Single Blog Title

This is a single blog caption

Uluslararası Hukukta Mülteci Haklarının Gelişimi: Tarihsel Süreç, Güncel Düzenlemeler ve Türkiye’nin Uygulaması

Uluslararası Hukukta Mülteci Haklarının Gelişimi: Tarihsel Süreç, Güncel Düzenlemeler ve Türkiye’nin Uygulaması


1. Giriş: Mülteci Hukukunun Evrensel Niteliği

Mültecilik, insanlık tarihi kadar eski bir olgudur. Zorla yerinden edilme, savaş, zulüm, dini ve etnik çatışmalar, baskıcı rejimler ve daha yakın dönemde iklim değişikliği, milyonlarca insanın başka ülkelere sığınmasına neden olmuştur. Ancak mültecilerin korunmasına ilişkin uluslararası hukuk normları, 20. yüzyılda sistematik hale gelmiştir.

Bugün mülteci hukuku; sadece insani boyutu olan bir mesele değil, aynı zamanda uluslararası güvenlik, kamu düzeni, insan hakları ve devletlerin egemenlik alanını doğrudan ilgilendiren çok boyutlu bir alan haline gelmiştir.

UNHCR verilerine göre 2024 itibarıyla dünya genelinde 110 milyondan fazla insan zorla yerinden edilmiştir. Bu sayı, mülteci hukukunun neden günümüzün en kritik alanlarından biri olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.


2. Tarihsel Gelişim: Antik Çağ’dan II. Dünya Savaşı’na

2.1. Antik Çağ ve Orta Çağ’da Sığınma

  • Antik Yunan’da şehir devletleri arasında sığınma hakkı tanınmış, özellikle tapınaklara sığınan kişiler dokunulmaz sayılmıştır.

  • Roma Hukuku’nda “asylum” kavramı gelişmiş, ancak daha çok dini bir ayrıcalık olarak görülmüştür.

  • Orta Çağ Avrupa’sında kiliseler, zulümden kaçanlara “kilise sığınağı” sağlayarak koruma sunmuştur.

2.2. Modern Dönem Öncesi

    1. ve 18. yüzyılda dini çatışmalar ve siyasal devrimler mülteci olgusunu artırdı.

  • Fransız Devrimi sonrası Avrupa’da siyasal mülteciler kavramı gelişti.

  • Osmanlı İmparatorluğu, 19. yüzyılda Kafkasya’dan, Polonya’dan ve Balkanlardan gelen yüz binlerce kişiye sığınma hakkı tanıdı.

2.3. I. Dünya Savaşı ve Milletler Cemiyeti Dönemi

  • I. Dünya Savaşı sonrası milyonlarca kişi yerinden edildi.

  • Milletler Cemiyeti ilk kez uluslararası ölçekte mülteciler için mekanizma kurdu.

  • 1921’de Norveçli diplomat Fridtjof Nansen’in girişimiyle Nansen Pasaportu çıkarıldı; vatansız mültecilerin seyahat edebilmesini sağladı.

  • Ancak bu düzenlemeler sınırlı ve bağlayıcılığı zayıftı.


3. 1951 Cenevre Sözleşmesi ve 1967 Protokolü

3.1. 1951 Cenevre Sözleşmesi

İkinci Dünya Savaşı sonrası milyonlarca kişinin yerinden edilmesi üzerine, BM çatısı altında 1951 Cenevre Sözleşmesi kabul edildi.

  • Mülteci Tanımı: Irk, din, milliyet, belirli bir sosyal gruba aidiyet veya siyasi düşünce nedeniyle zulüm görme korkusu taşıyan kişiler.

  • Haklar: Eğitim, çalışma, sosyal güvenlik, seyahat özgürlüğü, adil yargılanma.

  • Non-refoulement İlkesi (Madde 33): Zulüm görecek kişilerin geri gönderilemeyeceği kuralı getirildi.

📌 Ancak sözleşme başta sadece 1 Ocak 1951’den önce Avrupa’daki olaylarla sınırlıydı.

3.2. 1967 Protokolü

  • Zaman ve coğrafya sınırlamaları kaldırıldı.

  • Mülteci rejimi küresel hale geldi.

  • Bugün dünyadaki mülteci koruma rejiminin temel dayanakları 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolüdür.


4. Uluslararası Mülteci Hukukunun Temel İlkeleri

  1. Non-refoulement (geri göndermeme yasağı): Zulüm riski olan ülkeye sınır dışı edilemez.

  2. Ayrımcılık Yasağı: Mültecilere ırk, din, cinsiyet gibi sebeplerle farklı muamele yapılamaz.

  3. Asgari Yaşam Standartları: Barınma, sağlık, eğitim ve çalışma hakkı.

  4. Entegrasyon veya Üçüncü Ülkeye Yerleştirme: Kalıcı çözüm arayışlarının hukuki dayanağı.


5. Bölgesel Düzenlemeler

5.1. Afrika – 1969 OAU Sözleşmesi

  • Bireysel zulüm kriterine ek olarak, savaş ve toplumsal şiddet ortamından kaçanlara da mülteci statüsü verildi.

  • Afrika kıtasında geniş çaplı koruma sağladı.

5.2. Latin Amerika – 1984 Cartagena Deklarasyonu

  • Mülteci tanımını daha da genişletti.

  • Kitlesel göçler ve insan hakları ihlallerini kapsadı.

  • Devletlere dayanışma yükümlülüğü getirdi.

5.3. Avrupa İnsan Hakları Sistemi

  • AİHS m. 2 (yaşam hakkı) ve m. 3 (işkence yasağı) çerçevesinde mülteci koruması sağlandı.
    📌 Soering/Birleşik Krallık (1989): Zulüm görecek ülkeye iade AİHS m. 3’e aykırıdır.


