Deniz Ticareti Hukukunda Kayıt Türleri: Asli, Tali, Şerh ve Terkin İşlemleri
Deniz Ticareti Hukukunda Kayıt Türleri
Giriş
Deniz ticareti hukuku, yalnızca gemilerin denizlerdeki faaliyetlerini değil, aynı zamanda bu faaliyetlerin hukuk düzeni içerisindeki güvenilirliğini ve şeffaflığını da düzenlemektedir. Gemi, ekonomik değeri yüksek, uluslararası ticarette stratejik öneme sahip bir malvarlığıdır. Bu nedenle gemilerin hukuki statülerinin, mülkiyet bilgilerinin, rehin ve ipotek kayıtlarının devlet nezdinde güvence altına alınması büyük önem arz eder. İşte bu noktada gemi sicilleri ve bunların içinde yer alan kayıt türleri devreye girmektedir.
Türk hukukunda gemi sicilleri, Türk Ticaret Kanunu (TTK) ve ilgili mevzuat ile düzenlenmiş olup, gemilerin kimlik belgeleri niteliğinde kabul edilmektedir. Gemi siciline yapılan kayıtlar; geminin mülkiyetine, malikinin hak ve yükümlülüklerine, gemi üzerinde tesis edilen ayni haklara ve geminin ulusal kimliğine dair önemli sonuçlar doğurur.
1. Gemi Siciline Kayıt Kavramı ve Hukuki Dayanak
TTK m. 941 vd. hükümleri uyarınca gemi siciline kayıt, geminin hukuki kimliğini belirleyen bir işlemdir. Gemi siciline yapılan kayıtlarla birlikte:
- Geminin adı, cinsi, tipi, tonajı, inşa yeri ve tarihi,
- Maliki veya maliklerinin kimlik bilgileri,
- Gemideki ipotekler, rehinler veya hacizler,
- Bayrak ve milliyet bilgisi
resmi olarak belirlenmiş olur.
Sicile yapılan kayıtların hukuki değeri aleni olma prensibine dayanır. Yani sicilde yer alan bilgiler üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir, aynı zamanda üçüncü kişiler de sicildeki bilgilere güvenerek işlem yapabilirler. Bu güven ilkesi, tapu siciline güven ilkesine benzer şekilde deniz ticaret hukukunun temel taşlarındandır.
2. Kayıt Türlerinin Sınıflandırılması
Gemi sicilinde farklı hukuki işlemleri düzenlemek üzere çeşitli kayıt türleri öngörülmüştür. Bunları şu şekilde sınıflandırabiliriz:
- Asli Kayıtlar
- Tali (Yardımcı) Kayıtlar
- Şerhler
- Beyanlar
- Terkin Kayıtları
Aşağıda bu kayıt türleri detaylı biçimde açıklanacaktır.
3. Asli Kayıtlar
Asli kayıtlar, gemi sicilinin çekirdeğini oluşturan, geminin kimliği ve mülkiyetini belirleyen kayıtlardır.
- Gemiye Ait Bilgiler: Geminin adı, cinsi, inşa tarihi, inşa yeri, tonajı ve teknik özellikleri.
- Malik Bilgileri: Geminin kime ait olduğunun belirlenmesi. Malik, gerçek kişi veya tüzel kişi olabilir.
- Bayrak ve Milliyet: Gemi hangi devlet bayrağı altında sefer yapacaksa, bu durum asli kayıtlarla belirlenir.
Asli kayıtların amacı, gemiye kimlik kazandırmak ve gemiyi diğerlerinden ayırmaktır. Bir geminin milliyetini belirlemek, uluslararası deniz hukuku bakımından da hayati önem taşır; çünkü gemi bayrağına göre hangi ülkenin hukukuna tabi olacağı belirlenir.
4. Tali (Yardımcı) Kayıtlar
Tali kayıtlar, asli kayıtların tamamlayıcısıdır. Bunlar gemiyle ilgili ekonomik ve hukuki işlemleri yansıtır.
- Gemi İpotekleri: Geminin teminat olarak gösterilmesi halinde, ipotek kaydı tali kayıtlar arasında yer alır.
- Rehin Hakları: Geminin veya gemi üzerindeki belirli hakların rehin edilmesi durumunda yapılan kayıt.
- Hacizler: Gemiye karşı icra veya ihtiyati haciz uygulanması halinde bu durum sicile işlenir.
Tali kayıtların önemi, alacaklıların korunması ve üçüncü kişilerin güvenli işlem yapabilmesidir. Örneğin bir yatırımcı gemiyi satın almak istediğinde, üzerinde ipotek veya haciz olup olmadığını bu kayıtlardan öğrenebilir.
5. Şerhler
Şerh, gemi üzerinde doğrudan ayni hak kurmayan, fakat hukuki sonuçlar doğuran kayıtlardır.
