Kaçakçılık Suçlarında Arama, El Koyma ve Yakalama Tedbirlerinin Hukuka Uygunluğu
Kaçakçılık Suçlarında Arama, El Koyma ve Yakalama Tedbirlerinin Hukuka Uygunluğu
Giriş
Kaçakçılık suçları, doğrudan ekonomik düzeni, mali disiplini ve kamu güvenliğini etkileyen suç tiplerindendir. Bu nedenle soruşturma sürecinde koruma tedbirleri büyük önem taşır. Özellikle arama, el koyma ve yakalama tedbirleri, hem suçun delillerine ulaşılmasını sağlar hem de kaçak eşya ve fail üzerinde devletin etkinliğini ortaya koyar.
Ancak bu tedbirler, temel hak ve özgürlüklere müdahale niteliği taşıdığından, hukuka uygunluk şartlarına sıkı sıkıya bağlıdır. Anayasa, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK), 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ve 4458 sayılı Gümrük Kanunu çerçevesinde bu tedbirlerin uygulanma koşulları açıkça düzenlenmiştir.
1. Hukuka Uygunluk Kavramı ve Kaçakçılık Suçları
1.1. Hukuka Uygunluk
Bir tedbirin hukuka uygun olabilmesi için:
-
Kanuni dayanağının bulunması,
-
Yetkili makam tarafından alınması,
-
Ölçülülük ilkesine uygun olması gerekir.
1.2. Kaçakçılık Suçlarının Özelliği
-
Genellikle örgütlü suç şeklinde işlenir.
-
Deliller çoğunlukla eşya, belge ve elektronik kayıtlar üzerinden toplanır.
-
Bu nedenle arama, el koyma ve yakalama tedbirleri daha sık uygulanır.
2. Arama Tedbirinin Hukuki Çerçevesi
2.1. Arama Kavramı
Arama, suçun delillerine ulaşmak veya şüpheliyi yakalamak için konut, işyeri, araç veya kişinin üstünün incelenmesidir.
2.2. Hukuki Dayanaklar
-
CMK m. 116–122: Konut, işyeri ve üst araması usulleri.
-
Anayasa m. 20–21: Özel hayatın gizliliği ve konut dokunulmazlığı.
-
5607 sayılı Kanun m. 9: Gümrük sahalarında kolluğun arama yetkisi.
2.3. Arama Kararı
-
Esas kural: Hâkim kararı.
-
Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde savcı veya kolluk → ancak 24 saat içinde hâkimin onayına sunulmalıdır.
2.4. Hukuka Aykırı Arama Örnekleri
-
Hâkim kararı olmaksızın yapılan arama,
-
Yetkisiz kolluk tarafından yapılan arama,
-
Ölçüsüz ve gereksiz genişlikte arama.
3. El Koyma Tedbirinin Hukuki Çerçevesi
3.1. El Koyma Kavramı
El koyma, suçla bağlantılı eşya, belge veya kazanca geçici olarak devletin müdahalesidir.
3.2. Hukuki Dayanaklar
-
CMK m. 123–127: El koymanın usulü.
-
TCK m. 54–55: Müsadere.
-
5607 sayılı Kanun m. 13: Kaçak eşya ve araçların müsaderesi.
3.3. El Koymanın Uygulanması
-
Hâkim kararı gerekir.
-
Acil durumlarda savcı emriyle uygulanabilir, sonradan hâkim onayına sunulur.
-
El konulan eşya adli emanete alınır, tasfiye edilmez.
3.4. El Koymada Hukuka Aykırılık Örnekleri
-
Karar olmaksızın el koyma,
-
El konulan eşyanın kaybolması veya usulsüz tasfiye edilmesi,
-
İyi niyetli üçüncü kişilerin mallarına orantısız el koyma.
4. Yakalama Tedbirinin Hukuki Çerçevesi
4.1. Yakalama Kavramı
Yakalama, suç işlediği şüphesi altında bulunan kişinin hürriyetinin geçici olarak kısıtlanmasıdır.
4.2. Hukuki Dayanaklar
-
CMK m. 90–98: Yakalama, gözaltı ve tutuklama usulleri.
