Single Blog Title

This is a single blog caption

İthalatçılar Marka İhlalinden Dolayı Nasıl Sorumlu Tutulur?

1. Giriş

Marka ihlalleri yalnızca üreticiler tarafından değil, ithalatçılar tarafından da gerçekleştirilebilir. Türkiye’ye yurt dışından getirilen ürünlerin üzerinde tescilli bir markanın izinsiz olarak yer alması, hem Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) hem de Ticaret Kanunu kapsamında hukuki ve cezai sonuçlar doğurur. İthalatçılar, marka hakkına tecavüzün yalnızca doğrudan üreticisi olmasalar da, bu ürünleri ülkeye sokmaları ve ticarete konu etmeleri nedeniyle sorumluluk taşırlar.

Bu makalede, ithalatçıların marka ihlalinden dolayı hangi hukuki temellere dayanılarak sorumlu tutulabileceği, hangi yaptırımlarla karşılaşabileceği ve pratikte yaşanan örnek olaylar üzerinden nasıl bir süreç izlenebileceği ele alınacaktır.


2. Marka Hakkı ve İhlal Kavramı

Marka hakkı, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu ile koruma altına alınmıştır. Tescilli markanın izinsiz kullanılması, marka hakkına tecavüz olarak tanımlanır. Bu tecavüz;

  • Markanın aynısının veya benzerinin yetkisiz olarak kullanılması,

  • Markanın itibarından haksız yararlanma,

  • Taklit ürünlerin ticaretine konu edilmesi şeklinde ortaya çıkabilir.

İthalatçılar açısından, marka ihlali çoğunlukla ithal edilen ürünlerin orijinal olmaması veya marka sahibinin izni olmadan ülkeye sokulması durumunda gündeme gelir.


3. İthalatçının Hukuki Statüsü

İthalatçı, yurt dışından mal getirip Türkiye’de satışa sunan gerçek veya tüzel kişidir. Marka hukuku bakımından ithalatçının iki tür durumu vardır:

  1. Yetkili İthalatçı: Marka sahibi ile lisans veya distribütörlük sözleşmesi olan kişi/şirket.

  2. Yetkisiz İthalatçı (Paralel İthalat Yapan): Marka sahibinden izin almadan, yurt dışındaki başka bir satıcıdan ürün tedarik eden kişi/şirket.

Yetkisiz ithalat, özellikle uluslararası marka hakları ve gümrük denetimleri açısından sorun yaratır.


4. İthalatçıların Marka İhlalinden Doğan Sorumluluğu

4.1. Hukuki Sorumluluk

SMK m. 29, marka hakkına tecavüz teşkil eden fiilleri sayar. Bunlar arasında, markayı taşıyan malların ithalatı açıkça yer alır. Yani, marka sahibi ile anlaşması olmayan bir ithalatçı, üzerinde tescilli marka bulunan malları Türkiye’ye sokarsa, marka hakkına tecavüz etmiş olur.

Marka sahibi, şu taleplerde bulunabilir:

  • İhlalin durdurulması,

  • Ürünlere el konulması ve imhası,

  • Maddi tazminat,

  • Manevi tazminat,

  • Kazancın devri.

4.2. Cezai Sorumluluk

SMK m. 30’a göre marka hakkına tecavüz eden ithalatçılar hakkında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 20.000 güne kadar adli para cezası verilebilir.


5. Gümrüklerde Marka İhlali Tespiti

Gümrük ve dış ticaret mevzuatı, marka sahiplerinin talebi üzerine gümrüklerde marka koruması uygulanmasına izin verir. Marka sahibi, Gümrük İdaresine başvurarak markasının taklit ürünlere karşı korunmasını talep edebilir.

İthalat sırasında gümrük memurları, ürünün markalı ve şüpheli olduğunu fark ederse, malları geçici olarak tutar ve marka sahibine bilgi verir. Bu durumda marka sahibi, hukuki süreci başlatarak ürünlerin imhasını sağlayabilir.


6. Pratikte Sık Görülen İhlal Türleri

  • Taklit Ürün İthalatı: Orijinal marka ile birebir aynı görünen sahte malların ithalatı.

  • Paralel İthalat: Marka sahibinin izni olmadan orijinal ürünlerin farklı kanallardan ülkeye sokulması.

  • Marka Logosu Takılı Yan Sanayi Ürünler: Orijinal marka logosu taşıyan ancak üretici tarafından üretilmemiş parçalar.


7. Örnek Olaylar

Olay 1 – Elektronik Ürün İthalatı

A.T. Ltd., Çin’den akıllı saat ithal etti. Saatlerin üzerinde tescilli “SmartX” markası bulunuyordu. Ancak ithalatçı, marka sahibinden izin almamıştı. Gümrükte marka ihlali tespiti yapıldı ve tüm ürünlere el konuldu. Marka sahibi, hem maddi tazminat hem de ürünlerin imhası talebiyle dava açtı.

Olay 2 – Paralel İthalat ile Parfüm Satışı

B.Y., Fransa’dan ünlü bir parfüm markasını daha ucuz yoldan getirip internetten satmaya başladı. Marka sahibi, Türkiye’de tek yetkili distribütör aracılığıyla satış yapıyordu. Mahkeme, izinsiz ithalatı marka hakkına tecavüz sayarak satışın durdurulmasına karar verdi.

Olay 3 – Yan Sanayi Parça İthalatı

K.M. Otomotiv, yurt dışından getirdiği yan sanayi oto parçalarının üzerine ünlü bir araç markasının logosunu işleyip sattı. Marka sahibi hem cezai hem de hukuki süreç başlatarak tazminat kazandı.


8. Marka İhlaline Karşı İthalatçıların Savunmaları

İthalatçılar bazı durumlarda şu savunmaları ileri sürebilir:

  • Ürünlerin orijinal olduğu ve “paralel ithalat” kapsamında serbest dolaşımda bulunduğu,

  • Marka sahibinin ithalatı fiilen veya zımnen onayladığı,

  • Ürünlerin markayı yalnızca tanımlayıcı biçimde kullandığı.

Ancak bu savunmalar her zaman kabul görmez. Özellikle Türkiye’de marka tescili mevcutsa ve yetkisiz ithalat yapılıyorsa, ihlal kabul edilir.


9. Önleyici Tedbirler

İthalatçılar, marka ihlali riskini azaltmak için şu adımları atmalıdır:

  • Marka sahibinden yazılı izin almak,

  • Gümrükte marka kontrolü yaptırmak,

  • Yurt dışı tedarikçiden ürünün marka haklarına uygun olduğunu belgeleyen evrak istemek,

  • Lisans veya distribütörlük anlaşmaları ile haklarını güvence altına almak.


10. Sonuç

İthalatçılar, marka hakkına tecavüz eden malları ülkeye sokmaları halinde, hem hukuki hem de cezai sorumlulukla karşı karşıya kalır. Bu nedenle ithalat öncesi marka araştırması yapmak ve gerekli izinleri almak hayati öneme sahiptir. Marka sahibi ile yapılacak lisans veya distribütörlük anlaşmaları, olası ihtilafların önüne geçer. İthalatçının “Ben üretmedim, sadece getirdim” savunması, SMK hükümleri karşısında geçerli değildir. Zira ithalat da doğrudan marka ihlali kapsamındadır.

Hukuk Fakültesi Öğrencisi Gamze Akbulut

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button