Single Blog Title

This is a single blog caption

Banka ve Finans Kurumlarına Olan Yükümlülükler Yatırım Kararını Nasıl Etkiler?

Giriş

Yatırım kararları alınırken hedef şirketin finansal borçluluğu ve özellikle bankalara olan yükümlülükleri kritik öneme sahiptir. Çünkü kredi sözleşmeleri yalnızca bir borç-alacak ilişkisi yaratmakla kalmaz; aynı zamanda şirketin malvarlığı, operasyonel esnekliği ve mülkiyet yapısı üzerinde doğrudan etkili olan çeşitli hüküm ve taahhütler içerir.

Bu makalede, banka ve finans kurumlarına olan borçların due diligence sürecinde nasıl inceleneceği, özellikle temerrüt hükümleri ve rehin hakkı içeren kayıtların yatırım kararı üzerindeki etkileri hukuki ve finansal yönleriyle değerlendirilecektir.


1. Banka Borçlarının Yatırımcının Karar Sürecindeki Rolü

Yatırımcılar için banka borçları iki yönlü bir risk taşır:

  • Mali Risk: Yüksek faizli ya da kısa vadeli kredi yükümlülükleri nakit akışını zorlayabilir.

  • Hukuki Risk: Kredi sözleşmelerinde yer alan temerrüt, erken fesih, rehin ve ipotek gibi hükümler şirketin varlık devri, temettü dağıtımı veya yeniden yapılandırma kararlarını sınırlandırabilir.

Bu nedenle yatırımcı, yalnızca borç miktarını değil; bu borçların içeriğini ve taraflara yüklediği yükümlülükleri de incelemelidir.


2. Kredi Sözleşmelerindeki Temerrüt Şartları Neleri Kapsar?

Temerrüt hükümleri, borçlunun yükümlülüklerini zamanında yerine getirmemesi veya bazı sözleşme dışı durumların oluşması halinde bankanın borcu erken geri çağırmasına veya cezai işlem uygulamasına olanak tanır.

Temerrüt Türleri:

  • Ödeme Temerrüdü: Faiz ya da anapara ödemesinin gecikmesi.

  • Sözleşme İhlali: Mali oranlara uyulmaması, bilgi verme yükümlülüğünün yerine getirilmemesi.

  • Çapraz Temerrüt: Diğer finans kuruluşlarına olan borçlarda temerrüde düşülmesi durumunda mevcut bankanın da borcu feshetme hakkı.

  • Şirket Yapısında Değişiklik: Ortaklık yapısındaki değişimlerin veya hisselerin devrinin bankaya bildirilmeden yapılması.

Due Diligence Uygulaması:

Temerrüt hükümlerinin detaylı incelenmesi, yatırımcının şirkette ne zaman ve ne şekilde yükümlülük doğurabileceğini anlamasına olanak tanır. Bu maddelerin yorumlanması, hukuki danışmanlık ve finansal denetim ekiplerinin birlikte yürüttüğü bir süreçtir.


3. Rehin ve Teminat Hükümleri: Hangi Malvarlıkları Bağlı?

Kredi sözleşmeleri çoğunlukla teminat hükümleri içerir. Bu hükümler, bankanın alacağını güvence altına almak için şirketin taşınmazları, taşınır malları, alacakları, fikri mülkiyet hakları veya hisse senetleri üzerinde rehin veya ipotek tesis etmesine olanak sağlar.

Yaygın Teminat Türleri:

  • Taşınmaz İpoteği: Fabrika, depo, ofis gibi varlıklarda tapu şerhi.

  • Araç Rehni: Ticari araçlar üzerinde noterden düzenlenen rehin sözleşmesi.

  • Ticari İşletme Rehni: İşletmenin tamamını kapsayan rehin.

  • Hisse Rehni: Şirket ortaklarının payları üzerinde tesis edilen teminat.

  • Alacak Temliki: Şirketin üçüncü kişilerden olan alacaklarının bankaya devri.

