Single Blog Title

This is a single blog caption

Devam Eden Proje Sözleşmeleri Şirket Değerlemesinde Nasıl Etki Yaratır?

Giriş

Bir şirketin değerlemesi yapılırken dikkate alınması gereken en önemli unsurlardan biri, şirketin devam eden taahhütleri ve bu taahhütlerin hukuki risk potansiyelidir. Özellikle büyük ölçekli kamu veya özel sektör projeleri yürüten firmalarda, devam eden proje sözleşmeleri, şirketin gelecekteki nakit akışını, operasyonel kapasitesini ve itibarını doğrudan etkiler.

Yatırım, birleşme veya devralma öncesi gerçekleştirilen due diligence çalışmaları kapsamında, bu sözleşmelerin detaylı biçimde incelenmesi zorunludur. Bu inceleme kapsamında özellikle üç temel başlık öne çıkar: teslimat takvimleri, teknik teminatlar ve ifa yükümlülükleri.

Bu makalede, bu üç başlığın nasıl analiz edilmesi gerektiği, yatırımcı açısından ne tür hukuki ve ticari riskler doğurabileceği ve due diligence raporuna nasıl yansıtılacağı detaylı olarak ele alınacaktır.


1. Devam Eden Proje Sözleşmeleri Neden İncelenir?

Devam eden projeler, şirketin geleceğe dönük taahhütlerini temsil eder. Bu sözleşmeler:

  • Gelir yaratıcı nitelikte olabilir (örneğin taahhütlü inşaat sözleşmeleri),

  • Maliyet yaratıcı olabilir (örneğin bakım-onarım yükümlülüğü içeren sözleşmeler),

  • Süresel baskı ve cezai şart içerebilir.

Bu nedenle yatırımcılar için yalnızca sözleşmenin mevcudiyeti değil, bu sözleşmenin işleyişi, tamamlanma riski ve yükümlülük dengesi de önemlidir.


2. Teslimat Takvimleri Şirketin Operasyonel Gerçekliğini Nasıl Etkiler?

a) Sözleşmeye Bağlı Takvim

Proje sözleşmelerinde genellikle “iş programı” ya da “termin planı” adı altında detaylı takvimlendirme yer alır. Bu plan:

  • Teslim tarihlerini,

  • Ara rapor ve kontrol noktalarını,

  • Gecikme cezalarının hesaplanacağı tarihleri içerir.

Teslimat takvimi yatırımcı açısından şunları gösterir:

  • Şirketin iş yükü kapasitesi ne durumda?

  • Proje zamanında tamamlanabilecek mi?

  • Sözleşmeye göre ceza riskleri var mı?

b) Gecikme Cezaları ve Riskler

Pek çok projede “her gecikilen gün için sözleşme bedelinin %0,1’i kadar gecikme cezası” gibi hükümler yer alır. Bu cezalar:

  • Sözleşme fesih gerekçesi olabilir,

  • Tahsil edilecek bedelin düşürülmesine yol açabilir,

  • Kamu ihalelerinde sicil notunun bozulmasına neden olabilir.

c) Örnek Olay

Bir altyapı şirketi, kamu ile imzaladığı projede, teslim takvimine 9 ay geç başlamıştır. Gecikme cezası hükmü nedeniyle, toplam proje bedelinden %6 oranında kesinti yapılmıştır. Bu bilgi due diligence aşamasında tespit edilmediği takdirde şirket değerlemesinde büyük yanılgılar doğurabilir.


3. Teknik Teminatlar: Yatırımcıyı Bağlayan Sessiz Risk

a) Teminat Türleri

Devam eden projelerde en sık karşılaşılan teknik teminat türleri şunlardır:

  • Geçici teminat: İhale sürecinde sunulur.

  • Kesin teminat: Sözleşme süresince geçerlidir.

  • İşyeri teslim teminatı: Teslim öncesi doğan yükümlülüklere karşı verilir.

  • Bakım-onarım teminatı: Proje tesliminden sonra, belirli bir süre için.

Bu teminatlar genellikle banka teminat mektubu veya teminat senedi olarak verilir.

b) Due Diligence Kapsamında Kontrol Edilmesi Gereken Hususlar

  • Teminatların toplam tutarı nedir?

  • Hangi projelerle bağlantılıdır?

