Deniz Ticareti Hukukunda Yolcunun Ölümü veya Yaralanmasından Sorumluluk ve Sınırı | TTK ve Yargıtay Kararları
Deniz Ticareti Hukukunda Yolcunun Ölümü veya Yaralanmasından Sorumluluk ve Sınırı
Deniz ticareti hukukunda yolcu taşımaları, taşıyanın en geniş sorumluluk yüklendiği alanlardan biridir. Yolcunun gemi seyahati sırasında ölmesi veya bedensel zarara uğraması, yalnızca bireysel bir kayıp değil, aynı zamanda taşıyıcının sorumluluk rejimini de doğrudan ilgilendiren bir durumdur. Bu nedenle, Türk Ticaret Kanunu (TTK), uluslararası sözleşmeler ve Yargıtay kararları, yolcunun ölümü veya yaralanmasından doğan sorumluluğu ve bu sorumluluğun sınırlarını ayrıntılı şekilde düzenlemiştir.
1. Hukuki Çerçeve
Türk Ticaret Kanunu Düzenlemesi
TTK m.1255 hükmüne göre:
- Taşıyan, yolcunun ölümü veya yaralanmasından sorumludur.
- Bu sorumluluk, taşıma sözleşmesinin başlangıcından sona ermesine kadar devam eder.
- Taşıyan, ancak kusursuzluğunu ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Uluslararası Düzenlemeler
Türkiye’nin taraf olduğu Athens Convention 1974 ve 2002 Protokolü de bu alanda temel düzenlemelerdir.
- Yolcunun ölümü veya yaralanması halinde taşıyıcının sorumluluğu kabul edilmiştir.
- Tazminat limitleri özel çekme hakkı (SDR) üzerinden belirlenmiştir.
- Kast veya ağır kusur halinde sorumluluk sınırsızdır.
2. Yolcunun Ölümü veya Yaralanmasının Kapsamı
Yolcunun ölümü veya yaralanması, sadece gemi kazalarıyla sınırlı değildir. Aşağıdaki haller de bu kapsama girer:
- Gemi Kazası: Çatma, batma, yangın, karaya oturma.
- Gemi Kazası Dışındaki Olaylar: Kaygan güvertede düşme, gıda zehirlenmesi, yetersiz sağlık hizmetleri, personelin kusurlu davranışları.
- Yetersiz Güvenlik Önlemleri: Can yeleği, yangın alarmı, ilk yardım malzemelerinin eksikliği.
3. Sorumluluk Esası
1. Kusur Karinesi
Yolcunun ölümü veya yaralanması halinde taşıyan, kusursuzluğunu ispat etmedikçe sorumludur. Bu, yolcu lehine getirilen önemli bir koruma mekanizmasıdır.
2. Sorumluluğun Sınırlandırılması
- Tazminat, Athens Convention ve TTK’da belirlenen SDR limitleri ile sınırlandırılmıştır.
- Ancak taşıyanın kasten veya ağır ihmalle zarara sebep olması halinde bu sınır uygulanmaz.
3. İspat Yükü
- Yolcu veya yakınları, zararın meydana geldiğini ispat etmek zorundadır.
- Taşıyan ise, zararın kendi kusurundan kaynaklanmadığını ortaya koyarak sorumluluktan kurtulabilir.
4. Tazminat Kalemleri
Yolcunun ölümü veya yaralanmasından doğan tazminat davalarında şu kalemler gündeme gelir:
- Maddi Tazminat: Tedavi masrafları, çalışma gücü kaybı, destekten yoksun kalma tazminatı, cenaze masrafları.
- Manevi Tazminat: Ölüm veya yaralanma nedeniyle duyulan elem ve ıstırap için.
- Ek Masraflar: Nakil giderleri, bakım masrafları.
5. Yargıtay Kararları
Yargıtay, yolcunun ölümü veya yaralanmasıyla ilgili davalarda şu hususlara dikkat etmektedir:
- Taşıyıcının gemi güvenliği ve yolcu sağlığı için gerekli tedbirleri alması zorunludur.
- Kusur oranı belirlenirken bilirkişi incelemesi yapılır.
- Bir kararında, yolcunun gemi güvertesinde kayarak düşmesinden taşıyıcının sorumlu olduğuna hükmedilmiştir.
- Başka bir kararında ise, yolcunun yetersiz sağlık hizmetleri nedeniyle ölümünden taşıyıcı sorumlu tutulmuştur.
Bu kararlar, taşıyıcının yolcu güvenliği konusundaki objektif özen borcunun altını çizmektedir.
6. Sigorta Mekanizması
Yolcunun ölümü veya yaralanması, zorunlu sigorta kapsamında güvence altına alınmıştır.
- Zorunlu yolcu sigortası sayesinde, taşıyıcıların mali gücü olmasa bile yolcu zararları karşılanır.
- P&I (Protection and Indemnity) kulüpleri de bu zararların önemli kısmını üstlenir.
7. Uygulamadaki Örnekler
- Feribot Kazaları: Çatmalar sonucu yaralanan yolcular için açılan tazminat davaları.
- Kruvaziyer Seyahatleri: Zehirlenme veya sağlık hizmeti eksikliği nedeniyle açılan davalar.
- Boğazlarda Kazalar: Yolcu kayıplarına yol açan deniz kazalarında yüksek tazminatlar.
8. Sonuç
Yolcunun ölümü veya yaralanmasından doğan sorumluluk, deniz ticareti hukukunda taşıyanın en geniş sorumluluk yüklendiği alanlardan biridir. Türk Ticaret Kanunu, Athens Convention ve Yargıtay kararları birlikte değerlendirildiğinde şu sonuçlara ulaşılır:
- Taşıyan, kusursuzluğunu ispat etmedikçe sorumludur.
- Tazminat, SDR limitleriyle sınırlandırılmıştır; ancak kast ve ağır kusur halinde sınırsızdır.
- Hem maddi hem de manevi tazminat talep edilebilir.
- Sigorta sistemi, yolcu zararlarının telafisinde hayati öneme sahiptir.
Sonuç olarak, bu düzenleme, yolcuların güvenliğini ön planda tutarak, deniz taşımacılığında adaletli bir sorumluluk dengesi kurmaktadır.