-
Anayasa m. 19: Kişi hürriyeti ve güvenliği.
4.3. Yakalamanın Şartları
-
Kuvvetli suç şüphesi,
-
Kaçma ihtimali,
-
Delilleri karartma ihtimali.
4.4. Hukuka Aykırı Yakalama Örnekleri
-
Savcılık veya hâkim kararı olmadan keyfi yakalama,
-
Gözaltı süresinin kanuni sınırı aşması,
-
Avukatla görüşme hakkının engellenmesi.
5. Ölçülülük İlkesi ve Kaçakçılık Suçları
5.1. Ölçülülük İlkesi
Her koruma tedbiri, müdahalenin amacına oranlı olmalıdır.
-
Arama → yalnızca gerekli alanlarda yapılmalı.
-
El koyma → sadece suçla ilgili mallara yönelik olmalı.
-
Yakalama → kaçma veya delil karartma riski varsa uygulanmalı.
5.2. AİHM İçtihatları
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türkiye kararlarında ölçülülük ilkesini sık sık vurgulamıştır.
-
Keyfi arama ve el koymalar → özel hayatın ihlali.
-
Uzun gözaltı → kişi hürriyeti ihlali.
6. Uygulamada Arama Tedbirine İlişkin Sorunlar
6.1. Hâkim Kararı Zorunluluğu ve İstisnalar
CMK’ya göre arama kural olarak hâkim kararıyla yapılmalıdır. Ancak kaçakçılık suçlarında çoğu zaman “gecikmesinde sakınca bulunan hal” gerekçesiyle savcı veya kolluk kararıyla arama yapılmaktadır.
-
Sorun: Kolluğun geniş takdir yetkisi, keyfî aramalara yol açabilmektedir.
-
Yargıtay uygulaması: Yargıtay, hâkim onayı alınmayan aramaları hukuka aykırı delil saymaktadır.
6.2. Konut Dokunulmazlığının İhlali
-
Kaçakçılık şüphesiyle yapılan konut aramalarında çoğu kez orantısız güç kullanılmakta, aile bireylerinin temel hakları ihlal edilmektedir.
-
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), bu durumlarda “özel hayatın ve aile hayatının ihlali” tespiti yapmıştır.
6.3. İşyerlerinde Arama
Ticari işletmelerde yapılan aramalarda, şirket defterleri ve bilgisayar kayıtlarına el konulması sık rastlanan bir uygulamadır.
-
Sorun: İş hayatının tamamen durması.
-
Çözüm: CMK m. 134’e göre bilişim sistemlerinden sadece kopya alınması gerekirken, uygulamada cihazların tümüne el konulmaktadır.
7. Uygulamada El Koyma Tedbirine İlişkin Sorunlar
7.1. Kaçak Eşyaya El Koyma
5607 sayılı Kanun uyarınca kaçak eşya ve araçlara el konulabilmektedir.
-
Sorun: El konulan malların yıllarca adli emanette bekletilmesi, ekonomik değerinin kaybolmasına yol açar.
-
Çözüm: Çabuk bozulan malların derhal tasfiye edilmesi gerekir.
7.2. İyi Niyetli Üçüncü Kişilerin Hakları
-
Kaçakçılıkta kullanılan araç, kiralık veya başka birine ait olabilir.
-
Sorun: Araç sahibinin suça iştirak etmemesine rağmen aracın müsaderesi.
-
Yargıtay içtihatları: Malik suçtan haberdar değilse, araca el koyma ve müsadere hukuka aykırıdır.
7.3. Mali El Koyma
-
Banka hesaplarına tedbir konulması uygulamada yaygındır.
-
Sorun: Şirketlerin tüm ticari faaliyetleri durmaktadır.
-
Çözüm: Yalnızca suçla bağlantılı hesaplara el konulmalı, orantılılık korunmalıdır.
8. Uygulamada Yakalama Tedbirine İlişkin Sorunlar
8.1. Keyfî Yakalamalar
Kolluk, çoğu zaman “kuvvetli şüphe” olmadan kişileri yakalayabilmektedir.
-
Bu durum kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlali anlamına gelir.
