Satın Alınacak Şirketin Ürünleri Hangi Hukuki Standartlara Tabi? Ürün Güvenliği, Etiketleme ve Uygunluk Beyanları Neden İncelenmelidir?
GİRİŞ
Şirket satın alma ya da yatırım süreçlerinde, hedef şirketin sunduğu ürünlerin yalnızca pazarlama başarısı değil, aynı zamanda hukuki uygunluğu da büyük önem taşır. Ürünün kalitesi kadar, mevzuata uyumlu olması, güvenlik gereklerini karşılaması, etiket bilgilerinin doğru düzenlenmesi ve uygunluk beyanı (declaration of conformity) gibi belgelerin eksiksiz sunulması gerekir.
Aksi takdirde, satın almayı planladığınız şirketin ürünleri piyasadan toplatılabilir, idari para cezaları doğabilir, hatta cezaî yaptırımlarla karşı karşıya kalınabilir. Bu makalede, ürün güvenliği, etiketleme ve uygunluk beyanlarının due diligence sürecindeki yeri, incelenme yöntemleri ve yatırım kararına etkisi ayrıntılı biçimde ele alınacaktır.
I. Ürünlerin Hukuki Standartlara Tabi Olma Gereği: Temel Kavramlar
1. Ürün Güvenliği Nedir?
Ürün güvenliği, piyasaya arz edilen bir ürünün normal ve öngörülebilir kullanımı sırasında insan sağlığına, güvenliğine, çevreye zarar vermeyecek nitelikte olması anlamına gelir. Bu kapsamda ürünün tasarımı, üretimi, ambalajı ve talimatları önemlidir.
Türkiye’de ürün güvenliği mevzuatı şu temellere dayanır:
-
7223 sayılı Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu
-
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK)
-
İlgili AB direktiflerine uyumlaştırılmış yönetmelikler (örneğin CE, RoHS, REACH)
2. Etiketleme Nedir?
Etiketleme, ürünün üzerinde, ambalajında veya kullanım kılavuzunda yer alan bilgilerle ürünün içeriği, kullanımı, üretim yeri, uyarılar ve üretici/satıcı bilgilerini kapsar. Eksik ya da yanıltıcı etiketler:
-
Tüketici haklarını ihlal eder,
-
Ürün sorumluluğu davası riskini artırır,
-
İdari cezaya sebep olabilir.
3. Uygunluk Beyanı (Declaration of Conformity) Nedir?
Özellikle CE işareti taşıyan ürünlerde üretici, ürünün ilgili teknik düzenlemelere uygun olduğunu resmen beyan etmek zorundadır. Bu belge:
-
Ürünün hangi yönetmeliklere tabi olduğunu,
-
Hangi testleri geçtiğini,
-
Hangi standartlara uygun üretildiğini gösterir.
II. Due Diligence Sürecinde Neden İncelenmelidir?
Yatırım ya da satın alma sürecinde, ürün güvenliği belgeleri yalnızca “mevcut evrak” olarak değil, hukuki yükümlülük kaynağı olarak da değerlendirilmelidir. Aksi hâlde;
-
Ürün toplatma kararları,
-
Piyasa denetimi cezaları,
-
İhracat engelleri,
-
Tüketici davaları gibi sonuçlar doğabilir.
Kritik Kontrol Alanları:
İnceleme Alanı | Sorgulanacak Belgeler |
---|---|
Ürün güvenliği | CE belgesi, TSE, ISO sertifikaları |
Etiket bilgileri | Uyarı ve kullanım talimatları, içerik bildirimi |
Uygunluk beyanı | Declaration of Conformity belgeleri |
Ürün testi | Laboratuvar analizleri, teknik dosyalar |
Piyasa şikayetleri | Tüketici hakem heyeti kararları, iade oranları |
III. Örnek Olay: CE İşareti Sahte Olan Elektrikli Ürün
Olay Özeti:
2023 yılında, yatırımcı bir fon, İstanbul merkezli “Voltix Elektrik Ürünleri A.Ş.”’yi satın almayı planladı. Şirket; priz, adaptör ve uzatma kablosu üretimi yapıyor, ürünlerinin CE belgeli olduğunu beyan ediyordu. Satış dokümanlarında ürünlerin Avrupa standartlarına uygun olduğu belirtilmişti.
