Gizlice Ses ve Görüntü Kaydı Almak Suç Mu?
1. Kişisel Verilerin ve Özel Hayatın Korunması
-
TCK m.132-134 hükümleri uyarınca, kişilerin haberleşmelerinin gizliliğini ihlal etmek veya özel hayatlarına ilişkin görüntü ve sesleri izinsiz kayda almak suçtur.
-
Örneğin; bir kişinin evinde, özel alanında veya rızası olmadan gizlice ses/görüntü kaydı alınması “özel hayatın gizliliğini ihlal suçu” oluşturur. Bu suçun cezası 1 yıldan 3 yıla kadar hapis olabilir.
2. Hukuka Uygunluk Halleri ve İstisnalar
-
Eğer bir kişi, kendi hukuki menfaatini korumak için (örneğin tehdit, şantaj, hakaret, rüşvet vb. suçun delilini elde etmek amacıyla) başka türlü ispat imkanı yoksa ve kaydı sadece yetkili makamlara sunmak amacıyla alıyorsa, bazı Yargıtay kararlarında bu kayıtların “hukuka uygun delil” sayılabileceği kabul edilmiştir.
-
Ancak bu durum istisnadır ve her olayın somut koşullarına göre değerlendirilir. Kişisel merak, husumet veya ifşa amacıyla yapılan gizli kayıtlar suç teşkil eder ve delil olarak da reddedilir.
3. Yargıtay’ın Yaklaşımı
-
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 2007/147 E., 2007/167 K. kararında; kişinin kendisine karşı işlenmekte olan bir suçun delilini başka türlü ispat imkanı bulunmadığında gizlice aldığı ses kaydının hukuka uygun olabileceğini belirtmiştir.
-
Örneğin; boşanma davalarında eşin sürekli hakaretini ispat için yapılan kısa süreli kayıt, bazen hukuka uygun kabul edilmiştir.
-
Buna karşılık, iş yerinde, toplu alanlarda veya başkalarının özel yaşamını ilgilendiren uzun süreli gizli kayıtlar, özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturur ve ayrıca delil olarak kullanılamaz.
✅ Sonuç:
Genel kural, gizlice alınan ses ve görüntü kayıtlarının suç teşkil ettiği ve delil olarak kullanılamayacağıdır. Ancak kişi, kendi hukuki menfaatini korumak için, başka türlü ispat imkanı bulunmayan hallerde ve yalnızca adli makamlara sunmak üzere sınırlı kayıt yaparsa, bazı istisnalarda hukuka uygun kabul edilebilir.
ÖRNEK YARGITAY KARARLARI
1. Boşanma Davalarında Gizli Kayıt
-
Yargıtay 2. HD, 2014/25902 E., 2015/17223 K.
Eşin evde sürekli hakaret ve tehditlerini gizlice kaydeden tarafın bu kaydı, başka türlü ispat imkanı bulunmadığından delil olarak kabul edilmiştir.
➡️ Burada Yargıtay, kişilik haklarını koruma amacıyla yapılan kısa süreli kayıtların hukuka uygun olabileceğini söylemiştir.
2. Tehdit veya Hakaretin İspatı İçin Kayıt
-
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 2007/147 E., 2007/167 K.
Sanığın, kendisine karşı işlenen tehdit suçunu ispat için gizlice ses kaydı yapması hukuka uygun bulunmuştur.
➡️ Kayıt, sadece savcılık makamına verilmiş, üçüncü kişilere ifşa edilmemiştir. Bu nedenle delil kabul edilmiştir.
3. İşyerinde Yapılan Gizli Kayıtlar
-
Yargıtay 9. HD, 2008/37566 E., 2010/37516 K.
İşçi, işverenden sürekli baskı gördüğünü ispat için gizli ses kaydı yapmıştır. Yargıtay, bu kaydı hukuka aykırı delil saymış ve dikkate almamıştır.
➡️ Çünkü işyerinde sürekli ve uzun süreli kayıt, özel hayatın gizliliğini ihlal niteliği taşır.
4. Özel Alanın Gizlice Kaydedilmesi
-
Yargıtay 12. CD, 2014/17793 E., 2015/1896 K.
