Şirketin Ürün Sorumluluğu Davaları ve Garanti Yükümlülükleri Yatırım Kararını Nasıl Etkiler?
GİRİŞ
Bir şirketin ürünlerinin kalitesi ve bu ürünlere ilişkin hukuki yükümlülükleri, yatırımcı açısından yalnızca bugünkü değerlemeyi değil, gelecekteki riskleri ve tazminat olasılıklarını da şekillendirir. Özellikle üretim, satış ve dağıtım faaliyetlerinde bulunan şirketlerde, ürün sorumluluğu davaları, geri çağırma riskleri, garanti yükümlülükleri ve iade politikaları, yatırımcının karar alma sürecinde belirleyici unsurlar haline gelir.
Bu yazımızda, due diligence sürecinde ürün sorumluluğuna ilişkin geçmiş davaların ve ileriye dönük garanti yükümlülüklerinin nasıl incelenmesi gerektiğini, bu tür risklerin yatırım değerini nasıl etkileyebileceğini, hukuki çerçeveyi ve uygulamada sık rastlanan senaryoları detaylı şekilde ele alacağız.
I. Ürün Sorumluluğu ve Garanti Yükümlülüğü Nedir?
1. Ürün Sorumluluğu (Product Liability) Nedir?
Ürün sorumluluğu, üretici veya satıcının, piyasaya sunduğu malın ayıplı, tehlikeli veya kusurlu olması nedeniyle doğrudan veya dolaylı olarak tüketiciye ya da üçüncü kişilere verdiği zarardan sorumlu tutulması anlamına gelir.
Bu sorumluluk genellikle aşağıdaki üç durumda doğar:
-
Tasarım kusuru (ürün baştan hatalı tasarlanmışsa),
-
Üretim kusuru (standarta aykırı imalat yapılmışsa),
-
Uyarı eksikliği (kullanıcıyı bilgilendirmeyen veya yanlış yönlendiren ürünler).
2. Garanti Yükümlülüğü Nedir?
Garanti, üreticinin veya satıcının, ürünün belirli bir süre boyunca kusursuz şekilde çalışacağını ve belirtilen amaca uygun olduğunu taahhüt etmesidir. Türk Borçlar Kanunu ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK) çerçevesinde, garanti süresi içinde meydana gelen ayıplardan dolayı şirket onarım, değişim, bedel iadesi gibi yükümlülüklere katlanmak zorundadır.
II. Due Diligence Sürecinde Ürün Sorumluluğu ve Garanti İncelemesi Nasıl Yapılır?
1. Mevcut Davaların İncelenmesi
-
Şirketin taraf olduğu tüm tüketici davaları, iade talepleri, tazminat talepleri araştırılmalıdır.
-
UYAP veya şirket kayıtlarından ürün sorumluluğu davalarının istatistiği çıkarılmalı (kaç dava açılmış, ortalama tazminat tutarı nedir?).
2. Garanti Politikalarının İncelenmesi
-
Şirketin resmi garanti belgeleri, satış sonrası hizmet politikaları incelenmelidir.
-
Tüketiciye sunulan garanti koşulları mevzuata uygun mu?
-
Garanti süresi, kapsadığı parçalar ve uygulama koşulları yatırımcıya açıkça sunulmalı.
3. Geri Çağırma ve Ürün Takip Sistemleri
-
Şirketin bugüne kadar herhangi bir ürün geri çağırma işlemi yapıp yapmadığı kontrol edilmelidir.
-
Riskli ürünler için ürün takip sistemleri ve şikayet yönetimi prosedürleri sorgulanmalıdır.
4. Sigorta Kapsamı
-
Ürün sorumluluğuna karşı şirketin yaptırmış olduğu özel sigorta poliçeleri (product liability insurance) mevcut mu?
-
Sigorta poliçeleri ne kadar kapsamlı? Üst limitler yeterli mi?
III. Örnek Olay: Garanti Kapsamı Belirsiz Ürün Yatırımı Tehlikeye Attı
Olay Özeti:
2023 yılında Almanya merkezli bir yatırım fonu, Türkiye’de akıllı ev sistemleri üreten “SmartEdge Teknoloji A.Ş.”’ye yatırım yapmak üzere due diligence süreci başlattı. Şirket, birçok ürünü için 3 yıl garanti sunduğunu belirtiyor; web sitesinde bu bilgiler yer alıyordu. Ayrıca, müşteri memnuniyet oranlarının %95’in üzerinde olduğu ifade ediliyordu.
