Çeklerde Zamanaşımı Süresi ve İtiraz Yolları
Çeklerde Zamanaşımı Süresi ve İtiraz Yolları
1. Giriş
Ticari yaşamda en çok kullanılan kıymetli evraklardan biri olan çek, Türk Ticaret Kanunu (TTK) ve 5941 sayılı Çek Kanunu ile düzenlenmiş, güvene dayalı bir ödeme aracıdır. Çek, görüldüğünde ödenir ilkesiyle çalışır; ancak çekten doğan hakların sonsuza kadar ileri sürülmesi mümkün değildir. Bu noktada zamanaşımı süreleri devreye girer.
Zamanaşımı, bir alacağın belli süreler içinde ileri sürülmemesi halinde, borçlunun ödeme yükümlülüğünden kurtulmasına yarayan bir kurumdur. Çeklerde zamanaşımı süreleri, alacaklı-hamil ile borçlu-düzenleyen ve cirantalar arasındaki ilişkiyi doğrudan etkiler. Ayrıca çekin icra takibine konu edilmesi, itiraz edilmesi ve menfi tespit davaları gibi durumlarda itiraz yolları büyük önem taşır.
2. Çeklerde Zamanaşımı Kavramı
Zamanaşımı, çekten doğan taleplerin belirli sürelerin sonunda ileri sürülememesi sonucunu doğurur. Çekte zamanaşımı süreleri, alacağın talep edilebilmesi bakımından hak düşürücü değil, def’i niteliğindedir. Yani borçlu ödemezse, mahkemede zamanaşımı def’inde bulunabilir.
3. Çeklerde Zamanaşımı Süreleri
3.1. Asıl Zamanaşımı Süresi
TTK m. 814 uyarınca:
- Çek bedelini talep hakkı, ibraz süresinin bitiminden itibaren 3 yıl içinde zamanaşımına uğrar.
Örnek: İstanbul’da düzenlenen ve İstanbul’da ödenecek bir çekin ibraz süresi 10 gündür. 10 günün bitiminden itibaren 3 yıl içinde takip yapılmazsa alacak zamanaşımına uğrar.
3.2. Rücu Zamanaşımı Süresi
Çek hamili, düzenleyene başvurduktan sonra cirantalara ve avalistlere rücu edebilir. Bu talepler için süreler daha kısadır:
- Düzenleyene karşı açılacak davalar: 3 yıl
- Ciranta ve avalistlere karşı açılacak davalar: 6 ay
3.3. Zamanaşımı Süresinin Niteliği
- Hak düşürücü süre değildir.
- Borçlu, zamanaşımı süresini mahkemede def’i olarak ileri sürmek zorundadır.
- Mahkeme, kendiliğinden zamanaşımı süresini dikkate alamaz.
4. Zamanaşımı Süresinin Hesaplanması
4.1. Başlangıç Tarihi
Süre, çekin ibraz süresinin bitiminden itibaren işlemeye başlar.
- Aynı yerde ödenecek çek → 10 gün sonunda.
- Başka yerde ödenecek çek → 1 ay sonunda.
- Yurt dışı kaynaklı çek → 3 ay sonunda.
4.2. Kesilme ve Durma Halleri
Türk Borçlar Kanunu hükümleri kıyasen uygulanır.
- Borçlunun borcunu ikrar etmesi → Zamanaşımı kesilir.
- Dava açılması veya icra takibi → Zamanaşımı kesilir.
- Mücbir sebep halleri → Zamanaşımı durabilir.
5. Çeklerde İtiraz Yolları
Çek, kambiyo senedi olduğundan icra takibi genellikle kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yapılır. Ancak borçluya tanınmış çeşitli itiraz yolları vardır.
5.1. İmza İtirazı
Borçlu, çek üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürebilir. Bu durumda icra takibi durur, mahkemece imza incelemesi yapılır.
5.2. Borca İtiraz
Borçlu, çekteki borcun ödendiğini, zamanaşımına uğradığını veya temel ilişkinin geçersiz olduğunu iddia edebilir. Bu itiraz, icra takibinin durmasına yol açmaz; ancak menfi tespit davası açılabilir.
5.3. Yetki İtirazı
Borçlu, takibin yanlış yerde açıldığını ileri sürebilir. Çeklerde yetki, ödeme yerinin bulunduğu icra dairesidir.