Kişinin evinde gizlice kamera yerleştirilerek yapılan görüntü kaydı, özel hayatın gizliliğini ihlal suçu kabul edilmiştir.
➡️ Burada hukuka uygunluk sebebi bulunmadığı için, hem delil reddedilmiş hem de fail cezalandırılmıştır.
5. Telefon Görüşmelerinin Kaydedilmesi
-
Yargıtay 5. CD, 2013/10993 E., 2014/1315 K.
Bir kişinin kendi yaptığı telefon görüşmesini, ileride delil olarak kullanmak amacıyla kayda alması suç teşkil etmez.
➡️ Çünkü kişi, görüşmenin zaten tarafıdır. Ancak bu kayıtların üçüncü kişilere yayılması halinde TCK m.132-134 hükümleri devreye girer.
6. Kural ve İstisnaların Özeti
-
Genel kural: Gizli ses ve görüntü kaydı hukuka aykırıdır.
-
İstisna: Kişi, kendisine karşı işlenen suçu (tehdit, hakaret, şantaj vb.) başka türlü ispat imkanı yoksa ve kayıt sadece yargı mercilerine sunulmak üzere alınıyorsa, delil kabul edilebilir.
📌 Görüldüğü üzere, Yargıtay her somut olayda “menfaat dengesi” gözetiyor:
-
Bir yanda kişinin özel hayatının gizliliği hakkı,
-
Diğer yanda kişinin kendisini savunma ve hakkını ispat etme hakkı.
“İşyerindeki kamera kayıtları delil olabilir mi?”
📌 1. Hukuki Çerçeve
-
TCK m. 134: Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu.
-
KVKK (6698 s. Kanun): Kişisel verilerin işlenmesi ve korunması.
-
HMK m. 189: Hukuka aykırı şekilde elde edilmiş deliller mahkemede kullanılamaz.
-
İş Kanunu m. 25: İşverenin fesih hakkı – işçinin davranışları kamera kayıtlarıyla ispatlanabilir.
📌 2. Yargıtay’ın Yaklaşımı
-
Yargıtay 9. HD, 2017/19772 E., 2020/10301 K.
→ İşyerine yerleştirilen kameraların çalışanların bilgisi dahilinde olması hâlinde, bu kayıtlar işten çıkarma davasında geçerli delil sayılmıştır. -
Yargıtay 22. HD, 2016/11834 E., 2019/1289 K.
→ Çalışanların özel hayatına aşırı müdahale eden gizli kamera kayıtlarının delil olarak kabul edilemeyeceği belirtilmiştir. -
Yargıtay 12. CD, 2015/2570 E., 2016/7894 K.
→ Hırsızlık suçunda işyerindeki güvenlik kamerası kayıtları hukuka uygun delil kabul edilmiştir; çünkü işyeri kamuya açık sayılabilecek bir alandır.
📌 3. Sonuç – Ne Zaman Delil Olur?
✅ Delil Olarak Kabul Edilir
-
İşyerine konulan kamera kayıtları çalışanlara önceden duyurulmuşsa (yönetmelik, sözleşme, ilan vb.).
-
Amaç güvenlik, işyeri malını koruma, iş güvenliği gibi meşru sebeplere dayanıyorsa.
-
İşçinin açık rızası varsa veya kanuni zorunluluk bulunuyorsa.
❌ Delil Olarak Kabul Edilmez
-
Çalışanların haberi olmadan gizlice kamera yerleştirilmişse.
-
Kamera, çalışanın özel hayatını gözetleyecek yerlere (tuvalet, soyunma odası vb.) konmuşsa.
-
Veriler KVKK’ya aykırı şekilde işlenmişse.
📌 Avukat Yorumu
-
Ceza davasında: Kamera kayıtları çoğunlukla delil olarak kabul edilir (özellikle hırsızlık, kavga, mala zarar verme olaylarında).
-
İş hukukunda: Ancak işçi-işveren ilişkisinde KVKK ve özel hayatın gizliliği daha sıkı yorumlanır; işçinin rızası veya en azından bilgilendirilmesi gerekir.
👉 Yani işyerindeki kamera kayıtları uygun şekilde elde edilmişse delil olur, gizlice elde edilmişse mahkeme reddeder.