Single Blog Title

This is a single blog caption

Deniz Ticareti Hukukunda Taşımanın Fiilî Taşıyana Bırakılması Halinde Sorumluluk

 

Deniz Ticareti Hukukunda Taşımanın İcrasının Fiilî Taşıyana Bırakılması Halinde Sorumluluk

Giriş

Deniz ticareti, günümüzde uluslararası ticaretin en büyük payını üstlenen taşıma yöntemidir. Bir yükün deniz yoluyla bir limandan diğerine taşınması sürecinde taraflar arasında navlun sözleşmeleri yapılır. Bu sözleşmenin asli tarafı genellikle taşıyandır. Ancak uygulamada taşıyan, sözleşmede üstlendiği edimi bizzat yerine getirmeyip, taşımayı fiilen başka bir kişiye yaptırabilmektedir. İşte bu noktada fiilî taşıyan kavramı gündeme gelir.

Türk Ticaret Kanunu (TTK), taşımanın fiilî taşıyana bırakılması halinde ortaya çıkacak sorumluluk rejimini ayrıntılı biçimde düzenlemiştir. Bu düzenleme, yükletenin ve gönderilenin menfaatlerini korumak için getirilmiştir. Çünkü taşıma sözleşmesinde alacaklı konumunda olan yükleten çoğu zaman yükün hangi gemiyle ve kim tarafından fiilen taşındığını bilmeyebilir.


1. Taşıyan ve Fiilî Taşıyan Kavramları

1.1. Taşıyan

TTK m. 1138’de taşıyan, “bir navlun sözleşmesi uyarınca, navlun karşılığında yükü deniz yoluyla taşımayı üstlenen kişi” olarak tanımlanır. Burada taşıyan çoğu zaman gemi sahibi veya donatandır.

1.2. Fiilî Taşıyan

TTK m. 1178’e göre fiilî taşıyan, “taşıyanın sorumluluk alanına giren hizmetleri kısmen veya tamamen kendi adına fiilen yerine getiren kişi”dir.

Yani taşıma işinin sözleşme gereği asli sorumlusu taşıyan olsa da, işin icrası sırasında fiilen başka bir gemi işletmecisi veya kaptan devreye girebilir. Bu kişiler fiilî taşıyan sıfatını kazanır.


2. Taşımanın Fiilî Taşıyana Bırakılmasının Sebepleri

Deniz ticaretinde taşımanın fiilî taşıyana bırakılması pek çok sebepten kaynaklanabilir:

  • Charter sözleşmeleri: Taşıyan, gemiyi başka bir işletmeciye “time charter” veya “voyage charter” ile bırakmış olabilir.
  • Aktarmalı taşımalar: Yük, asıl taşıyanın gemisinden başka bir gemiye aktarılarak taşınabilir.
  • Multimodal taşımacılık: Taşımanın deniz kısmı üçüncü bir taşıyan tarafından fiilen üstlenilebilir.
  • Operasyonel sebepler: Taşıyanın gemisinin arıza yapması veya teknik nedenlerle başka gemiyle taşımanın yapılması.

Bu hallerde taşımanın icrası fiilî taşıyana geçer; ancak hukuki sorumluluk ortadan kalkmaz.


3. Hukuki Dayanak

Fiilî taşıyana bırakılan taşımanın sorumluluk rejimi, hem TTK’da hem de uluslararası sözleşmelerde yer alır.

  • TTK m. 1178 – 1183: Fiilî taşıyanın sorumluluğu, taşıyan ile birlikte müteselsil sorumluluk esasına bağlanmıştır.
  • Hamburg Kuralları m. 10: Fiilî taşıyan, yükün kendi kontrolü altında bulunduğu süre boyunca taşıyan gibi sorumludur.
  • Rotterdam Kuralları: Modern taşımacılıkta multimodal taşıma rejiminde fiilî taşıyan kavramına geniş yer verir.

Türk hukuku bu düzenlemelerden esinlenerek alacaklıyı koruyan bir yapı kurmuştur.


4. Müteselsil Sorumluluk İlkesi

Taşımanın fiilî taşıyana bırakılması halinde en önemli nokta, müteselsil sorumluluk kuralıdır.

  • TTK m. 1181: Taşıyan ve fiilî taşıyan, yükün zıyaı, hasarı ve gecikmesinden müteselsilen sorumludur.
  • Bu düzenleme sayesinde yükleten, zararın tazmini için taşıyana da fiilî taşıyana da başvurabilir.
  • Yükleten, hangisinden alacağını tahsil ederse etsin, diğer tarafın iç ilişkide rücu hakkı saklıdır.

Dolayısıyla taşımanın fiilî taşıyana bırakılması, alacaklı açısından risk doğurmaz; çünkü alacağını güvence altına alabileceği iki borçlu vardır.


5. Fiilî Taşıyanın Sorumluluğunun Kapsamı

Fiilî taşıyan, taşıma süresince kendi fiilen icra ettiği bölümden sorumludur.