8.2. Gözaltı Süresinin Aşılması
CMK’ya göre gözaltı süresi 24 saattir (toplu suçlarda 4 güne kadar uzatılabilir). Ancak kaçakçılık dosyalarında gözaltı süreleri fiilen uzatılmaktadır.
8.3. Müdafi Yardımından Yararlanma Hakkı
-
Yakalanan kişinin avukatla görüştürülmemesi uygulamada sıkça rastlanan bir sorundur.
-
AİHM kararları: Avukata erişim engellendiğinde elde edilen ifadeler delil sayılamaz.
9. Özel Kolluk Birimlerinin Rolü
9.1. Gümrük Muhafaza Birimleri
-
Kaçak eşyayı tespit eder, arama ve el koyma işlemlerini yapar.
-
Yetkisi genellikle sınır kapıları ve gümrük sahalarıyla sınırlıdır.
9.2. KOM Daire Başkanlığı (Polis)
-
Akaryakıt, sigara ve alkol kaçakçılığında en etkin kolluk birimidir.
-
İstihbarat toplar, operasyon düzenler.
9.3. Jandarma Kaçakçılık Birimleri
-
Özellikle kırsal bölgelerde aktif görev yapar.
-
Kara sınırlarında kaçakçılık olaylarını engeller.
9.4. Sahil Güvenlik Komutanlığı
-
Deniz yoluyla yapılan eşya ve göçmen kaçakçılığında devreye girer.
9.5. Sorun: Yetki Çakışması
Bu birimler arasında görev ve yetki çakışmaları sıkça yaşanmakta, soruşturma süreçlerini yavaşlatmaktadır.
10. Delil Hukuku Bakımından Değerlendirme
10.1. Hukuka Aykırı Delil Yasağı
CMK m. 206/2-a ve m. 217/2’ye göre hukuka aykırı elde edilen deliller mahkemece dikkate alınamaz.
-
Hâkim kararı olmadan yapılan arama,
-
Usulsüz el koyma,
-
Keyfi yakalama sonucunda elde edilen deliller zehirli ağacın meyvesi sayılır.
10.2. Yargıtay Kararları
-
Yargıtay, hâkim kararı olmadan yapılan aramalarda elde edilen delillerin hükme esas alınamayacağına hükmetmiştir.
-
Aynı şekilde, gözaltında avukatla görüştürülmeden alınan ifadeler de geçersizdir.
11. Hukuka Aykırı Tedbirlerin Sonuçları
11.1. Delillerin Hükme Esas Alınamaması
Usulsüz tedbirlerle elde edilen deliller, mahkemece değerlendirme dışı bırakılır.
11.2. Devletin Tazminat Sorumluluğu
Anayasa m. 40 ve CMK m. 141–144 çerçevesinde:
-
Hukuka aykırı yakalama, gözaltı ve el koyma mağdurlarına tazminat ödenir.
11.3. Sanık Lehine Sonuçlar
-
Hukuka aykırı delillerin dışlanması, çoğu zaman sanığın beraat etmesine yol açabilir.
-
Bu durum, soruşturma ve kovuşturma süreçlerinde ciddi etkiler yaratır.
12. Uluslararası Hukuk Boyutu
12.1. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS)
-
Madde 5: Kişi özgürlüğü ve güvenliği.
-
Madde 6: Adil yargılanma hakkı.
-
Madde 8: Özel hayatın ve aile hayatının korunması.
Bu maddeler, arama, el koyma ve yakalama tedbirlerinin ölçülü, kanuni ve gerekli olması gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır.
12.2. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Kararları
-
Klass v. Almanya (1978): Gizli denetimlerin orantılı olması gerektiği.
-
Funke v. Fransa (1993): Vergi ve gümrük soruşturmalarında konut aramalarının keyfi olamayacağı.
-
Murray v. Birleşik Krallık (1996): Yakalamanın kanuna uygunluğu ve avukat erişiminin önemi.
-
Altun v. Türkiye (2013): Türkiye’de yapılan usulsüz arama ve el koymaların özel hayatı ihlal ettiği.
12.3. BM Sözleşmeleri
-
Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi (ICCPR) m. 9–17: Kişi hürriyeti, özel hayatın korunması.
