaşabilir.
3.2. Kıymetli Evrakın Fonksiyonları
Kıymetli evrak yalnızca bir alacak belgesi değil, aynı zamanda ticari güvenlik aracıdır. Fonksiyonları şöyle sıralanabilir:
-
İspat Fonksiyonu: Senet ibraz edilmeden hak ileri sürülemez.
-
Güven Fonksiyonu: Senedi elinde bulunduran kişinin hak sahibi olduğuna güven duyulur.
-
Tedavül Fonksiyonu: Senet, devir yoluyla el değiştirebilir, bu da ticari akışkanlık sağlar.
-
Kredi Fonksiyonu: Çek, bono ve poliçe ticari hayatta kredi aracı işlevi görür.
3.3. Kıymetli Evrak Türleri
(A) Emre Yazılı Senetler
-
Bono, poliçe gibi senetlerdir.
-
Ciro ve teslim yoluyla devredilirler.
(B) Hamiline Yazılı Senetler
-
Çek, hamiline yazılı hisse senedi, tahvil.
-
Zilyetliğin devri ile birlikte hak da devredilir.
(C) Nama Yazılı Senetler
-
Nama yazılı hisse senetleri.
-
Devir, hem yazılı devir beyanı hem de teslim ile olur.
3.4. Sahtecilik Açısından Kıymetli Evrakın Özellikleri
Kıymetli evrakın yukarıda sayılan özellikleri, sahteciliğin neden daha ağır sonuçlar doğurduğunu açıklar:
-
Belgeye Duyulan Güven: Hamil, senedi ibraz ettiğinde hak sahibi kabul edilir. Eğer senet sahte ise, üçüncü kişiler de mağdur olabilir.
-
Devredilebilirlik: Sahte bir senet defalarca el değiştirebilir, mağduriyet zincirleme şekilde artar.
-
Soyutluk İlkesi: Hamil, senedin temel borç ilişkisini bilmek zorunda değildir. Bu da sahteciliği fark etmeyi güçleştirir.
-
Şekil Şartları: Kıymetli evrak sıkı şekil şartlarına bağlıdır. Sahtecilik genellikle bu şekil unsurlarının taklit edilmesi suretiyle ortaya çıkar.
3.5. Yargıtay’ın Kıymetli Evrak Tanımına Yaklaşımı
Yargıtay, kıymetli evrakın niteliğini şu şekilde vurgulamaktadır:
-
“Kıymetli evrakta hak, senede sıkı sıkıya bağlıdır; sahtecilik bu bağın güvenilirliğini ortadan kaldırır.”
-
“İmzanın sahte olması, diğer imzaların geçerliliğini etkilemez; ancak sahte imzayı atan kişi sorumlu tutulamaz.”
Bu kararlar, kıymetli evrakın güven işlevini merkeze alarak, sahtecilik fiillerine karşı hukuk sisteminin koruma sağlamak zorunda olduğunu göstermektedir.