Single Blog Title

This is a single blog caption

Olası Tahkim Süreçleri ve Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yolları Hukuki İncelemede Nasıl Değerlendirilir?

GİRİŞ

Yatırım kararları alınırken yapılan hukuki incelemelerde çoğunlukla göz ardı edilen ama son derece kritik bir alan da tahkim süreçleri ve alternatif uyuşmazlık çözüm yollarıdır (ADR – Alternative Dispute Resolution). Şirketin geçmişte taraf olduğu ya da halihazırda süregelen tahkim dosyaları, sadece borç veya alacak riskini değil; aynı zamanda ulusal ve uluslararası yükümlülüklerini, ticari ilişki ağını ve potansiyel prestij risklerini de yansıtır.

Tahkim, özellikle büyük ölçekli ve uluslararası sözleşmelerde tercih edilen, mahkemeye alternatif özel yargılama yöntemidir. Bu sistemde, uyuşmazlıklar taraflarca belirlenen hakemler veya hakem kurulları tarafından bağlayıcı olarak karara bağlanır. Bu makalede, şirketin tahkim süreçlerinin hukuki due diligence kapsamında nasıl analiz edilmesi gerektiği, olası risklerin yatırım kararına etkisi ve uygulamada dikkat edilmesi gereken hususlar örnek olaylarla birlikte ele alınacaktır.


I. TAHKİM VE ADR NEDİR?

1.1. Tahkim Tanımı

Tahkim, taraflar arasında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlığın, mahkemeye gitmeden, tarafların belirlediği hakem veya hakem kurulları tarafından bağlayıcı şekilde çözümlenmesidir. Tahkim yargılaması:

  • Gizlidir

  • Hızlıdır

  • Esnek kurallara sahiptir

  • Uluslararası ticaret hukukuna uygundur

1.2. Diğer Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yolları (ADR)

  • Arabuluculuk

  • Uzlaştırma (mediation)

  • Mini-trial

  • Dostane çözüm önerileri

Bu yöntemler, özellikle ticari ilişkilerde dava sürecine girilmeden sorunun çözülmesini hedefler.


II. ŞİRKETİN TARAF OLDUĞU TAHKİM KAYITLARI NEDEN İNCELENMELİDİR?

2.1. Gizli Risklerin Görünür Hale Gelmesi

Tahkim süreçleri, çoğunlukla kamuya açık değildir. Ancak şirketin mevcut veya geçmiş tahkim dosyaları:

  • Taraf olduğu yüksek meblağlı ticari anlaşmazlıklar

  • İptal riskine giren sözleşmeler

  • Uyuşmazlık yaşanan ülkelerdeki operasyonlar

  • Uluslararası itibarını etkileyebilecek durumlar

hakkında bilgi verir. Bu bilgiler, yatırım kararında ciddi fark yaratabilir.

2.2. Yüksek Tazminat veya Sözleşme Feshi Riski

Uluslararası tahkimde, taraflar çoğu zaman milyon dolarlar seviyesinde taleplerle karşılaşabilir. Kararlar bağlayıcı olduğu için, şirketin tahkim sonucu yüksek bir ödeme yükümlülüğü doğabilir. Bu durum:

  • Şirket değerinde düşüşe

  • İcra takibi sürecinin yurtdışında başlamasına

  • Sözleşmenin iptaliyle iş hacminin durmasına neden olabilir.

 Örnek Olay:
E Enerji A.Ş., 2020 yılında Almanya menşeili bir teknoloji firması ile 8 milyon euroluk bir EPC sözleşmesi imzaladı. Sözleşmede tahkim yeri Londra olarak belirlendi. Proje gecikince karşı taraf ICC tahkime başvurdu ve 1,2 milyon euro tazminat talep etti. Tahkim devam ederken E’nin yüzde 30 hissesine yatırım yapmak isteyen yabancı fon, süreci öğrenince anlaşmadan çekildi. Nedeni: “Bekleyen tahkim riski nedeniyle yatırım değeri değişebilir.”


III. DUE DILIGENCE SÜRECİNDE HANGİ KAYITLAR İNCELENİR?

3.1. Ulusal Tahkim Kayıtları

  • İstanbul Tahkim Merkezi (ISTAC)

  • TOBB Tahkim Kurulu

  • Ticaret odası tahkim organları

  • Tahkim şartı içeren mahkeme dosyaları

Tahkim merkezlerinden şirketin taraf olduğu dosyaların listesi, yalnızca taraflarca öğrenilebilir. Bu nedenle şirketten doğrudan bilgi talep edilmelidir.

3.2. Uluslararası Tahkim Kayıtları

  • ICC (International Chamber of Commerce)

  • ICSID (Devlet yatırım uyuşmazlıkları)

  • LCIA (London Court of International Arbitration)

  • SIAC, HKIAC, VIAC gibi bölgesel tahkim merkezleri

Yabancı şirketlerle yapılan sözleşmelerde yer alan tahkim şartları kontrol edilmeli, tahkim süreci devam ediyorsa hakem dosya numarası ve talepleri istenmelidir.

Uygulama Tavsiyesi:
Uluslararası sözleşmelerde yer alan tahkim maddelerinin geçerliliği ve uygulanabilirliği önceden kontrol edilmelidir. Ayrıca tahkimdeki taleplerin şirket finansallarına etkisi hesaplanmalıdır.


