Tescilli Marka Sahibi Olmadan Alan Adı Kullanmak Haksız Rekabet Sayılır mı?
Giriş
İnternetin ticaretin merkezi haline geldiği günümüzde, bir işletmenin dijital kimliği büyük ölçüde alan adı (domain) üzerinden şekillenmektedir. Ancak alan adlarının herkes tarafından tescil edilebilmesi, özellikle başkasına ait tescilli markaların alan adı olarak kullanılmasını gündeme getirmektedir. Bu durum, ticaret hukuku bakımından haksız rekabet, marka hukuku bakımından ise marka hakkına tecavüz kapsamında değerlendirilebilecek karmaşık sonuçlar doğurabilir. Peki, bir marka tescili olmadan alan adı almak ve bu alan adını ticari amaçla kullanmak her durumda haksız rekabet midir? İşte bu makalede, bu soruya Türk hukuku çerçevesinde detaylı bir şekilde yanıt verilecek; ayrıca kurgusal bir olayla uygulamaya dair analiz sunulacaktır.
1. Alan Adı Nedir ve Nasıl Tescil Edilir?
Alan adı (domain name), internet üzerinde web sitelerinin tanımlanmasını ve erişilmesini sağlayan adres sistemidir. Türkiye’de “.tr” uzantılı alan adlarının tahsisi TRABİS (TR Ağ Bilgi Sistemi) tarafından düzenlenmektedir. Marka tesciline ihtiyaç olmadan herkes alan adı satın alabilir. Ancak bu, kullanılan adın başkasına ait hakları ihlal etmediği anlamına gelmez.
Örneğin: www.ornekmarka.com.tr
alan adı, marka sicilinde “OrnekMarka” adıyla tescilli bir firmaya ait değilse ve başka biri tarafından alınmışsa, bu durum hem marka hakkına hem de haksız rekabete konu olabilir.
2. Haksız Rekabetin Tanımı (TTK m.54-55)
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”)’na göre haksız rekabet; dürüstlük kuralına aykırı şekilde ekonomik rekabet ortamının bozulmasıdır. TTK m.55’e göre;
-
Başkasının malları, faaliyetleri, iş ürünleri hakkında yanıltıcı işlem veya beyanlarda bulunmak,
-
Kendisini rakibin kimliği gibi tanıtmak,
-
Başkasına ait işletme adı, marka, iş ürünü ya da diğer ayırt edici işaretleri izinsiz kullanmak
haksız rekabet halleri arasındadır.
Bu hükme göre bir kimsenin, başka birine ait tescilli markayı alan adı olarak kullanması, ticaret hayatında karıştırılma ihtimali yaratıyorsa, haksız rekabet olarak değerlendirilebilir.
3. Marka Hakkı Sahibi Olmadan Alan Adı Kullanımı
a) Alan Adı Hakkı vs. Marka Hakkı
Alan adları tescile dayalı değildir, ancak markalar resmi sicilde tescillidir. Bu sebeple, marka koruması hukuki olarak daha üstündür. Marka sahibi olmayan bir kişinin;
-
O marka ile birebir aynı alan adını alması,
-
Bu alan adını benzer ürün veya hizmet gruplarında ticari amaçla kullanması,
durumunda karıştırılma ihtimali, marka değerinin zarar görmesi ve tüketicinin yanıltılması gibi riskler ortaya çıkar.
b) Marka ile İlişkili Olmayan Kullanım (Haklı Sebep)
Eğer kişi, tescilli bir markayla aynı olan alan adını tamamen farklı bir sektörde, haklı bir sebeple ve ticari kazanç amacı taşımadan kullanıyorsa bu durum haksız rekabet teşkil etmeyebilir. Ancak bu çok istisnaidir.
4. Kurgusal Örnek Olay: “M Gıda Sanayi A.Ş. vs. K İnternet Hizmetleri”
Olay:
M Gıda Sanayi A.Ş., “MİSFOOD” markasını 2020 yılında gıda ürünleri alanında tescil ettirmiştir. Marka, Türkiye genelinde yaygın tanınırlığa sahiptir. Ancak K İnternet Hizmetleri, 2024 yılında www.misfood.com
alan adını kendi adına tescil ettirir ve bu adreste, gıda dışı farklı sektörlerden reklamlar ve bağlantılar barındıran bir web sitesi yayına alır.
