Single Blog Title

This is a single blog caption

Biyokütle enerji santralleri için atık yönetimi hukuken nasıl düzenlenmiştir?

Giriş

Biyokütle enerji santralleri, tarımsal atıklar, orman kalıntıları, hayvan gübresi ve gıda endüstrisi yan ürünleri gibi organik materyalleri enerjiye dönüştürerek yenilenebilir enerji üretiminde önemli bir rol oynar. Ancak biyokütle tesislerinde enerji dönüşümü sürecinde katı, sıvı ve gaz atıklar ortaya çıkar ve bu atıkların yönetimi, çevre mevzuatı ve atık yönetimi kuralları kapsamında sıkı şekilde denetlenir.

Türkiye’de biyokütle tesislerinin atık yönetimi; çevre hukuku, enerji hukuku ve atık yönetimi yönetmelikleri ile birlikte düzenlenmektedir. Mevzuata uyulmaması durumunda ciddi idari para cezaları, tesisin faaliyetinin durdurulması veya ruhsat iptali söz konusu olabilir. Bu makalede, biyokütle enerji santrallerinde atık yönetiminin hukuki düzenlemesi, teorik bilgilerle birlikte uygulamadaki sorunlar ve yatırımcılar için pratik öneriler çerçevesinde ele alınacaktır.


1. Biyokütle Santrallerinde Atık Yönetiminin Hukuki Çerçevesi

Biyokütle enerji tesislerinde atık yönetimi, başlıca şu mevzuatlar kapsamında düzenlenmektedir:

  1. 2872 sayılı Çevre Kanunu – Çevre kirliliğinin önlenmesi, sürdürülebilir kaynak kullanımı ve atık yönetimi esaslarını belirler.

  2. Atık Yönetimi Yönetmeliği – Atıkların sınıflandırılması, toplanması, taşınması ve bertarafına ilişkin detaylı hükümler içerir.

  3. Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği – Biyokütle yakma tesislerinin emisyon sınırlarını belirler.

  4. Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği – Yanma sonucu oluşan tehlikeli atıkların yönetimini düzenler.

  5. Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği – Islak biyokütle kullanımında ortaya çıkan atık suların arıtılması ve deşarj şartlarını belirler.

  6. 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kanunu – Biyokütle projelerini teşvik eder ancak çevresel izin ve atık yönetimi yükümlülüklerine uyumu şart koşar.


2. Biyokütle Enerjisi Üretiminde Atık Türleri

Biyokütle tesislerinde farklı aşamalarda çeşitli atıklar ortaya çıkar:

  • Yanma Kalıntıları (Kül): Genellikle tehlikesiz sanayi atığı olarak kabul edilir, ancak ağır metal içermesi durumunda tehlikeli atık olarak sınıflandırılır.

  • Biyogaz Çamuru (Digestate): Anaerobik fermantasyon sonucu ortaya çıkar; uygun işlemden geçirilirse gübre olarak kullanılabilir.

  • Atık Sular ve Sızıntılar: Biyokütle yıkama veya fermantasyon süreçlerinde oluşan yüksek organik yüklü sular arıtılmadan deşarj edilemez.

  • Hava Emisyonları: Karbondioksit (CO₂), azot oksitler (NOₓ), kükürt dioksit (SO₂) ve partikül maddeler, yönetmelikteki sınırlar dahilinde tutulmalıdır.

Atık Yönetimi Yönetmeliği, bu atıkları Avrupa Atık Kataloğu (EWC) referansına göre sınıflandırır ve izlenebilirlik sağlar.


3. Lisans ve İzin Gereklilikleri

Biyokütle santrallerinin faaliyet gösterebilmesi için atık yönetimi ve çevre izinleri alınması zorunludur.

3.1. Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED)

  • Belirli kapasitenin üzerindeki tesisler için ÇED raporu zorunludur.

  • ÇED raporunda atıkların depolanması, taşınması ve bertaraf yöntemleri ayrıntılı şekilde değerlendirilir.

  • ÇED olumlu kararı olmadan tesis inşaatına başlanamaz.

3.2. Atık Yönetimi İzni

  • Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan atık yönetimi lisansı alınmalıdır.

  • Bu lisans; atık türlerini, depolama yöntemlerini, bertaraf tesislerini ve geri dönüşüm süreçlerini belirler.

  • Yatırımcıların düzenli raporlama yapması ve denetimlerden geçmesi gerekir.

