Türk Ceza Hukukunda Usulsüz Defin Suçu
1. Giriş
İnsanlık tarihi boyunca ölüm ve defin işlemleri, yalnızca dini ritüellerin değil aynı zamanda kamu sağlığının korunmasının da önemli bir parçası olmuştur. Ölüm sonrası yapılacak işlemler; cenazenin teslim alınması, defin yeri seçimi, gömülme zamanı ve yöntemleri gibi konular, toplumların hem kültürel hem de hukuki düzenlemeleriyle belirlenir. Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) düzenlenen usulsüz ölü gömme suçu, yalnızca bir idari ihlâl olarak değil, aynı zamanda halk sağlığı ve toplumsal düzeni ilgilendiren bir ceza hukuku konusu olarak görülmektedir.
Bu suçun temel amacı; defin işlemlerinin belirlenen yasal usullere uygun şekilde yapılmasını sağlamak, böylece hem halk sağlığını korumak hem de ölen kişinin ve yakınlarının manevi haklarını güvence altına almaktır.
2. Türk Ceza Kanunu’nda Düzenleme
TCK’nın ilgili maddelerine göre, ölünün gömülmesi, nakledilmesi veya defnedilmesi işlemlerinin yetkili makamlarca belirlenen usullere aykırı şekilde yapılması hâlinde, fail hakkında cezai yaptırım uygulanır. Suçun oluşması için;
-
Ölünün gömülmesi işleminin izinsiz yapılması
-
Gömme işleminin kanuni sürelere aykırı şekilde yapılması
-
Belirlenmiş yerler dışında defin yapılması
-
Ölü nakillerinde sağlık ve izin prosedürlerinin ihlal edilmesi
gibi haller yeterlidir.
Burada korunan hukuki değer yalnızca kamu sağlığı değil, aynı zamanda ölüye saygı ve toplumun manevi değerleridir.
3. Suçun Unsurları
a. Maddi Unsur
Maddi unsur, defin işleminin mevzuata aykırı şekilde yapılmasıdır. Örneğin:
-
Belediyeden veya mülki idareden gerekli defin ruhsatı alınmadan gömme yapılması.
-
Mezarlık alanı dışında veya özel mülkiyet üzerinde izinsiz defin.
-
Ölüm sonrası bulaşıcı hastalık şüphesi bulunmasına rağmen karantina prosedürlerinin ihlâli.
b. Manevi Unsur
Failin kastla hareket etmesi gerekir. Genellikle doğrudan kast söz konusudur. Fail, usule aykırı gömme yaptığını bilerek hareket eder.
c. Fail ve Mağdur
Bu suçun faili, defin işlemini gerçekleştiren herhangi bir gerçek kişi olabilir. Mağdur ise hem toplum (kamu sağlığı) hem de ölenin yakınlarıdır.
4. Yaptırımlar
Usulsüz ölü gömme suçunun cezası adli para cezası veya hapis cezası olabilir. Ancak uygulamada genellikle kamu sağlığına etkisi, kast derecesi ve ortaya çıkan sonuçlar dikkate alınarak hüküm kurulur.
Eğer fiil, bulaşıcı hastalıkların yayılması tehlikesi doğurmuşsa, ayrıca TCK’nın 195. maddesi uyarınca daha ağır cezalar gündeme gelir.
5. AİHM Perspektifi
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), defin ve cenaze işlemleri konusunu özel hayata saygı hakkı (AİHS m. 8) ve din özgürlüğü (AİHS m. 9) çerçevesinde değerlendirmektedir.
Örneğin:
-
Hadri-Vionnet / İsviçre Kararı’nda, cenazenin dini inançlara uygun şekilde defnedilmesine izin verilmemesi, özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının ihlali olarak değerlendirilmiştir.
-
AİHM, defin işlemlerinde dini inançlara, aile geleneklerine ve kültürel farklılıklara saygı gösterilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.
Bu kararlar, Türkiye’de de usulsüz ölü gömme suçuna ilişkin yorumlarda dikkate alınması gereken önemli içtihatlardır.
6. Günümüzde Karşılaşılan Sorunlar
a. Kırsal Bölgelerde Usulsüz Defin
Kırsal alanlarda hâlen belediye hizmetlerinin yetersiz olması, bazı vatandaşların resmi izinler olmaksızın defin yapmasına neden olmaktadır.
b. Bulaşıcı Hastalık Salgınları
COVID-19 pandemisi gibi olağanüstü dönemlerde, defin işlemlerinin özel prosedürlere bağlanması, usulsüz defin olaylarının artmasına sebep olmuştur.
c. Yabancı Uyrukluların Cenazeleri
Türkiye’de yaşayan yabancı uyrukluların defin işlemlerinde hem uluslararası hem de iç hukuka uyum sağlanamaması, çeşitli ihlallerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
7. Uygulamada Yargı Kararlarından Örnekler
Her ne kadar Yargıtay usulsüz ölü gömme suçuna ilişkin çok sayıda içtihat yayımlamamış olsa da, yerel mahkeme kararlarında genellikle şu durumlar öne çıkmaktadır:
-
Belgesiz defin: Belediye defin ruhsatı olmadan cenazenin gömülmesi.
-
Mezarlık dışı defin: Özel arazide izinsiz gömme.
-
Sağlık prosedürlerinin ihlali: Bulaşıcı hastalık şüphesi olmasına rağmen karantina kurallarına uyulmaması.
8. Önleyici Tedbirler
-
Belediyelerin defin işlemlerini dijital ortamda kayıt altına alması.
-
Sağlık Bakanlığı ile koordineli çalışarak bulaşıcı hastalık riski olan cenazeler için sıkı prosedürler uygulanması.
-
Kamu bilincini artırıcı kampanyalar düzenlenmesi.
9. Sonuç
Usulsüz ölü gömme suçu, yalnızca idari bir ihlâl olarak değil, toplum sağlığını, manevi değerleri ve aile haklarını koruyan bir ceza normu olarak değerlendirilmelidir. AİHM kararları, defin işlemlerinde hem devletin düzenleme yetkisini hem de bireylerin inanç ve özel hayat hakkını dengede tutması gerektiğini göstermektedir. Türkiye’de bu suçun önlenmesi için hem hukuki farkındalık hem de idari kapasite güçlendirilmelidir.