5.4. İcra Mahkemesine Şikayet
Usulsüz işlemler icra mahkemesine şikayet yoluyla götürülebilir.
6. Menfi Tespit ve İstirdat Davaları
6.1. Menfi Tespit Davası
Borçlu, çekten doğan borcun bulunmadığını ispatlamak için menfi tespit davası açabilir. Bu davada ispat yükü borçludadır.
6.2. İstirdat Davası
Borçlu, haksız yere ödediği bir çeki geri almak için istirdat davası açabilir.
7. Yargıtay Kararları Işığında Zamanaşımı ve İtirazlar
- Yargıtay 11. HD, 2017/4358 E., 2019/2211 K.: “Çek bedelinin talep hakkı, ibraz süresinin bitiminden itibaren 3 yıl içinde zamanaşımına uğrar.”
- Yargıtay 12. HD, 2016/5437 E., 2017/11982 K.: “İmza itirazı, borçlunun en güçlü savunmasıdır; imza inkârı halinde icra takibi durur.”
- Yargıtay HGK, 2014/19-542 E., 2016/1251 K.: “Çekte zamanaşımı süresi, hak düşürücü değil, def’i niteliğindedir; mahkemece re’sen dikkate alınamaz.”
8. Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar
8.1. Zamanaşımı Süresinin Yanlış Hesaplanması
Birçok hamil, zamanaşımı süresini ibraz tarihinden değil, düzenleme tarihinden hesaplamaktadır. Bu durum hak kayıplarına yol açmaktadır.
8.2. Vadeli Çek Sorunu
Kanunen vadeli çek mümkün değildir; ancak fiilen ileri tarihli çek kullanımı çok yaygındır. Bu durum, zamanaşımı süresinin başlangıcında kafa karışıklığına neden olmaktadır.
8.3. İtirazların Kötüye Kullanılması
Borçlular, icra sürecini uzatmak için imza veya borca itiraz yolunu kötüye kullanabilmektedir. Bu durum alacaklının mağduriyetine yol açmaktadır.
8.4. Bankaların Uygulaması
Bazı bankalar zamanaşımına uğramış çekleri ödemekte, bazıları ise reddetmektedir. Bu da uygulamada yeknesaklık sorununa yol açmaktadır.
9. Öğretide Görüşler
Katı Görüş
Çeklerde zamanaşımı sürelerinin sıkı şekilde korunması gerektiği, ticari güvenliğin ancak bu yolla sağlanabileceği savunulur.
Esnek Görüş
Çekin vadeli kullanılmasının fiilen kabul edildiği, bu nedenle zamanaşımı sürelerinin de daha esnek yorumlanması gerektiği ileri sürülür.
10. Çözüm Önerileri
- Yasal Düzenleme: Vadeli çek fiilen kabul edildiğinden, zamanaşımı süreleri buna uygun hale getirilmelidir.
- Eğitim: Ticaret erbabı zamanaşımı süreleri ve itiraz yolları hakkında bilgilendirilmelidir.
- Bankaların Yükümlülüğü: Bankaların, zamanaşımına uğramış çekleri reddetmesi hukuken netleştirilmelidir.
- İcra Sürecinin Hızlandırılması: İmza itirazı gibi yolların kötüye kullanılmasının önüne geçilmelidir.
11. Sonuç
Çeklerde zamanaşımı süresi, alacaklının talep hakkını sınırlayan, ticari güveni koruyan önemli bir kurumdur.
- Çek bedeli için zamanaşımı süresi → 3 yıl
- Ciranta ve avalistlere karşı rücu talepleri → 6 ay
Zamanaşımı, hak düşürücü değil def’i niteliğindedir. Borçlu, mahkemede zamanaşımı def’inde bulunmadıkça hakim re’sen dikkate alamaz.
Ayrıca çek alacaklısı, icra takibinde borçlunun imza itirazı, borca itirazı ve yetki itirazı gibi savunmalarıyla karşılaşabilir. Bu nedenle hamilin hukuki süreçleri iyi bilmesi gerekir.
Sonuç olarak çeklerde zamanaşımı süresi ve itiraz yolları, ticari hayatın güvenliği için hayati öneme sahiptir. Tarafların bu konuda bilinçli olması, hem hak kayıplarını hem de gereksiz ihtilafları önleyecektir.
Gözdenur Turna