3.3. Emisyon ve Deşarj İzinleri

  • Tesisler, hava emisyon izni ve atık su deşarj izni almak zorundadır.

  • Emisyonların sürekli izlenmesi için Sürekli Emisyon Ölçüm Sistemleri (CEMS) kurulması yaygın bir uygulamadır.


4. Atıkların Geri Dönüşümü ve Bertarafı

2872 sayılı Çevre Kanunu gereği, biyokütle tesisleri:

  1. Tehlikeli ve tehlikesiz atıkları kaynağında ayrı toplamakla,

  2. Organik yan ürünleri geri dönüştürmek veya yeniden kullanmakla (örneğin, külün çimento sektöründe kullanımı),

  3. Tehlikeli atıkları lisanslı bertaraf tesislerine göndermekle,

  4. Tüm atık hareketlerini çevrimiçi atık takip sistemine (MoEVS) bildirmekle yükümlüdür.


5. Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar

5.1. Kül Yönetimi

  • Normal şartlarda tehlikesiz kabul edilen kül, bazen tarımsal atıklardaki kimyasallar nedeniyle tehlikeli atık sınıfına girebilir.

  • Çimento fabrikalarıyla anlaşarak külün hammadde olarak kullanılması hem maliyeti azaltır hem de mevzuata uygun bertaraf sağlar.

5.2. Biyogaz Çamuru Kullanımı

  • Çamurun gübre olarak kullanımı için tarımsal mevzuata uygunluk testleri zorunludur.

  • Ağır metal ve patojen analizi yapılmadan sahaya uygulanması yasaktır.

5.3. Atık Su Arıtımı

  • Hayvansal gübre veya ıslak biyokütle kullanılan tesislerde yüksek organik yük içeren atık sular oluşur.

  • Bu suların biyolojik arıtma tesislerinde arıtılması ve standartlara uygun şekilde deşarj edilmesi gerekir.


6. Mevzuata Aykırılığın Yaptırımları

Atık yönetimi yükümlülüklerinin ihlali durumunda:

  • İdari Para Cezaları: Çevre Kanunu’nun 20. maddesi gereği uygunsuz bertaraf veya raporlama eksikliğinde ciddi para cezaları uygulanır.

  • Faaliyet Durdurma: Çevre denetimleri sonucu eksiklikler giderilene kadar faaliyet izni askıya alınabilir.

  • Ceza Sorumluluğu: TCK’nın 181 ve 182. maddeleri uyarınca çevreyi kasten kirletme suçları kapsamında cezai sorumluluk doğabilir.


7. AB Standartları ve Uluslararası Yaklaşım

Türkiye’nin atık yönetimi mevzuatı, AB’nin 2008/98/EC Atık Çerçeve Direktifi ve 2010/75/EU Endüstriyel Emisyon Direktifi ile uyumludur. Ayrıca, ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi standardı, birçok biyokütle tesisinde zorunlu hale gelmiştir.


8. Uygulamaya Yönelik Öneriler

  1. Tesis İçi Atık Ayrıştırma: Tehlikeli ve tehlikesiz atıkların kaynağında ayrıştırılması gerekir.

  2. Lisanslı Atık Firmaları ile Çalışma: Taşıma ve bertaraf lisanslı firmalar aracılığıyla yapılmalıdır.

  3. Sürekli Emisyon İzleme: Hava kalitesi standartlarına uyum için otomatik izleme sistemleri kurulmalıdır.

  4. Yıllık Atık Raporları: Tüm atık miktarları kaydedilmeli ve Bakanlığa düzenli raporlanmalıdır.

  5. Acil Durum Planları: Sızıntı veya çevresel kazalara karşı müdahale planları hazırlanmalıdır.


Sonuç

Biyokütle enerji santrallerinde atık yönetimi, hem çevre mevzuatı hem de enerji hukuku açısından stratejik bir zorunluluktur. Yasalara uygun hareket etmek, yalnızca cezalardan kaçınmak için değil, aynı zamanda tesisin sürdürülebilirliğini sağlamak için de kritik öneme sahiptir.

Kül geri dönüşümü, biyogaz çamurunun gübre olarak değerlendirilmesi ve atık suyun etkin arıtımı gibi yöntemler, hem maliyetleri azaltır hem de çevre korumasına katkı sağlar. Tesis yöneticileri, hukuki ve teknik danışmanlık desteği alarak atık yönetim sürecini güvence altına almalıdır.

Hukuk Fakültesi Öğrencisi Gamze Akbulut

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button