Single Blog Title

This is a single blog caption

Enerji Şirketlerinin Üst Hakkına Müdahalesi ve Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Sürecinin Hukuki Boyutu

1. Giriş

Türkiye’de enerji yatırımları (elektrik üretim tesisleri, doğal gaz depolama alanları, rüzgâr türbinleri, güneş enerjisi santralleri vb.) genellikle geniş alanlı ve uzun süreli taşınmaz kullanımlarını gerektirir. Bu yatırımların mülkiyet hakkı ile ilişkisi çoğunlukla üst hakkı (üst irtifakı) sözleşmeleri veya kamulaştırma süreçleri ile düzenlenir. Ancak, bazı durumlarda enerji şirketlerinin mevcut üst hakkı alanını aşan müdahaleleri veya izinsiz kullanım faaliyetleri söz konusu olabilir. Bu müdahaleler, taşınmaz maliklerinin mülkiyet hakkını ihlal ettiği gibi Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecini de doğrudan etkileyebilir.

ÇED süreci, 2872 sayılı Çevre Kanunu ve ÇED Yönetmeliği çerçevesinde yürütülür ve yatırımın çevreye olası olumsuz etkilerinin önceden belirlenmesini amaçlar. Enerji şirketlerinin üst hakkı sınırlarını aşarak yaptığı faaliyetler, izin alınmadan çevreye müdahale, mevcut ÇED raporunun hükümlerinin ihlali veya yeni ÇED zorunluluğunun doğması gibi hukuki riskleri gündeme getirir.


2. Üst Hakkı ve Enerji Yatırımlarında Önemi

Türk Medeni Kanunu m. 826 vd. uyarınca üst hakkı, bir başkasına ait arsanın altında veya üstünde yapı yapmak veya mevcut yapıyı kullanmak yetkisini tanıyan sınırlı ayni haktır. Enerji yatırımlarında bu hak, şu amaçlarla kullanılır:

  • Elektrik iletim hatları, trafo merkezleri, rüzgâr türbinleri kurmak

  • Boru hatları veya yer altı depolama tesisleri inşa etmek

  • Güneş panelleri yerleştirmek

Hukuki Özellikleri:

  • Sürelidir (en fazla 99 yıl).

  • Tapu kütüğüne şerh verildiğinde üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir.

  • Kullanım alanı, sözleşme ile net şekilde belirlenir.


3. Üst Hakkına Müdahale Nedir?

Enerji şirketlerinin üst hakkı alanını aşarak yaptığı bazı fiiller hukuken “müdahale” sayılır:

  1. Fiziki Alanın Aşılması: Üst hakkı ile belirlenen parselin dışında kazı, inşaat veya ekipman yerleştirme.

  2. ÇED’de Tanımlanmayan Faaliyet: Mevcut ÇED raporunda öngörülmeyen ek tesis, yol, depo gibi unsurların yapılması.

  3. Doğal Kaynaklara Müdahale: Üst hakkı sınırları içinde dahi olsa orman, su kaynağı, tarım arazisine zarar verilmesi.

  4. Çevresel Bozulma: Gürültü, atık, toz veya kimyasal kirlilik gibi çevreye olumsuz etki yaratacak faaliyetler.

Bu durumlar, hem medeni hukuk anlamında müdahalenin men’i davası hem de idari yaptırımlar açısından önem taşır.


4. ÇED Süreci ve Enerji Yatırımları

2872 sayılı Çevre Kanunu’na göre, enerji yatırımları çoğu zaman ÇED sürecine tabidir.

  • ÇED Gerekli Değildir Kararı: Projenin küçük ölçekli veya etkisinin sınırlı olması halinde verilir.

  • ÇED Olumlu Kararı: Çevresel etkilerin önlemlerle yönetilebileceği tespit edildiğinde verilir.

Enerji şirketlerinin yükümlülükleri:

  • ÇED raporunda belirtilen proje alanı dışına çıkmamak

  • Faaliyetlerini raporda öngörülen şekilde yürütmek

  • ÇED Olumlu kararı almadan inşaata başlamamak


5. Üst Hakkı İhlali ile ÇED İhlalinin Kesişimi

Üst hakkının sınırlarının aşılması, ÇED yönünden şu riskleri doğurur:

  • Mevcut ÇED Kararının Geçersizleşmesi: Proje alanının değişmesi, ek faaliyetler yapılması halinde yeni ÇED süreci gerekebilir.

  • İdari Para Cezaları: Çevre Kanunu m. 20’ye göre ÇED’siz faaliyete başlayanlara ciddi para cezaları verilir.

  • Faaliyetin Durdurulması: Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı projeyi durdurabilir.


6. Yatırımcı Açısından Risk Yönetimi

Enerji şirketlerinin üst hakkı ve ÇED yükümlülükleri arasındaki ilişkiyi yönetmesi, yatırımın sürdürülebilirliği açısından kritik önemdedir.
Önerilen Uygulamalar:

  • Başlangıçta Detaylı Arazi Analizi: Hem tapu kayıtları hem de ÇED alan sınırlarının uyumu kontrol edilmeli.

  • Sözleşme ve ÇED Raporu Uyumlu Olmalı: Üst hakkı sözleşmesindeki sınırlar ile ÇED raporundaki koordinatlar örtüşmeli.

  • Yerinde Denetimler: İnşaat süresince saha denetimleri yapılmalı.

  • Hukuki ve Teknik Ekip İşbirliği: Çevre mühendisleri ve hukukçuların koordineli çalışması gerekir.


7. Örnek Senaryo

Bir rüzgâr enerji santrali (RES) şirketi, 50 dönümlük arazi üzerinde üst hakkı edinmiş ve ÇED Olumlu kararı almıştır. İnşaat sırasında türbin parçalarının montajı için geçici bir alan daha kullanılmıştır. Ancak bu alan üst hakkı sözleşmesinde yer almamakta ve ÇED raporunda belirtilmemektedir.
Olası Sonuçlar:

  • Taşınmaz malikinin müdahalenin men’i ve ecrimisil davası açması

  • Bakanlık tarafından faaliyetin durdurulması

  • Mevcut ÇED kararının iptali ve yeni ÇED süreci

  • Yatırımın gecikmesi ve maliyet artışı


8. Çevresel ve Hukuki Uyum Stratejileri

Enerji şirketleri, hem hukuki hem çevresel riskleri azaltmak için şu stratejileri benimseyebilir:

  1. ÇED ve üst hakkı belgelerinin entegrasyonu

  2. Tapu ve imar planı uyum kontrolü

  3. Ek faaliyetler için önceden ÇED değişiklik başvurusu

  4. Yerel halk ile iletişim planı

  5. Sürekli mevzuat takibi (ÇED Yönetmeliği değişiklikleri, çevre kanunu güncellemeleri)


9. Sonuç

Enerji şirketlerinin üst hakkına müdahalesi ile ÇED yükümlülüklerinin ihlali, yatırımcıyı hukuki, mali ve itibar riskleri ile karşı karşıya bırakır.
Başarılı bir enerji yatırımı için:

  • Üst hakkı sınırlarının korunması

  • ÇED sürecine tam uyum

  • Mevzuata uygun genişleme stratejileri
    zorunludur.

Enerji projelerinin yalnızca teknik ve ekonomik fizibilitesi değil, aynı zamanda hukuki ve çevresel uygunluğu da yatırımın sürdürülebilirliği açısından belirleyicidir. Üst hakkı ve ÇED süreçlerinin birlikte yönetilmesi, hem yatırımcı hem de çevre açısından uzun vadeli kazanımlar sağlar.


Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button