Çekte Hamiline Düzenleme ve İspat Güçlükleri: Hukuki Analiz ve Yargıtay Kararları
Çekte Hamiline Düzenleme ve İspat Güçlükleri
1. Giriş
Kıymetli evrak hukuku, ticaret hukukunun en dinamik ve uygulamada en sık karşılaşılan alanlarından biridir. Özellikle çek, ödeme aracı olarak hem bireyler hem de ticari işletmeler açısından vazgeçilmezdir. Çeklerin kural olarak nama veya emre yazılı düzenlenmesi mümkündür. Ancak, hamiline düzenlenen çekler de Türk Ticaret Kanunu (TTK) kapsamında özel bir düzenleme olarak kabul edilmiştir.
Hamiline düzenleme, senedin üzerinde herhangi bir isim belirtilmeden, “hamiline” ibaresi ile düzenlenmesi anlamına gelir. Bu durumda çeki elinde bulunduran herkes, hamil sıfatıyla çeki ibraz edip ödenmesini talep edebilir. Bu kolaylık ticari hayat açısından pratiklik sağlasa da, beraberinde ispat sorunları, kötüye kullanım ihtimalleri ve hukuki ihtilafları da beraberinde getirmektedir.
2. Hamiline Çekin Tanımı ve Hukuki Dayanağı
2.1. Tanım
Hamiline çek, üzerinde belirli bir kişinin adı yazılmamış, “hamiline” kaydı taşıyan veya hiç lehtar gösterilmeden düzenlenen çektir. Bu özellik, çeki elinde bulunduranın meşru hamil sayılmasına yol açar.
2.2. Hukuki Dayanak
- TTK m. 783/2: Çekte lehtar gösterilmemişse veya “hamiline” yazılmışsa, çek hamiline yazılı sayılır.
- TTK m. 686 vd.: Hamiline yazılı senetlerin devri, yalnızca zilyetliğin devriyle gerçekleşir.
2.3. Özellikleri
- Lehtar kısmında isim bulunmaz.
- Zilyetliğin devriyle hak devri olur.
- Hamil, senedin “iyi niyetli” zilyedi ise korunur.
- Kötü niyet iddiasını ileri süren borçlu, bunu ispat etmekle yükümlüdür.
3. Hamiline Çekin Ticari Hayattaki İşlevi
Hamiline çek, ticari hayatta özellikle şu amaçlarla tercih edilir:
- Hız ve kolaylık: Devir için herhangi bir ciroya gerek yoktur, zilyetlik yeterlidir.
- Anonimlik: Alacaklının kimliğini gizlemek isteyenler için uygundur.
- Nakit alternatifi: Büyük tutarlı ödemelerde tercih edilir.
Ancak bu avantajların yanında, kayıt dışı ticaret, kara para aklama ve vergi kaçırma riski de artar.
4. Hamiline Çekte İspat Güçlükleri
4.1. İspat Sorunlarının Kaynağı
- Çekin kime verildiği belli değildir.
- Çekin hangi hukuki ilişkiye dayandığı çoğu kez belirsizdir.
- Borçlunun çeki iade aldığını veya ödediğini ispatlaması zordur.
4.2. Yargıtay’ın Yaklaşımı
Yargıtay kararları, iyi niyetli hamili koruma ilkesini benimsemiştir:
- Yargıtay 11. HD, 2017/4358 E., 2019/2211 K.: Çeki elinde bulunduran kişi meşru hamil sayılır. Borçlunun kötü niyet iddiasını ispat etmesi gerekir.
- Yargıtay HGK, 2015/12-1552 E., 2017/1123 K.: Hamilin kötü niyetli olması halinde kambiyo takibi yapılamaz.
4.3. Uygulamadaki Örnek Sorunlar
- Kayıp veya çalıntı çek → Elinde bulunduran kişi, kötü niyetli olsa bile hamil görünür.
- İspat yükünün ağırlığı → Borçlunun, çeki ödediğini veya geri aldığını yazılı belgeyle ispat etmesi gerekir.
- Kara para riski → Anonim yapısı nedeniyle hamiline çekler yasa dışı faaliyetlerde kullanılabilir.
5. İyi Niyet ve Kötü Niyetin İspatı
5.1. İyi Niyetli Hamilin Korunması
TTK ve Yargıtay, hamiline çeklerde ticari güvenliği sağlamak amacıyla iyi niyetli hamilin korunması ilkesini esas alır.
5.2. Kötü Niyetin İspatı
- Kötü niyet iddiasını borçlu ispatlamak zorundadır.
- Bu durum, borçlunun ispat yükünü ağırlaştırır.
5.3. Öğretideki Görüşler
- Katı Görüş: Hamiline çeklerin tamamen yasaklanması gerektiğini savunur.
- Esnek Görüş: Hamiline çekin ticari hayatta işlevsel olduğu, ancak denetim mekanizmalarıyla sınırlanması gerektiğini ileri sürer.
6. Vergisel ve Ekonomik Boyut
- Vergi Usul Kanunu uyarınca, hamiline çekler kayıt dışı ekonomiye hizmet etme riski taşır.
- MASAK düzenlemeleri ile 2020 sonrası hamiline çeklerin elektronik ortamda bildirilmesi zorunlu hale getirilmiştir.
Bu düzenlemeler, şeffaflığı ve izlenebilirliği artırmayı amaçlamaktadır.
7. Hamiline Çeklerde Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar
- Çek kaybı veya çalınması halinde mağduriyetler
- Borçlunun ödeme yaptığını ispat zorluğu
- Bankaların kimlik tespiti yükümlülüğünü yerine getirmemesi
- Çifte ödeme riski
- Kayıt dışı işlemlerin finansmanı
8. Çözüm Önerileri
- Elektronik Çek Sistemine Geçiş
- E-çek uygulamaları ile hamiline çeklerin dijital ortamda izlenebilir hale getirilmesi.
- Bankaların Sorumluluğunun Artırılması
- Kimlik tespitlerinin sıkılaştırılması ve sorumlulukların genişletilmesi.
- Yargısal İçtihat Birliği
- Farklı mahkemelerde verilen kararların Yargıtay tarafından standartlaştırılması.
- Vergi Denetimleri
- Hamiline çekler üzerinden yapılan büyük meblağlı işlemlerin özel denetime tabi tutulması.
- Ticaret Erbabının Bilinçlendirilmesi
- Hamiline çek kullanımının riskleri hakkında bilgilendirme yapılması.
9. Sonuç
Çekte hamiline düzenleme, ticari hayat açısından pratiklik sağlarken beraberinde ciddi ispat güçlükleri doğurmaktadır. Yargıtay kararları, iyi niyetli hamili koruma yönünde istikrar kazanmışsa da, kötüye kullanım risklerini tamamen ortadan kaldırmamaktadır.
Günümüzde elektronik çek uygulamaları, MASAK düzenlemeleri ve bankaların yükümlülükleri sayesinde hamiline çekin doğurduğu riskler azaltılmaya çalışılmaktadır. Ancak nihai çözüm, yasal düzenlemelerin daha da netleştirilmesi, denetimlerin artırılması ve ticaret erbabının bilinçlendirilmesi ile mümkün olacaktır.
Sonuç olarak, hamiline çekler ticari hayatın hız ve güven ihtiyacını karşılamaya devam etmekte, fakat beraberinde getirdiği ispat güçlükleri sebebiyle dikkatli kullanılmayı gerektirmektedir.