-
Sınıraşan Suçlarla Mücadele Sözleşmesi (Palermo Sözleşmesi): Kaçakçılıkla mücadelede uluslararası işbirliği.
12.4. Uluslararası Standartların Türk Hukukuna Etkisi
Türkiye, AİHS ve BM sözleşmeleri gereği:
-
Keyfi arama ve yakalamalardan kaçınmak,
-
Hukuka aykırı tedbirler nedeniyle zarar görenlere tazminat ödemek,
-
Kolluk yetkilerini sınırlandırmakla yükümlüdür.
13. Avukatların Savunma Stratejileri
13.1. Arama Tedbirine Karşı
-
Hâkim kararı olmadan yapılan aramaları hukuka aykırı delil olarak ileri sürmek.
-
Aramanın kapsamının orantısızlığını vurgulamak.
-
Konut ve işyeri dokunulmazlığının ihlalini gündeme getirmek.
13.2. El Koyma Tedbirine Karşı
-
El konulan malların suçla bağlantısının zayıf olduğunu savunmak.
-
Üçüncü kişilerin mülkiyet hakkını ileri sürmek.
-
Usulsüz tasfiye işlemlerini delil olarak göstermek.
13.3. Yakalama Tedbirine Karşı
-
Kuvvetli şüphenin bulunmadığını belirtmek.
-
Avukata erişim engelini ileri sürmek.
-
Gözaltı süresinin aşılması halinde tazminat talep etmek.
13.4. Delil Hukuku Stratejisi
-
“Zehirli ağacın meyvesi” doktrini kapsamında hukuka aykırı delillerin dışlanmasını sağlamak.
-
AİHM kararlarını içtihat olarak kullanmak.
14. Reform ve Mevzuat Önerileri
14.1. Kolluk Yetkilerinin Netleştirilmesi
-
Gümrük muhafaza, polis, jandarma ve sahil güvenlik arasında yetki çakışmalarını önlemek.
-
Tek merkezli bir koordinasyon kurulu oluşturmak.
14.2. Dijitalleşme
-
Arama ve el koyma işlemlerinin elektronik ortamda kayda alınması.
-
El konulan malların akıbetinin dijital sistemlerle izlenmesi.
14.3. Tazminat Mekanizmalarının Etkinleştirilmesi
-
Hukuka aykırı tedbirlerden doğan zararların hızla tazmini.
-
Vatandaşın devlete karşı dava açma yükünün hafifletilmesi.
14.4. Eğitim ve Denetim
-
Kolluk personeline insan hakları ve delil hukuku eğitimi verilmesi.
-
Savcı ve hâkimlerin tedbir kararlarını daha sıkı denetlemesi.
14.5. Uluslararası İşbirliği
-
Kaçakçılıkla mücadelede sınır ötesi ortak operasyonların artırılması.
-
AİHM içtihatlarının iç hukuka uyumlu hale getirilmesi.
15. Sonuç ve Genel Değerlendirme
Kaçakçılık suçlarında arama, el koyma ve yakalama tedbirleri, soruşturmanın etkinliği için vazgeçilmezdir. Ancak bu tedbirler, temel hak ve özgürlüklere ciddi müdahaleler içerdiğinden, sıkı bir hukuka uygunluk denetimine tabi olmalıdır.
-
Arama: Hâkim kararı ve ölçülülük ilkesi çerçevesinde yapılmalıdır.
-
El koyma: Yalnızca suçla bağlantılı mallara yönelik olmalı, üçüncü kişilerin hakları korunmalıdır.
-
Yakalama: Kuvvetli şüphe, kaçma veya delil karartma ihtimali bulunmalıdır.
Hukuka aykırı tedbirler sonucunda elde edilen deliller geçersiz sayılır, devlet ise tazminat sorumluluğu altına girer. Bu nedenle kolluk, savcı ve hâkimlerin hukuka uygunluk denetimini hassasiyetle yapması büyük önem taşır.
Sonuç olarak, kaçakçılıkla mücadelede koruma tedbirlerinin etkinliği ancak hukuk devleti ilkesiyle uyumlu olduğu sürece meşrudur.