  • Teminatlar karşılıksız mı, ipotekli mi?

  • Teminat süresi dolmuş ama iade edilmemiş mi?

Bir teminatın süresi sona erdiği halde müşteriden alınmamış olması, gelecekteki bir dava veya icra tehdidinin habercisi olabilir.


4. İfa Sözleşmeleri ve Alt Yüklenici İlişkileri

a) İfa Sözleşmeleri Nedir?

Bir yüklenici firmanın, projedeki bazı iş kalemlerini alt yükleniciye devrettiği sözleşmelere ifa sözleşmesi denir. Ancak asli sorumluluk ana yüklenicide kalır.

Due diligence sürecinde şu hususlar analiz edilmelidir:

  • İfa sözleşmeleri yazılı mı?

  • Alt yüklenicilere yapılan ödemeler düzenli mi?

  • Alt yüklenicilerle ihtilaf var mı?

  • Ana sözleşmede alt yüklenici devrine ilişkin sınırlamalar var mı?

b) İfa Güvencesi Eksikliği Ne Tür Riskler Doğurur?

  • Alt yüklenici iş bırakırsa, proje aksar.

  • Sözleşmede belirli bir firmayla çalışılması zorunlu kılınmışsa, rekabetçi teklif alma imkanı ortadan kalkar.

  • Alt yükleniciye yapılan ödemelerde gecikme varsa, dava veya icra tehdidi oluşur.


5. Şirket Değerlemesine Etkisi

Devam eden projelerin sözleşme niteliği ve yükümlülük dengesi, doğrudan değerlemeye yansır:

Pozitif Etki

  • Süresi belli, ödemesi güvence altına alınmış projeler, tahmini gelir olarak değerlendirilir.

  • Eksiksiz yerine getirilen iş programları, şirketin organizasyon kabiliyetini gösterir.

Negatif Etki

  • Süresi uzamış, gecikme cezaları birikmiş projeler, bilançoda yük olarak yer alır.

  • Açık teminat mektupları, özkaynak üzerinde baskı oluşturur.

  • Alt yükleniciye karşı ödenmemiş borçlar, kısa vadeli yükümlülüğü artırır.


6. Örnek Durum: Görünmeyen Riskin Gerçekleşmesi

Durum:
Bir enerji firması, yatırımcılarla birleşme sürecine girer. Due diligence çalışmasında firmanın devam eden 3 büyük projesi vardır. Sözleşmelerde %10 oranında cezai gecikme şartı ve toplamda 15 milyon TL teminat mektubu bulunmaktadır. Ancak teknik raporlarda projelerden biri 8 ay gecikmiştir ve teminat süresi dolmak üzeredir.

Yorum:
Bu durum yatırımcının teklifini düşürmesine veya teminat mektubuna ek teminat istemesine yol açar. Eğer bu bilgi due diligence sırasında ortaya çıkmazsa, yatırım sonrası hukuki ihtilaf kaçınılmaz hale gelir.


7. Yatırımcı İçin Kontrol Listesi

  • Teslimat takvimleri ve gecikme cezaları
  •  Verilmiş olan teknik teminatların kapsamı ve süresi
  •  Proje ilerleme yüzdesi ve hakediş durumu
  •  Alt yüklenici sözleşmeleri ve yüklenici borçları
  •  Projelerin sözleşme dışı riskleri (arazi sorunu, çevresel izinler)
  •  Proje gelirlerinin garanti altında olup olmadığı
  •  Kamu veya özel sektör işverenin sözleşme fesih yetkisi

Sonuç

Devam eden proje sözleşmeleri, yalnızca şirketin gelecekteki gelir beklentilerini değil, aynı zamanda doğrudan yasal ve mali yükümlülüklerini temsil eder. Bu sözleşmelerin içerdiği teslimat süreleri, teknik teminatlar ve ifa koşulları, yatırım kararlarını etkileyen en kritik değişkenlerdir. Due diligence sürecinde bu sözleşmeler yalnızca okunmakla kalmamalı; uygulama pratiği, ilerleme durumu ve şirket içi organizasyon kabiliyetiyle birlikte bütüncül bir şekilde analiz edilmelidir.

Hukuk Fakültesi Öğrencisi Gamze Akbulut

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button