AMATEM Nedir? (Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezi)
AMATEM, Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanelerde faaliyet gösteren, alkol ve uyuşturucu madde bağımlılarının tedavisi için özel olarak kurulmuş sağlık merkezleridir. Buradaki temel amaç, kişilerin bağımlılıktan kurtarılması, sosyal hayata yeniden kazandırılması ve suçla mücadelede yalnızca cezalandırıcı değil, aynı zamanda önleyici bir mekanizmanın devreye sokulmasıdır.
Uyuşturucu madde kullanma suçu (TCK 191) kapsamında yakalanan kişiler için AMATEM, en kritik tedavi kurumudur. Çünkü savcılık veya mahkeme, sanığın bağımlı olduğunun anlaşılması halinde, onu doğrudan hapis cezası yerine AMATEM’de tedavi görmeye yönlendirebilir. Bu da, kişiyi hem hukuki yaptırımdan korur hem de sağlık açısından bir iyileşme imkânı sunar.
AMATEM’in İşleyişi
-
Başvuru Yolu: AMATEM’e hem kişi kendi isteğiyle başvurabilir, hem de mahkeme veya savcılık kararıyla yönlendirme yapılabilir.
-
Tedavi Süreci: Hastane ortamında, uzman doktor, psikiyatrist ve sağlık ekibi gözetiminde kişi bağımlılıkla mücadele programına alınır.
-
Zorunlu Tedavi: TCK 191 kapsamında yakalanan bir kişi, bağımlı olduğuna dair rapor çıkarsa, denetimli serbestlik tedbiri çerçevesinde AMATEM’de zorunlu tedaviye tabi tutulabilir.
-
Takip Süreci: Tedavi yalnızca ilaç veya detoks uygulamalarından ibaret değildir. Psikolojik destek, rehabilitasyon ve sosyal uyum programları da tedavi sürecine dahildir.
Hukuki Boyutu
TCK m.191’de düzenlenen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirleri kapsamında, Cumhuriyet savcısı veya mahkeme, bağımlı kişiye AMATEM’de tedavi görmesi yönünde yükümlülük getirebilir. Eğer kişi bu yükümlülüğe uyarsa, hakkında ceza davası açılmaz ya da açılmışsa dava düşer. Ancak kişi tedaviyi reddeder veya AMATEM programına uymazsa, savcı kamu davası açarak sanığın 2 ila 5 yıl hapis cezası ile yargılanmasını sağlar.
Yargıtay da uygulamalarında, sanığın AMATEM’de tedaviye yönlendirilmesinin kamu yararı açısından öncelikli olduğunu, asıl amacın kişiyi bağımlılıktan kurtarıp topluma kazandırmak olduğunu sürekli vurgulamaktadır.
Örneğin;
Sanık Mehmet K., 30 yaşında, uzun süredir eroin kullanmaktadır. Polis kontrolünde üzerinde 3 gram eroin bulunmuştur. Mehmet, ifadesinde bağımlı olduğunu ve tedavi görmek istediğini belirtmiştir. Savcı, dosya kapsamında Mehmet’in eylemini TCK 191 kapsamında değerlendirmiş ve onu 5 yıl denetimli serbestlik ile birlikte AMATEM’de tedavi görme yükümlülüğüne tabi tutmuştur. Mehmet AMATEM’de tedavisini tamamlamış, raporları savcılığa sunulmuş ve yükümlülüklerini yerine getirdiği için hakkında ceza davası açılmamıştır.
Eğer Mehmet AMATEM’e gitmemiş veya tedavi sürecini yarıda bırakmış olsaydı, savcılık onun hakkında kamu davası açacak ve Mehmet, TCK 191 kapsamında hapis cezasıyla yargılanacaktı.
AMATEM, uyuşturucu ve alkol bağımlılığı ile mücadelede Türkiye’deki en önemli sağlık kurumlarından biridir. TCK 191 kapsamındaki uyuşturucu kullanma suçunda, kişiyi cezalandırmaktan çok tedavi etmeyi amaçlayan sistemin merkezinde AMATEM vardır. Bu kurum, hem bağımlı bireyin sağlığına kavuşmasını sağlar hem de toplumun korunmasına katkıda bulunur.
AMATEM Sürecinde Denetimli Serbestlik Yükümlülükleri Nelerdir?