Denetim Süreci:
Due diligence aşamasında yapılan dış denetimde;
-
CE işareti bulunan ürünlerin uygunluk beyanlarının eksik olduğu,
-
Teknik dosyaların hiç hazırlanmadığı,
-
Uyarı etiketlerinin çoğunda Türkçe ibare bulunmadığı,
-
TSE belgesi süresinin dolduğu,
-
Ürünlerden biriyle ilgili Ticaret Bakanlığı tarafından iade ve toplatma kararı alındığı
ortaya çıktı.
Sonuç:
-
Yatırımcı fon, anlaşmayı askıya aldı.
-
Şirket hakkında yürüyen idari süreçler nedeniyle potansiyel 850.000 TL para cezası riski oluştu.
-
Şirket, son 6 ayda 23 farklı iade talebi ve 3 hakem heyeti başvurusuyla karşı karşıya kaldı.
IV. Hukuki Değerlendirme: İleriye Dönük Riskler
1. İdari Yaptırımlar
-
Ticaret Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı gibi kurumlar, CE ve güvenlik ihlallerine ciddi para cezaları uygulayabilir.
-
Piyasa gözetimi ve denetim raporları doğrudan şirketin kamu kayıtlarına girer.
2. Ürün Toplatma
-
Denetim sonucu risk taşıyan ürünler için zorunlu toplatma kararı verilebilir.
-
Bu durum hem maddi zarar, hem itibar kaybı doğurur.
3. Tüketici Davaları
-
Yanıltıcı etiket veya eksik uyarı, ürün sorumluluğu davalarına neden olabilir.
-
Maddi ve manevi tazminat talepleri, yatırımcıyı da etkileyebilir.
4. İhracat ve Gümrük Sorunları
-
Uygunluk beyanı olmayan ürünler, AB ülkeleri başta olmak üzere birçok ülkede ithalat engeline takılır.
-
İhracat izni iptal edilebilir veya ek testler talep edilebilir.
V. Yatırım Sözleşmelerine Eklenebilecek Koruyucu Hükümler
1. Temsil ve Taahhüt (Representation & Warranty) Maddeleri
“Şirketin piyasaya arz ettiği tüm ürünler yürürlükteki mevzuata uygundur. Tüm ürünler için CE işareti ve uygunluk beyanı mevcuttur.”
2. Tazminat Hükümleri
“Ürün güvenliği eksikliklerinden kaynaklanabilecek her türlü idari yaptırım, tazminat yükümlülüğü ve geri çağırma giderleri şirket ortakları tarafından karşılanacaktır.”
3. Geriye Yönelik Sigorta Şartı
“Şirket, son 2 yılda piyasaya sunduğu ürünlere ilişkin olası tüketici şikayetleri için ürün sorumluluğu sigortası yaptırmakla yükümlüdür.”
VI. Pratik Öneriler: Yatırımcılar İçin Uygulama Rehberi
Adım | Açıklama |
---|---|
1. Belge Toplama | CE, TSE, ISO belgeleri, uygunluk beyanı, teknik dosya örnekleri |
2. Etiket Kontrolü | Türkçe uyarı var mı, içerik açıklaması yeterli mi? |
3. Test Sonuçları | Ürün test raporları mevcut mu, güncel mi? |
4. Şikayet ve İade Analizi | Son 1 yılda kaç tüketici şikayeti yapılmış? |
5. Bakanlık Denetimi | Piyasa gözetimi geçirmiş mi? Rapor sonucu nedir? |
VII. Sonuç: Uyumlu Ürün, Güvenli Yatırım Demektir
Satın alınacak şirketin ürünleri yalnızca ticari potansiyeliyle değil, aynı zamanda hukuki uyumu ile değerlendirilmelidir. CE işareti, TSE belgesi, etiketleme kuralları ve uygunluk beyanı gibi detaylar, yatırım sürecinin göz ardı edilemeyecek parçalarıdır.
Due diligence sürecinde, ürün güvenliği belgeleri incelenmeden atılan her adım, ileride hem maddi hem de itibari zarar olarak geri dönebilir. Bu nedenle yatırımcıların, teknik ve hukuki uzmanlardan oluşan ekiplerle ürün uygunluk denetimi yapması zorunluluk hâlini almıştır.
Hukuk Fakültesi Öğrencisi Gamze Akbulut