Yatırımcı Açısından Risk:

  • Rehinli varlıklar yatırımcıya devredilemez.

  • Şirketin tasarruf kabiliyeti sınırlanır.

  • Bankanın satış yetkisi, yatırımcıya rağmen doğrudan doğabilir.


4. Örnek Olay: Satın Alma Sürecinde Ortaya Çıkan Rehin Engeli

Bir yazılım firması, %80 hissesinin yatırımcıya devri için sözleşme aşamasındaydı. Ancak due diligence sürecinde ortaya çıktı ki:

  • Şirketin tüm yazılım kodlarının kullanım hakkı banka lehine teminat olarak gösterilmişti.

  • Şirketin mevcut bilgisayar donanımları üzerinde finansal kiralama sözleşmeleri nedeniyle mülkiyet devri mümkün değildi.

  • Rehin sözleşmelerine göre yönetim kurulu değişiklikleri banka iznine tabiydi.

Bu durum, yatırımcının şirkette kontrol elde etmesini ve varlıklar üzerinde serbest tasarruf sağlamasını imkansız kıldığı için yatırım geri çekildi.


5. Kredi Yapılandırmaları ve Erken Geri Çağırma Hükümleri

Birçok kredi sözleşmesinde, bankanın bazı durumlarda krediyi erken geri çağırma hakkı bulunmaktadır. Bunlar çoğunlukla şu durumlarda ortaya çıkar:

  • Şirketin borçluluk oranlarının belirtilen limitleri aşması,

  • Yatırımcı girişi ile ortaklık yapısının değişmesi,

  • Mali tabloların zayıflaması veya şirketin ticari faaliyetlerini durdurması.

Yatırımcının şirketi devralmasından sonra ortaya çıkabilecek bu tür durumlar, ciddi bir finansal yük doğurabilir.


6. Sözleşmelerin Yeniden Müzakeresi Mümkün mü?

Yatırım kararından önce yapılacak bir ön mutabakatla, banka sözleşmeleri yeniden yapılandırılabilir. Bu kapsamda:

  • Yatırımcının talebiyle teminat kaldırılabilir veya azaltılabilir.

  • Yeni vadeler belirlenebilir.

  • Hissedar yapısı değişikliğinde temerrüt hükmü kaldırılabilir.

Ancak bu işlemler bankanın rızasına tabidir ve genellikle ek finansal taahhütler gerektirir (örneğin kefalet, yeni teminat vb.).


7. Hukuki Risklerin Sözleşmelere Yansıtılması

Yatırım sözleşmelerinde aşağıdaki hükümlere yer verilerek riskler minimize edilebilir:

  • Borç Beyanı Maddesi: Mevcut tüm banka borçlarının açıkça beyan edilmesi.

  • Tazminat Maddesi: Gizlenen borçlar nedeniyle doğacak zararların mevcut ortaklarca karşılanacağına dair taahhüt.

  • Sözleşme Uyum Klozu: Banka sözleşmelerinde yapılacak değişikliklerin yatırımcının iznine tabi olması.

Bu hükümler, yatırımcıyı sonradan ortaya çıkabilecek temerrüt risklerinden koruyabilir.


Sonuç

Banka ve finans kurumlarına olan yükümlülüklerin sadece borç kalemleri olarak değerlendirilmesi yetersizdir. Bu yükümlülükler; şirketin stratejik kararlarını, malvarlığı üzerindeki tasarruf haklarını ve hatta yönetim yapısını doğrudan etkileyebilir.

Due diligence sürecinde yalnızca borcun miktarı değil, borca ilişkin sözleşme hükümleri, temerrüt kayıtları ve teminat ilişkileri detaylı biçimde analiz edilmelidir. Bu analiz, yatırım kararının rasyonel, şeffaf ve hukuki güvenceye dayalı biçimde alınmasını sağlar.

Hukuk Fakültesi Öğrencisi Gamze Akbulut

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button