Ziyaretçiler siteyi M Gıda’ya ait zannederek çeşitli kampanyalara katılır, hatta bazı e-posta dolandırıcılıkları da bu alan adı üzerinden yürütülür.
Hukuki Değerlendirme:
-
Haksız Rekabet (TTK m.55/1-a, b):
K İnternet Hizmetleri, “MISFOOD” markasına ait tanınırlıktan faydalanmakta ve kendisini markanın sahibi gibi göstermektedir. Ziyaretçilerin yönlendirilmesi, tüketicinin yanıltılması ve rekabet ortamının bozulması, haksız rekabetin açık göstergesidir. -
Marka Hakkının İhlali (SMK m.29):
Alan adının ticari amaçla kullanılması ve markaya tecavüz niteliğinde hizmet sunulması, marka hakkının da ihlali sonucunu doğurur. -
Sonuç:
M Gıda A.Ş., hem marka hakkına tecavüz davası hem de haksız rekabet davası açarak;-
Alan adının kendisine devrini,
-
Haksız kullanımın durdurulmasını,
-
Maddi/manevi tazminat talebinde bulunabilir.
-
5. Alan Adı Kullanımında Haksız Rekabetin Unsurları
Unsur | Açıklama |
---|---|
Marka ile ayniyet veya benzerlik | Alan adı, tescilli bir marka ile aynı ya da çok benzer olmalıdır. |
Ticari amaç | Alan adı, kazanç sağlamak veya trafik çekmek amacıyla kullanılmalıdır. |
Karıştırılma ihtimali | Tüketici, alan adı sahibini gerçek marka sahibiyle karıştırıyor olmalı. |
Zarar potansiyeli | Marka değeri zedelenmeli ya da markanın itibarı düşürülmelidir. |
6. Alan Adı Uyuşmazlıklarında Başvurulabilecek Yollar
a) Uyuşmazlık Çözüm Hizmetleri (UDRP/TRABİS)
Alan adları için özel olarak geliştirilen sistemler mevcuttur. Türkiye’de .tr uzantılı adlar için TRABİS sistemi ve “Uyuşmazlık Çözüm Hizmet Sağlayıcıları” devreye girmektedir.
b) TTK’ya Göre Haksız Rekabet Davası
Haksız rekabet davaları Asliye Ticaret Mahkemelerinde açılır. Talep edilebilecekler:
-
Eylemin durdurulması,
-
Alan adının devri,
-
Tazminat,
-
İtibar düzeltici ilan.
c) SMK’ya Göre Marka Davaları
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu m.149 vd. uyarınca, marka hakkı tecavüzüne dayalı davalar da gündeme getirilebilir.
7. Önleyici Stratejiler
-
Marka tescili yapılmadan alan adı alınmamalıdır.
-
Önemli markaların alan adları, benzer varyasyonlarla birlikte alınmalıdır (örnek: .com, .net, .tr).
-
Domain izleme servisleri kullanılarak marka benzeri kayıtlar anlık takip edilmelidir.
-
Marka sözleşmelerine alan adı hükümleri eklenmeli, lisanslar sınırlandırılmalıdır.
Sonuç
Tescilli bir markaya sahip olmayan kişinin, o markayla birebir aynı ya da ayırt edilemeyecek kadar benzer bir alan adını ticari amaçla kullanması, Türk Ticaret Kanunu kapsamında açıkça haksız rekabet teşkil eder. Bu tür eylemler, yalnızca markanın maddi değerine zarar vermekle kalmaz, aynı zamanda tüketiciyi yanıltarak piyasa güvenini sarsar. Özellikle kurgusal olayda olduğu gibi, tescilli markanın alan adı olarak alınması ve kullanılması suretiyle yaratılan ticari avantajlar, dürüstlük kuralına aykırı olduğu için hem marka hakkına tecavüz hem de haksız rekabet çerçevesinde hukuki yaptırımlara tabidir.
Hukuk Fakültesi Öğrencisi Gamze Akbulut