Senette Aval Nedir ve Borçlunun Sorumluluğunu Nasıl Etkiler?
Giriş
Ticaret hayatı, güven esasına dayalı olarak işleyen bir sistemdir. Ancak güvenin tek başına yeterli olmadığı, hukuki teminatların zorunlu hale geldiği de bir gerçektir. İşte bu noktada kıymetli evrak hukuku devreye girer. Kambiyo senetleri (poliçe, bono ve çek), alacaklıya güvence sağlayan en önemli araçlardır. Ancak bazı durumlarda senedin tek başına güvence oluşturması yeterli görülmez ve üçüncü kişilerin de borcun ödeneceğini garanti etmesi istenir. Bu teminat biçimi aval olarak adlandırılır. Bu makalede, senette avalin ne olduğu, hangi şartlarda geçerli olduğu, kefalet ile arasındaki farkları, alacaklı ve borçlu açısından doğurduğu sonuçlar ve kurgusal bir ticari olay üzerinden uygulamadaki görünümü detaylı olarak ele alınacaktır.
Aval Nedir?
Aval, Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nda düzenlenen ve yalnızca kambiyo senetlerine özgü bir garanti türüdür. Aval, üçüncü bir kişinin, senet borçlusunun borcunu ödemeyi taahhüt etmesidir. Bu taahhüt, senet üzerinde yazılı bir şekilde belirtilir ve imzayla geçerlilik kazanır. Aval veren kişi “avalist” olarak adlandırılır.
Avalin Özellikleri
-
Bağımsız bir taahhüttür: Aval, asıl borçlunun sorumluluğundan bağımsızdır. Borçlu borcunu ödemese bile avalist doğrudan sorumlu olur.
-
Alacaklı için güçlü teminat: Alacaklı, borcun ödenmesi konusunda daha fazla güvence elde eder.
-
Kefaletten farklıdır: Kefalette alacaklı önce borçluya başvurmak zorundayken, avalde alacaklı isterse doğrudan avalistten talepte bulunabilir.
-
Kısmi veya tam olabilir: Aval, senet bedelinin tamamı için verilebileceği gibi yalnızca bir kısmı için de verilebilir.
Avalin Geçerlilik Şartları
Bir avalin hukuken geçerli olabilmesi için bazı koşulların sağlanması gerekir:
-
Senedin geçerli bir kambiyo senedi olması gerekir. (Örneğin bono veya poliçe)
-
Aval beyanının senet üzerine yazılması zorunludur. Senedin arkasına veya ön yüzüne “aval içindir” ibaresi yazılır.
-
Aval verenin imzası bulunmalıdır.
-
Avalin kimin için verildiği açıkça belirtilmelidir. Belirtilmemişse, aval senedi düzenleyen kişi lehine verilmiş sayılır.
Kurgusal Olay: Avalin Uygulamadaki Görünümü
Şimdi bu teorik bilgiyi somutlaştırmak için ticari hayattan kurgusal bir örnek ele alalım:
“XYZ Tekstil A.Ş., 750.000 TL değerinde kumaş siparişi vermek için tedarikçi ABC Ticaret Ltd. ile anlaşmıştır. Borcun ödenmesi amacıyla bir bono düzenlenmiş, bono şirket müdürü tarafından imzalanarak ABC Ticaret Ltd.’ye verilmiştir. Ancak tedarikçi, borcun zamanında ödenmemesinden endişe etmektedir. Bu nedenle, XYZ Tekstil A.Ş.’nin ortağı olan DEF Holding yönetim kurulu üyesi, bononun ön yüzüne ‘aval içindir’ ibaresini yazarak imza atmıştır.”
Bu durumda:
-
DEF Holding üyesi avalist olmuştur.
-
Borç vadesinde ödenmezse, alacaklı ABC Ticaret Ltd., doğrudan DEF Holding üyesinden bononun bedelini talep edebilir.
-
Avalist, borcu ödedikten sonra ödediği tutarı XYZ Tekstil A.Ş.’den rücu hakkıyla geri isteyebilir.
Aval ile Kefalet Arasındaki Fark
Aval, uygulamada çoğu zaman kefaletle karıştırılmaktadır. Ancak hukuken önemli farklılıklar vardır:
Özellik | Aval | Kefalet |
---|---|---|
Hukuki dayanak | Kambiyo senetleri | Borçlar Kanunu |
Alacaklının başvuru hakkı | Doğrudan avaliste başvurabilir | Önce asıl borçluya başvurmak zorundadır |
Sorumluluk | Asıl borçlu ile aynı düzeyde | İkinci derecede sorumluluk |
Teminat alanı | Yalnızca senet | Tüm borç ilişkileri |
Bu tablo, avalin alacaklı açısından daha güçlü bir teminat olduğunu göstermektedir.
Avalin Borçluya ve Avaliste Etkileri
Borçlu Açısından:
-
Borcun ödenmemesi halinde avalist de ödeme yapmak zorunda kalacağından, borçlu dolaylı olarak baskı altındadır.
-
Avalin varlığı, borçlunun kredibilitesini artırır çünkü alacaklı, borcun ödeneceğine daha çok güven duyar.
Avalist Açısından:
-
Avalist, borcun tamamından sorumludur.
-
Borcu öderse, asıl borçluya rücu edebilir.
-
Ancak uygulamada asıl borçlu ödeme gücüne sahip değilse, avalist tüm yükü üstlenmek zorunda kalır.
Sonuç ve Değerlendirme
Aval, ticari hayatın güven temelli işleyişinde alacaklı için güçlü, borçlu için ise önemli bir güven unsuru sağlayan bir kurumdur. Ancak aval veren kişinin sorumluluğu ağırdır. Kefaletle karıştırılmamalı, hukuki sonuçları iyi değerlendirilmelidir. Kurgusal örnekte olduğu gibi, ticari ilişkilerde alacaklı çoğu zaman ek güvence talep eder. Aval bu güvenceyi sağlarken, borçlunun ve avalistin mali sorumluluklarını da artırır. Bu nedenle aval verilmeden önce hem borçlunun hem de avalistin, hukuki sonuçlar konusunda bilinçli hareket etmesi son derece önemlidir.
Hukuk Fakültesi Öğrencisi Gamze Akbulut