Single Blog Title

This is a single blog caption

Deniz Ticareti Hukukunda Deniz Kazaları | TTK ve Yargıtay Kararları

 

Deniz Ticareti Hukukunda Deniz Kazaları

Deniz ticareti, uluslararası taşımacılığın en önemli unsurlarından biridir. Dünya ticaretinin yaklaşık yüzde 80’i deniz yolu ile yapılmakta olup bu durum, deniz güvenliğini ve deniz hukuku düzenlemelerini hayati kılmaktadır. Deniz taşımacılığında karşılaşılan en büyük risklerden biri ise deniz kazalarıdır. Türk Ticaret Kanunu (TTK), uluslararası sözleşmeler ve Yargıtay içtihatları, deniz kazalarının hukuki sonuçlarını ve tarafların sorumluluklarını ayrıntılı şekilde düzenlemiştir.


Deniz Kazalarının Tanımı

Genel olarak deniz kazası, denizde seyreden bir geminin veya onun yükünün, seyrüsefer güvenliğini etkileyen olağanüstü bir durumla karşılaşmasıdır. Türk Ticaret Kanunu’nda deniz kazaları tek bir başlık altında toplanmamış olmakla birlikte, çeşitli hükümler çerçevesinde tanımlanmış ve sonuçları düzenlenmiştir.

Uluslararası hukukta da IMO (Uluslararası Denizcilik Örgütü), deniz kazalarını denizde güvenliği ve çevreyi tehlikeye sokan olaylar olarak tanımlar.


Deniz Kazalarının Türleri

Deniz ticareti hukukunda deniz kazaları farklı şekillerde ortaya çıkar:

1. Çatma (Collision)

İki veya daha fazla geminin denizde çarpışmasıdır. Çatmalarda sorumluluk, kusur oranına göre belirlenir. Çatmalar, deniz kazalarının en yaygın türlerinden biridir.

2. Karaya Oturma (Grounding)

Geminin sığ sulara girmesi veya seyrüsefere elverişli olmayan bir zemine çarpması sonucu hareket kabiliyetini kaybetmesidir.

3. Batma (Sinking)

Geminin tamamen veya kısmen suya gömülmesidir. Batma, yük kaybı ve can kaybı gibi ciddi sonuçlar doğurur.

4. Yangın ve Patlama

Gemide meydana gelen yangın veya patlamalar, hem yükün hem de yolcuların zarar görmesine neden olabilir.

5. Kurtarma ve Yardım (Salvage)

Tehlike altındaki gemilere yapılan kurtarma faaliyetleri de deniz kazaları kapsamında değerlendirilir.

6. Deniz Kirliliği Olayları

Petrol sızıntısı veya tehlikeli yüklerin denize dökülmesi, hem çevreye hem de ekonomik değerlere zarar verir.


Türk Hukukunda Deniz Kazaları

Türk Ticaret Kanunu (TTK), deniz kazalarını ayrı ayrı düzenlemiştir:

  • Çatma (m.1278 vd.)
  • Kurtarma (m.1298 vd.)
  • Genel Avarya (m.1272 vd.)
  • Deniz ödüncü, deniz sigortası ve sorumluluk sınırlandırması hükümleri

TTK hükümleri, büyük ölçüde uluslararası sözleşmelere paralel şekilde kaleme alınmıştır.


Uluslararası Düzenlemeler

Deniz kazaları yalnızca ulusal hukukla değil, uluslararası sözleşmelerle de sıkı şekilde düzenlenmiştir:

  • 1910 Brüksel Çatma Sözleşmesi
  • 1974 SOLAS (Denizde Can Güvenliği Sözleşmesi)
  • 1972 COLREG (Denizde Çatışmayı Önleme Tüzüğü)
  • 1992 CLC – Petrol Kirliliği Sözleşmesi
  • LLMC 1976 – Deniz Alacaklarına Karşı Sorumluluğun Sınırlandırılması Sözleşmesi

Bu sözleşmeler, deniz kazalarının önlenmesi, sorumluluğun belirlenmesi ve tazminat rejiminin uygulanmasında rehber niteliğindedir.


Yargıtay Kararlarında Deniz Kazaları

Yargıtay, deniz kazalarıyla ilgili davalarda şu hususlara özellikle vurgu yapmaktadır:

  • Çatmalarda kusur oranlarının belirlenmesi,
  • Kusur oranı belirlenemiyorsa zararın eşit paylaşılması,
  • Kurtarma ve yardım faaliyetlerinde makul ücretin tespiti,
  • Deniz sigortası kapsamında ikame masrafları ve ek giderlerin tazmini,
  • Çevre zararlarında özel sorumluluk rejimlerinin uygulanması.

Örneğin, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi bir kararında, İstanbul Boğazı’nda çarpışan iki geminin kusurlarını ayrıntılı şekilde değerlendirmiş ve zararın kusur oranlarına göre paylaştırılmasına hükmetmiştir.


Deniz Kazalarının Hukuki Sonuçları

1. Tazminat Davaları

Zarara uğrayan taraflar, kusurlu gemi malikine karşı tazminat davası açabilir. Bu davalarda gemi tamir masrafları, yük kaybı, yolcu zararları ve ikame masrafları talep edilebilir.

2. Sorumluluğun Sınırlandırılması

Donatanlar, geminin tonajına göre hesaplanan limitler çerçevesinde sorumluluk üstlenebilir. Ancak kasıt ve ağır kusur halinde bu sınırlama uygulanmaz.

3. Sigorta

Deniz kazalarının zararlarının büyük kısmı P&I sigortaları tarafından karşılanır.

4. Cezaî Sorumluluk

Deniz kazalarına sebebiyet veren kaptan ve mürettebat hakkında ayrıca ceza soruşturması da açılabilir.


Uygulamada Deniz Kazaları

  • Boğazlarda Çatmalar: İstanbul ve Çanakkale Boğazları, yoğun deniz trafiği nedeniyle sıkça deniz kazalarının yaşandığı bölgeler arasındadır.
  • Çevre Zararları: Tanker kazaları, petrol kirliliğine yol açarak milyonlarca dolarlık zarara neden olabilir.
  • Yük Kaybı: Konteyner gemilerinin fırtına nedeniyle yük kaybetmesi, uluslararası sigorta davalarına konu olmaktadır.

Sonuç

Deniz kazaları, deniz ticareti hukukunun en önemli konularından biridir. Türk Ticaret Kanunu ve uluslararası düzenlemeler, deniz kazalarının hem önlenmesi hem de sonuçlarının adaletli şekilde giderilmesi için ayrıntılı kurallar öngörmüştür.

Deniz kazaları sonucunda:

  • Kusur esasına göre tazminat davaları açılabilir,
  • Donatanların sorumluluğu belirli limitlerle sınırlandırılabilir,
  • Sigorta mekanizmaları devreye girer,
  • Çevre zararları için özel sorumluluk rejimleri uygulanır.

Sonuç olarak, deniz kazaları yalnızca taraflar arasında bir uyuşmazlık konusu değil, aynı zamanda uluslararası deniz güvenliği ve çevre korunması açısından da kritik öneme sahiptir.

Gözdenur Turna

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button