Orman Hayvanlarının Yasadışı Avlanması
Orman Suçlarında Kaçak Avcılık ve Hayvanlara Zarar Verme
Ormanlar yalnızca bitki örtüsünden ibaret değildir; içlerinde barındırdıkları hayvan türleriyle ekosistemin en önemli halkasını oluştururlar. Ancak günümüzde kaçak avcılık, koruma altındaki türlere zarar verme ve hayvanları yasa dışı yollarla avlama gibi fiiller, hem çevre hem de hukuk açısından ciddi bir tehdit haline gelmiştir. Türkiye’de orman suçlarının önlenmesi amacıyla 6831 sayılı Orman Kanunu, 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu ve Türk Ceza Kanunu (TCK) çeşitli yaptırımlar öngörmektedir. Bununla birlikte, AİHM içtihatları ve Yargıtay kararları, bu tür fiillerin cezalandırılmasında yol gösterici rol oynamaktadır.
1. Kaçak Avcılık ve Hayvanlara Zarar Vermenin Tanımı
Kaçak avcılık, avlanma sezonu dışında veya yasaklanmış yöntemlerle avlanma faaliyetlerini kapsar. Örneğin;
-
Üreme döneminde avlanmak,
-
Yasaklı tuzaklar, ağlar veya zehir kullanmak,
-
Avlanma izni olmadan koruma altındaki türleri avlamak,
-
Orman ve milli park sınırları içinde yasa dışı avcılık yapmak, kaçak avcılık suçu kapsamına girer.
Hayvanlara zarar verme fiili, yalnızca avcılığı değil, vahşi hayvanların doğal yaşamına zarar veren her türlü eylemi (zehirleme, yuva bozma, yaralama, öldürme vb.) kapsar. Bu fiiller orman suçları arasında ciddi bir yer tutmaktadır.
2. Hukuki Çerçeve ve Yaptırımlar
a) 4915 Sayılı Kara Avcılığı Kanunu
Bu kanun, avcılığın yasal çerçevesini çizer. Av sezonu, yasaklı bölgeler, koruma altındaki türler ve avlanma yöntemleri bu kanunda belirlenir.
-
Kaçak avcılık yapanlara idari para cezası, avlanma araçlarına el koyma ve avcılık belgesinin iptali gibi yaptırımlar uygulanır.
-
Koruma altındaki bir türün avlanması durumunda cezalar katlanarak artar.
b) Türk Ceza Kanunu (TCK) ve Orman Kanunu
TCK’nın 151. maddesi “mala zarar verme” suçunu düzenlerken, orman içindeki hayvanlara kasıtlı zarar verilmesi durumunda bu suç devreye girer.
Ayrıca 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu, hayvanlara eziyet, kötü muamele veya öldürme fiillerine karşı hem adli hem de idari yaptırımlar getirir.
-
Hayvanlara zarar verme fiili, 2022 yılında yapılan yasal değişikliklerle suç kapsamına alınmış, hapis cezaları öngörülmüştür.
c) 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu
Hayvanlara yönelik kötü muamele, eziyet ve öldürme gibi fiiller bu kanun kapsamında suç olarak tanımlanmıştır. 2021 değişikliğiyle birlikte, idari para cezaları yerine artık adli cezalar öngörülmekte ve hapis cezası uygulanmaktadır.
3. Yargıtay Kararları Işığında Kaçak Avcılık ve Hayvanlara Zarar Verme
Yargıtay, kaçak avcılık ve hayvanlara zarar verme suçlarını hem kamu düzenine aykırı fiiller hem de çevre suçu olarak değerlendirir.
-
Karar 1 – Koruma Altındaki Türlerin Avlanması (Yarg. 19. CD 2022/4312 E., 2023/1164 K.)
Sanık, nesli tükenmekte olan “toy kuşu”nu avlamış; Mahkeme, Kara Avcılığı Kanunu’na aykırı davranış nedeniyle hem adli para cezası hem de hayvan başına tazminat verilmesine hükmetmiştir. Yargıtay, sanığın bilinçli olarak koruma altındaki türü avladığına dikkat çekerek onama kararı vermiştir. -
Karar 2 – Yasa Dışı Tuzakla Avlanma (Yarg. 14. CD 2021/1845 E., 2022/4556 K.)
Sanığın ormanlık alana kurduğu tuzakla üç sansarı yakalayıp derilerini yüzmesi olayında, mahkeme kasten hayvana eziyet ve öldürme suçlarından ceza vermiştir. Yargıtay kararında, “tuzak yöntemiyle yapılan sistematik avcılığın ağırlaştırıcı unsur olduğu” belirtilmiştir. -
Karar 3 – İzinli Av Zamanı Dışında Avcılık (Yarg. 19. CD 2020/6779 E., 2021/2244 K.)