6. Uluslararası Kurumlar ve Rolleri

  • BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR): Koruma, yerleştirme, uluslararası standartların uygulanması.

  • Uluslararası Göç Örgütü (IOM): Göçmen ve mültecilerin transferi, entegrasyonu.

  • Avrupa Birliği Ajansı (EASO/AAE): AB ülkelerinde iltica başvurularını koordine eder.


7. Türk Hukukunda Mülteci Statüleri

7.1. YUKK ve Statü Ayrımları

Türkiye, 2013 tarihli Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu (YUKK) ile mülteci hukukunu yeniden düzenledi.

  • Mülteci (m. 61): Avrupa’dan gelen, 1951 kriterlerini karşılayan kişiler.

  • Şartlı Mülteci (m. 62): Avrupa dışından gelen, 1951 kriterlerini sağlayanlar.

  • İkincil Koruma (m. 63): Zulüm kriterini taşımayan ama ciddi risk altındaki kişiler.

  • Geçici Koruma (m. 91): Kitlesel akın durumlarında tanınan toplu koruma (ör. Suriyeliler).


7.2. Şartlı Mülteci

  • Kapsam: Avrupa dışından gelen, 1951 kriterlerini sağlayanlar.

  • Haklar: Sağlık, eğitim, barınma; çalışma izni idari onaya tabi.

  • Önemli Nokta: Türkiye’de kalıcı statü alamazlar, üçüncü ülkeye yerleştirilirler.

📌 Örnek: Afganistan’dan gelen, zulüm göreceği için sığınan kişi şartlı mülteci kabul edilir.


7.3. İkincil Koruma

  • Kapsam: Mülteci tanımına girmeyen ama ülkesine dönerse:

    • Ölüm cezası tehlikesi,

    • İşkence/insanlık dışı muamele riski,

    • Silahlı çatışmada ayrım gözetmeyen şiddet tehdidiyle karşılaşacak kişiler.

📌 Örnek: Yemen’den gelen bir kişi zulüm kriterini karşılamasa da savaş ortamı nedeniyle ikincil koruma alabilir.


7.4. Geçici Koruma

  • Kapsam: Kitlesel akın (ör. Suriye İç Savaşı sonrası).

  • Haklar: Sağlık, eğitim, geçici barınma, çalışma izni.

  • Türkiye Örneği: 3,5 milyondan fazla Suriyeli bu statü altındadır.


8. Uygulamadaki Sorunlar

  • Uzayan Statü Belirleme: Başvurular yıllarca sürüyor.

  • Üçüncü Ülkeye Yerleştirme Sorunları: Yeterli kota açılmadığı için şartlı mülteciler Türkiye’de kalıyor.

  • Haklara Erişim: Çalışma ve sağlık hizmetlerinde eşitsizlik.


9. Güncel Sorunlar

  1. Adil Yük Paylaşımı: Mülteci yükü az sayıda ülkenin omuzlarına bırakılmıştır.

  2. Mülteci Tanımının Yetersizliği: İklim mültecileri kapsam dışında.

  3. Entegrasyon Zorlukları: Eğitim ve istihdamda sorunlar.

  4. Uzayan İltica Süreçleri: Bazı ülkelerde 3–4 yıl süren başvurular.


10. Karşılaştırmalı Hukuk Perspektifi

Almanya (BGB ve AsylG)

  • Ahlaka aykırı sözleşme ve dürüstlük ilkesi, mülteci hukuku yorumlarında etkili.

  • Federal Anayasa Mahkemesi, “insan onuru” ilkesini mülteci korumasının merkezine koymuştur.

Fransa

  • Code Civil, kamu düzeni ve insan hakları gerekçesiyle geniş yorum yapılmasını sağlar.

İsviçre

  • OR m. 19: Emredici kurallara ve kişilik haklarına aykırılık sözleşmeleri geçersiz kılar; mülteci hukukuna da yansımıştır.

ABD

  • Refugee Act 1980: Yıllık kontenjan, hızlandırılmış iltica prosedürleri.

  • Unconscionable contracts doktrini, mülteci hukuku kararlarında da “vicdana aykırılık” kriteri olarak uygulanır.

Avrupa Birliği

  • 93/13/EEC Direktifi ile tüketici sözleşmelerinde olduğu gibi, mülteci hukukunda da “hakların eşitliği” ilkesi benimsenmiştir.


11. Geleceğe Yönelik Öneriler

  1. Coğrafi Çekincenin Kaldırılması (Türkiye): Uluslararası hukukla tam uyum sağlanmalı.

  2. İklim Mültecileri Tanımı: BM düzeyinde yeni düzenleme yapılmalı.

  3. Adil Yük Paylaşımı: Küresel kota sistemi oluşturulmalı.

  4. Hızlı İltica Prosedürleri: Uzun süreli belirsizlikler ortadan kaldırılmalı.

  5. Kalıcı Entegrasyon: Geçici koruma yerine uzun vadeli uyum politikaları geliştirilmelidir.


12. Sonuç

Mülteci hukuku, tarihin krizlerinden doğmuş ve günümüzde insan hakları hukukunun ayrılmaz parçası haline gelmiştir.

  • 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü evrensel çerçeveyi oluşturmuştur.

  • Bölgesel düzenlemeler (OAU, Cartagena) mülteci tanımını genişletmiştir.

  • Türkiye, coğrafi konumu nedeniyle en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke olarak özel bir konumdadır.

Gelecekte mülteci hukukunun önündeki en büyük sınav, adaletli yük paylaşımı ve iklim mültecileri gibi yeni kategorilerin hukuki koruma altına alınması olacaktır.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button