Uyuşturucu madde kullanma suçu (TCK 191) kapsamında yakalanan kişiler, doğrudan hapis cezasına mahkûm edilmek yerine, çoğunlukla denetimli serbestlik ve tedavi tedbirlerine tabi tutulmaktadır. Bu uygulamanın temel amacı, kişiyi cezalandırmak değil, bağımlılıktan kurtarmaktır. İşte bu noktada AMATEM (Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezi) devreye girer. Mahkeme veya Cumhuriyet savcısı, kişiyi tedavi için AMATEM’e yönlendirir ve bu süreçte belirli yükümlülükler getirilir. Bu yükümlülüklere uyulması, kişinin hakkında dava açılmamasını ya da açılmış davanın düşmesini sağlar.
Denetimli Serbestlik Yükümlülükleri
Düzenli Tedaviye Katılma
Bağımlı olduğuna dair rapor verilen kişi, AMATEM’de düzenlenen tedavi programına katılmak zorundadır. Tedavi süreci, ilaç tedavisi, psikolojik destek, grup terapileri ve rehabilitasyon programlarını içerebilir.
Belirlenen Kontrollerde Hazır Bulunma
Kişi, savcılık veya denetimli serbestlik müdürlüğü tarafından belirlenen gün ve saatlerde AMATEM’e giderek kontrol testlerine katılmak zorundadır. Bu testler genellikle idrar veya kan tahlilleri şeklinde yapılır.
Uyuşturucu Kullanımını Sürdürmeme
Tedavi sürecinde kişinin yeniden uyuşturucu kullanmaması gerekir. Yapılan testlerde uyuşturucuya rastlanması, yükümlülüklerin ihlali anlamına gelir.
Denetimli Serbestlik Müdürlüğü ile İrtibatı Sürdürme
Kişi, denetimli serbestlik müdürlüğüne düzenli olarak gidip imza atmalı, sosyal hizmet uzmanlarının yönlendirmelerine uymalıdır.
Sosyal Destek Programlarına Katılma
Bazı durumlarda kişiye, bağımlılığı önleyici sosyal projelere katılma, meslek edindirme kurslarına gitme veya psikososyal destek alma yükümlülüğü de getirilebilir.
Yükümlülüklere Uyulmaması Halinde Ne Olur?
Kişi, AMATEM’de tedaviye gitmezse, testlere katılmazsa veya uyuşturucu kullanmaya devam ederse, bu durumda Cumhuriyet savcısı kamu davası açar. Böylece kişi TCK 191 kapsamında 2 ila 5 yıl hapis cezası ile yargılanır. Yargıtay kararlarında da vurgulandığı üzere, denetimli serbestlik yükümlülüklerine uymayan kişilerin ceza davası ile karşı karşıya kalması kaçınılmazdır.
Örneğin;
Ahmet K., 27 yaşında, denetimli serbestlik kapsamında AMATEM’de tedaviye yönlendirilmiştir. Ancak Ahmet, üç ay boyunca programlara düzenli katılmış olsa da, daha sonra tedaviyi bırakmış ve kontrol testlerine gitmemiştir. Yapılan yoklamalarda uyuşturucu kullandığı tespit edilmiştir. Bu durumda Cumhuriyet savcısı, Ahmet hakkında kamu davası açmış, mahkeme de TCK 191 kapsamında hapis cezası vermiştir. Eğer Ahmet yükümlülüklerini yerine getirseydi, hakkında dava açılmayacak ve sabıka kaydı oluşmayacaktı.
AMATEM sürecinde denetimli serbestlik yükümlülükleri, kişinin yalnızca sağlık açısından iyileşmesini değil, aynı zamanda hukuki sorumluluktan da kurtulmasını sağlar. Bu yükümlülüklere uymak, kişinin hapis cezası almadan bağımlılıktan kurtulmasına imkân tanır. Ancak tedavi sürecini reddetmek veya yarıda bırakmak, doğrudan ceza davasına yol açar. Bu nedenle, TCK 191 kapsamındaki davalarda savunma stratejilerinde, sanığın tedaviye gönüllü olduğu ve yükümlülüklere uyacağı vurgulanmalı, AMATEM süreci aktif şekilde takip edilmelidir.