- Kullanım Hakları: Gemi üzerinde intifa hakkı veya kullanım hakkı varsa, bu durum şerh edilebilir.
- Sözleşmelerin Sicile Şerhi: Bazı uzun vadeli kira, bareboat charter veya finansal kiralama sözleşmeleri şerh edilerek üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir hale gelir.
- Tasarruf Kısıtlamaları: Geminin devrini sınırlayan yargı kararları veya ortaklık sözleşmeleri de şerh yoluyla kaydedilebilir.
Şerhler, sicilin şeffaflığını artırarak tarafların menfaatlerini korur.
6. Beyanlar
Beyanlar, malik veya hak sahiplerinin sicile yaptığı açıklamalardır. Beyanların amacı, sicildeki bilgilerin açıklığa kavuşturulmasıdır.
Örneğin:
- Malik, gemi üzerinde bir rehin hakkının bulunduğunu beyan edebilir.
- Geminin fiilen hangi limanda bulunduğu beyan edilebilir.
- Gemi üzerinde dava açıldığı veya dava konusu olduğu beyan edilebilir.
Beyanlar, resmi kayıt niteliğinde olmasa da sicile güven ilkesini destekleyen önemli araçlardır.
7. Terkin Kayıtları
Bir kaydın sicilden silinmesine “terkin” denir. Terkin, kayıtlı hakkın veya bilginin hukuken sona ermesi halinde yapılır.
- Geminin tamamen yok olması (batma, parçalanma gibi)
- Gemi üzerindeki ipotek veya rehnin sona ermesi
- Gemi mülkiyetinin devriyle birlikte eski malik kaydının düşmesi
Terkin kayıtları, sicilin güncel ve doğru kalmasını sağlar. Yanıltıcı bilgi içeren bir sicilin varlığı, üçüncü kişilerin zarar görmesine yol açabileceğinden terkin büyük önem taşır.
8. Kayıtların Hukuki Sonuçları
Kayıtların doğurduğu en önemli sonuçlardan bazıları şunlardır:
- Aleniyet İlkesi: Sicildeki kayıtlar herkese açıktır. Üçüncü kişiler bu bilgilere güvenebilir.
- Kurucu – Açıklayıcı Ayrımı: Bazı kayıtlar kurucu (örneğin gemi ipoteği), bazıları ise açıklayıcı (örneğin malik değişikliğinin beyanı) niteliktedir.
- İspat Gücü: Sicilde yer alan kayıtlar, aksi ispat edilinceye kadar geçerlidir.
- Üçüncü Kişilerin Korunması: Sicilde olmayan bir kısıtlama üçüncü kişiye karşı ileri sürülemez.
9. Yargıtay Kararları Işığında Kayıt Türleri
Yargıtay, gemi siciline güven ilkesini tıpkı tapu siciline güven ilkesinde olduğu gibi korumaktadır. Örneğin;
- Yargıtay 11. HD, 2017/4358 E., 2019/2211 K. kararında, gemi sicilinde ipotek kaydı bulunmayan bir gemiyi iyi niyetle satın alan kişinin ipoteğe karşı korunacağı vurgulanmıştır.
- Yargıtay 11. HD, 2016/712 E., 2017/3489 K. kararında ise, sicile şerh edilmeyen uzun süreli kira sözleşmesinin üçüncü kişilere karşı ileri sürülemeyeceği belirtilmiştir.
Bu içtihatlar, kayıt türlerinin uygulamadaki önemini pekiştirmektedir.
10. Uygulamadaki Sorunlar ve Öneriler
Her ne kadar gemi siciline kayıt sistemi şeffaflık sağlasa da uygulamada bazı sorunlar yaşanmaktadır:
- Sicil müdürlükleri arasında uygulama birliği eksikliği,
- Bazı kayıtların elektronik ortamda güncellenmemesi,
- Şerh ve beyanların sınırlı yorumlanması.
Çözüm olarak;
- Elektronik sicil sistemlerinin geliştirilmesi,
- Uluslararası sicillerle entegrasyon sağlanması,
- Yargı kararlarının sicil uygulamasına daha hızlı yansıtılması önerilebilir.
Sonuç
Deniz ticareti hukukunda kayıt türleri, gemilerin hukuki statüsünü belirleyen, ekonomik güvenliği sağlayan ve ticari hayatın istikrarını koruyan temel araçlardır. Asli kayıtlar geminin kimliğini, tali kayıtlar ekonomik değerini, şerhler ve beyanlar ise hukuki ilişkilerini şeffaf hale getirir. Terkin kayıtları ise sicilin doğruluğunu temin eder.
Gemi siciline güven, deniz ticaretinde güvenliğin ve öngörülebilirliğin teminatıdır. Bu nedenle kayıt türlerinin doğru uygulanması, sadece taraflar açısından değil, ülke ekonomisi ve uluslararası ticaret bakımından da büyük önem arz etmektedir.
Gözdenur Turna