Sanıklar, av sezonu dışında geyik avladıkları gerekçesiyle mahkûm edilmiş, Yargıtay bu eylemin hem Kara Avcılığı Kanunu’na hem de Hayvanları Koruma Kanunu’na aykırı olduğunu belirterek cezayı onamıştır. Özellikle gece görüşlü tüfek ve araçla avlanmanın cezayı artırıcı faktör olduğuna vurgu yapılmıştır. - Karar 4 – Milli Parkta Avlanma (Yarg. 3. CD 2019/1195 E., 2020/3250 K.)
Sanıklar, koruma altındaki bir milli parkta kaçak domuz avladıkları gerekçesiyle cezalandırılmış, kullanılan araca ve silahlara da el konulmuştur. Yargıtay kararında, devlet ormanları ve milli parkların özel koruma altında olduğu, dolayısıyla suçun kamu malına yönelik olduğu belirtilmiştir.
4. AİHM Kararları ve Çevre-Hayvan Hakları
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), hayvan haklarını doğrudan düzenlemese de, çevresel haklar ve yaşam hakkı (AİHS m.2) kapsamında hayvanların korunmasına ilişkin değerlendirmeler yapmaktadır.
-
Chassagnou/Fransa (1999) kararında AİHM, zorunlu avcılık lisanslarına karşı bireylerin mülkiyet ve çevresel haklarını korumuş, avcılık politikalarının çevre koruma amacıyla dengelenmesi gerektiğini vurgulamıştır.
-
Lopez Ostra/İspanya (1994) kararında, çevresel felaketlerin yalnızca insanlara değil, hayvanlara da zarar verebileceği ve bu durumun AİHS m.8 (özel hayatın korunması) kapsamına girebileceği ifade edilmiştir.
AİHM’in bu içtihatları, devletlerin hem doğal yaşamı hem de hayvan türlerini korumada pozitif yükümlülüğü bulunduğunu ortaya koymaktadır.
5. Günümüzde Kaçak Avcılığın Nedenleri ve Sorunlar
- Av Turizmi Gölgesinde Kaçak Avcılık
Yasal izinle yapılan “sportif avcılık” adı altında, özellikle kırsal bölgelerde kaçak ve kontrolsüz av faaliyetleri yaygındır. Av sezonunun ötesine geçen fiiller yeterince denetlenememektedir. - Zayıf Denetim ve Teknik Eksiklik
Kolluk kuvvetlerinin yetersizliği, geniş orman alanlarında anlık müdahale eksikliği doğurmakta; kaçak avcılar teknolojiyi kendi lehlerine (gece görüş, termal dürbün) kullanmaktadır. - Cezaların Caydırıcılığı Yetersiz
Özellikle idari para cezalarının bazı sanıklar üzerinde caydırıcı etkisi olmadığı, sadece “masraf” gibi görüldüğü sıklıkla eleştirilmektedir.
6. Kaçak Avcılığın Toplumsal ve Ekolojik Etkileri
-
Biyoçeşitlilik kaybı: Koruma altındaki türlerin azalması ekosistemde zincirleme etkilere yol açar.
-
Denge bozulması: Avlanan türlerin yok olması, diğer türlerin kontrolsüz çoğalmasına ve ekolojik dengenin bozulmasına sebep olur.
-
Halk sağlığı riski: Kaçak avlanan hayvanlardan elde edilen etler, insan sağlığı için risk taşıyabilir.
-
Ekonomik zarar: Yaban hayatı turizmi ve ekolojik projeler, kaçak avcılık nedeniyle zarar görür.
7. Çözüm Önerileri
- Adli ve İdari Yaptırımların Etkinleştirilmesi
Hayvanlara zarar verme suçu, ceza yargılamasına konu edilmeli ve cezasızlık algısı ortadan kaldırılmalıdır. - Avcı Kayıt Sistemi ve E-İzleme Uygulamaları
Tüm avcıların faaliyetleri çevrim içi olarak merkezi sistemden izlenmeli, bölge müdürlükleri anlık ihlallere karşı uyarı alabilmelidir. - Milli Eğitim ve Diyanet Üzerinden Farkındalık
Kültürel ve dini bağlamda “hayvana eziyetin haram” olduğu mesajı toplumun farklı kesimlerine yaygınlaştırılmalıdır. - Uluslararası İşbirliği ve CITES Takibi
Türkiye, CITES (Nesli Tehlike Altındaki Türlerin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme) uygulamalarında sıkı denetimler sağlamalı, kaçak hayvan ticaretiyle mücadeleye ağırlık vermelidir.
8. Sonuç
Kaçak avcılık ve hayvanlara zarar verme fiilleri, orman suçlarının en kritik boyutlarından birini oluşturmaktadır. Yargıtay kararları, bu fiillerin sert bir şekilde cezalandırılması gerektiğini vurgularken, AİHM içtihatları, doğal yaşamın ve hayvan türlerinin korunmasının insan haklarıyla bağlantılı olduğunu ortaya koymaktadır. Günümüzde kaçak avcılıkla mücadele, yalnızca hukuki yaptırımlarla değil, toplumsal bilinç, teknolojik denetim ve uluslararası iş birliği ile başarıya ulaşabilir.
Gözdenur Turna