5.1. Zıya

Yükün tamamen kaybolması halinde sorumlu tutulur. Örneğin gemi batması sonucu yükün yok olması.

5.2. Hasar

Yükün değer kaybetmesi, bozulması veya kısmi zarar görmesi. Örneğin nem, rutubet veya çarpma sonucu malın zarar görmesi.

5.3. Gecikme

Yükün kararlaştırılan sürede teslim edilmemesi. Özellikle bozulabilir ürünlerde gecikme sorumluluğu önemlidir.


6. Taşıyanın Sorumluluğu Devam Eder mi?

Taşımanın fiilî taşıyana bırakılması, taşıyanı sorumluluktan kurtarmaz.

  • Taşıyan, yükleten ile yaptığı sözleşmenin tarafıdır.
  • Fiilî taşıyan ise alacaklıya karşı sözleşme dışı ancak kanuni bir sorumluluk üstlenir.
  • Dolayısıyla alacaklı, dilerse sadece taşıyana başvurabilir.

Bu yapı, taşıyanın “sözleşmeyi devrettim, artık sorumluluk benden çıktı” savunmasını geçersiz kılar.


7. Fiilî Taşıyanın Defi Hakları

TTK m. 1182’ye göre fiilî taşıyan, taşıyanın sahip olduğu defilerden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanabilir.

  • Fiilî taşıyan da sorumluluk limitlerine dayanabilir.
  • Mücbir sebep, deniz kazası, yükletenin kusuru gibi istisnalara fiilî taşıyan da başvurabilir.
  • Ancak fiilî taşıyanın kasten veya ağır kusuruyla zarar meydana gelmişse, bu sınırlamalardan yararlanamaz.

8. Uluslararası Sözleşmeler ile Bağlantı

Türk Ticaret Kanunu’ndaki düzenlemeler, uluslararası deniz ticareti sözleşmeleriyle uyumludur.

  • Hamburg Kuralları: Fiilî taşıyan kavramına açıkça yer vermekte, müteselsil sorumluluğu düzenlemektedir.
  • Rotterdam Kuralları: Modern taşımacılık anlayışıyla fiilî taşıyanın multimodal taşımadaki rolünü tanımlar.
  • Lahey-Visby Kuralları: Doğrudan fiilî taşıyan kavramına yer vermese de, taşıyanın sorumluluğu üzerinden örtülü bir çerçeve sunar.

Bu uyum sayesinde Türk deniz ticareti hukuku uluslararası ticarette öngörülebilirlik sağlar.


9. Yargıtay Kararları Işığında Sorumluluk

Yargıtay, fiilî taşıyana bırakılan taşımanın sorumluluğu konusunda çeşitli içtihatlar geliştirmiştir.

  • 11. Hukuk Dairesi kararlarında, taşıyanın fiilî taşıyana bırakması halinde sorumluluğunun devam ettiği açıkça vurgulanmıştır.
  • Yargıtay, yükün fiilî taşıyanın denetiminde bulunduğu sırada meydana gelen zarardan dolayı hem fiilî taşıyanın hem de taşıyanın birlikte sorumlu olduğuna hükmetmektedir.
  • Ayrıca Yargıtay, alacaklıyı koruma amacıyla sorumluluğu geniş yorumlamaktadır.

10. Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar

Taşımanın fiilî taşıyana bırakılması bazı uygulama sorunlarını da beraberinde getirir:

  • Alacaklının belirsizlik sorunu: Yükleten, fiilî taşıyanın kim olduğunu bilmeyebilir.
  • Sigorta ilişkileri: Fiilî taşıyanın sigorta kapsamında olup olmadığı tartışma yaratabilir.
  • Rücu davaları: Taşıyan, fiilî taşıyana karşı rücu etmek zorunda kalabilir.
  • Yargılama zorlukları: Fiilî taşıyanın yabancı ülkede olması, yargılama ve icra sürecini güçleştirebilir.

11. Sonuç

Deniz ticareti hukukunda taşımanın icrasının fiilî taşıyana bırakılması, uygulamada sık karşılaşılan bir durumdur. Ancak bu durum, taşıyanın sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.

  • Taşıyan ile fiilî taşıyan müteselsilen sorumludur.
  • Alacaklı, zararını hem taşıyandan hem fiilî taşıyandan talep edebilir.
  • Fiilî taşıyan da taşıyan gibi sorumluluk sınırlamalarından yararlanabilir.
  • Yargıtay içtihatları da alacaklıyı koruyacak şekilde geniş yorum yapmaktadır.

Sonuç olarak, taşımanın fiilî taşıyana bırakılması halinde sorumluluk rejimi, yükleten ve gönderilenin menfaatlerini güvence altına alan, uluslararası sözleşmelerle uyumlu bir mekanizmadır.

Gözdenur Turna

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button