Denetim Bulguları:
-
Garanti belgeleri yalnızca web sitesinde genel ifadelerle sunulmuş, somut olarak hiçbir müşteriye imzalı garanti belgesi verilmemişti.
-
Ürünlerde çıkan arızaların çoğu “kullanıcı hatası” gerekçesiyle garanti dışı bırakılmıştı.
-
TKHK kapsamında tüketici hakem heyetlerinin şirket aleyhine verdiği çok sayıda karar tespit edildi.
-
Şirketin ürün iade ve değişim oranı %12 seviyesindeydi.
Sonuç:
Yatırımcı, garanti yükümlülüklerinin finansal etkisini şirket bilançosunda göremediği için değerlemeyi %30 oranında aşağı çekti. Ek olarak, ürün sorumluluğuna ilişkin dava ve şikayet istatistikleri nedeniyle özel bir tazminat sigortası yapılmasını zorunlu tuttu.
IV. Hukuki Değerlendirme: Geleceğe Yönelik Riskler Nasıl Tespit Edilir?
1. Devam Eden Davaların Gelecek Etkisi
-
Bugün çözülmemiş davalar, gelecekte tazminat ödeme yükümlülüğüne neden olabilir.
-
Dava konusu ürünler hâlen pazarda yer alıyorsa, benzer taleplerin çoğalma riski vardır.
2. Toplu Davalar (Class Action Riski)
-
Aynı ürünle ilgili benzer şikayetler varsa, ileride toplu tazminat talepleri gündeme gelebilir.
-
Özellikle sağlık, gıda, bebek ürünleri gibi hassas kategorilerde bu risk yüksektir.
3. Mevzuata Aykırılık Tespiti
-
TKHK m.8 ve m.12’ye aykırı satış sonrası uygulamalar, idari para cezaları ve iade yaptırımları doğurabilir.
-
Garanti yükümlülüğünü yanlış yönlendiren firmalar hakkında Ticaret Bakanlığı ve Gümrük Müfettişleri inceleme başlatabilir.
V. Yatırım Sözleşmelerine Konulabilecek Koruyucu Hükümler
1. Temsil ve Beyan (Representation & Warranty)
“Şirketin ürünleri hakkında açılmış ve sonuçlanmamış davalar ekte sunulmuştur. Bu davalar dışında ürün kaynaklı tazminat yükümlülüğü doğuracak herhangi bir iddia mevcut değildir.”
2. Tazminat ve Geri Alım Klozları
“Garanti taahhütleri kapsamında doğacak ileriye dönük tazminat yükümlülükleri, yatırım tarihinden sonraki 2 yıl süresince şirket ortakları tarafından karşılanacaktır.”
3. Sigorta Zorunluluğu
“Şirket, yatırım tarihinden itibaren ürün sorumluluğuna karşı yıllık en az 5 milyon TL teminatlı sigorta poliçesi yaptırmayı taahhüt eder.”
VI. Pratik Kontrol Listesi: Yatırımcı Ne Yapmalı?
İnceleme Alanı | Sorgulanacak Noktalar |
---|---|
Ürün davaları | Kaç adet? Ne kadar tazminat talebi? |
Garanti belgeleri | Yazılı mı? Tüketiciye iletilmiş mi? |
İade oranı | Sektör ortalamasının üzerinde mi? |
Geri çağırmalar | Hangi ürünler? Ne kadar etki yarattı? |
Sigorta | Poliçe limiti yeterli mi? Geçerli mi? |
İdari yaptırımlar | Tüketici hakem heyeti veya bakanlık cezası var mı? |
VII. Sonuç: Garanti Varsa Güvence Vardır Ama Aynı Zamanda Yükümlülük de Vardır
Ürün sorumluluğu davaları ve garanti yükümlülükleri, yatırım yapılacak şirketin gizli risk alanlarından biridir. Görünüşte müşteri odaklı olan garanti taahhütleri, gerçekte şirketin gelecekteki finansal yükümlülüklerini artırabilir. Yatırımcı açısından önemli olan, bu yükümlülüklerin ne kadar sürdürülebilir olduğunu, hangi yasal altyapıya dayandığını ve şirketin bu yükleri karşılayacak sigorta ve rezerv sistemine sahip olup olmadığını doğru analiz etmektir.
Due diligence sürecinde sadece belgeyi değil, şirketin bu belgeleri nasıl uyguladığını, hangi oranda dava ile karşılaştığını ve bu yükümlülüklere karşı ne tür koruma mekanizmaları geliştirdiğini incelemek gerekir.
Hukuk Fakültesi Öğrencisi Gamze Akbulut