IV. TAHKİM ŞARTLARI YATIRIMCIYI NASIL BAĞLAR?

Yatırımcı, şirkete ortak olduğunda veya hisse satın aldığında:

  • Şirketin mevcut sözleşmelerini

  • O sözleşmelerin doğurduğu yükümlülükleri

  • Tahkim hükümlerini

kabul etmiş olur. Bu nedenle yatırımcı, tahkim şartlarının varlığından ve kapsamından haberdar olmalı; gerekirse yatırım sözleşmesine bu konuda “muafiyet” veya “sorumluluk paylaşımı” maddesi eklenmelidir.

 Örnek Sözleşme Maddesi:
“Yatırım tarihinden önce başlatılmış olan tüm ulusal veya uluslararası tahkim süreçlerinden doğabilecek tazminat, ceza veya yükümlülükler, yatırımcının ortaklık oranına bakılmaksızın mevcut ortaklar tarafından üstlenilecektir.”


V. ŞİRKET SÖZLEŞMELERİNDEKİ TAHKİM KAYITLARININ ANALİZİ

Tahkim şartı içeren sözleşmeler incelenirken:

  • Tahkim yeri (seat)

  • Tahkim dili

  • Uygulanacak hukuk

  • Hakem sayısı ve atanma usulü

  • Harç ve yargılama masraflarına ilişkin hükümler

  • Acil karar veya geçici tedbir mekanizmaları

değerlendirilmelidir.

Bu maddeler, ileride doğacak uyuşmazlıkların nerede ve hangi maliyetle çözümleneceğini belirler. Yatırımcı açısından bu, “gelecekteki dava masrafı risk haritası” anlamına gelir.


VI. ARABULUCULUK, MEDİASYON VE UYUŞMAZLIK İSTATİSTİKLERİ

6.1. Arabuluculuk Süreçleri

Türkiye’de ticari uyuşmazlıklarda dava şartı arabuluculuk uygulamasıyla birlikte şirketler arabuluculuk kayıtlarına girmiş olabilir. Bu süreçler:

  • Tazminat taleplerine

  • İşçi-işveren sorunlarına

  • Ticari alacaklara

ilişkin olabilir. Arabuluculuk tutanakları incelenmeli; anlaşma sağlanıp sağlanmadığı, ödeme yapılmadığı için daha sonra icraya dönüşüp dönüşmediği değerlendirilmelidir.

6.2. Uzlaştırma ve Alternatif Yöntemler

Özellikle medya, teknoloji, finans gibi hızlı çözüm isteyen sektörlerde mini-trial, bağımsız değerlendirme gibi yöntemler tercih edilmektedir. Yatırımcı, şirketin nasıl bir uyuşmazlık çözüm kültürüne sahip olduğunu bu kayıtlar üzerinden anlayabilir.


VII. TAHKİMİN YATIRIM RİSKİNE OLAN DOĞRUDAN ETKİLERİ

Tahkim Unsuru Yatırım Kararına Etkisi
Tahkimde bekleyen tazminat Varlık değeri azalır, yatırımcı zarar riskini artırır
Uzun süren tahkim davası Belirsizlik yaratır, yatırım süresini uzatır
Uluslararası tahkimde cezai şart Yüksek ödeme yükümlülüğü nedeniyle yatırım kararı ertelenebilir
Tahkim şartı geçersiz ise Sözleşme bütünlüğü bozulur, ticari itibar zedelenir

VIII. UYGULAMADAN TOPLU ÖRNEK OLAY ANALİZİ

Senaryo:
YAB Holding, Türkiye merkezli bir üretim şirketine 15 milyon USD’lik yatırım planlar. Due diligence sırasında şu bilgilere ulaşılır:

  • 1 adet ISTAC tahkimi: 2,4 milyon TL’lik tazminat talebi

  • 1 adet ICC tahkimi: Fransa merkezli üretici ile tahliye ve ceza davası

  • 3 arabuluculuk başvurusu: İşçi-işveren uyuşmazlığı

Rapor sonucunda yatırım anlaşması revize edilir. “Tahkim ve ADR Kaynaklı Yükümlülükler Tazmin Şartı” başlığı altında, yatırımcı bu süreçlerden doğacak yükümlülüklerden muaf tutulur.


SONUÇ

Tahkim süreçleri ve alternatif uyuşmazlık çözüm yolları, şirketin risk profilini ve yatırım yapılabilirliğini doğrudan etkiler. Ulusal veya uluslararası tahkimlerde taraf olmak, şirketin potansiyel finansal yükümlülüklerini artırabileceği gibi, ticari ilişkilerinin sağlıklı yürüyüp yürümediği konusunda da ipucu sunar. Bu nedenle, her yatırımcı, due diligence sürecinde şirketin mevcut ve olası tahkim süreçlerini dikkatle analiz etmeli; bu durum yatırım sözleşmesine açıkça yansıtılmalıdır. Aksi takdirde, görünmeyen bir tahkim riski, yatırımcının karşılaşabileceği en büyük hukuki tehdide dönüşebilir.

Hukuk Fakültesi Öğrencisi Gamze Akbulut

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button