Single Blog Title

This is a single blog caption

Teşhis ve Yüzleştirme İşlemi

Giriş

Ceza yargılamasında maddi gerçeğe ulaşmanın en önemli yollarından biri, olayla ilgisi olan kişilerin beyanları ve tespit edilen delillerin doğru yöntemlerle elde edilmesidir. Bu süreçte şüpheli veya sanığın tespiti bakımından uygulanan teşhis ve yüzleştirme işlemleri, hem maddi gerçeğe ulaşılmasına hizmet eder hem de adil yargılanma hakkının bir parçası olarak şüpheli ve mağdur haklarını doğrudan etkiler.


Teşhis Nedir?

Teşhis, mağdurun ya da tanığın, bir suça karıştığı iddia edilen kişiyi fiziksel görünümünden yola çıkarak tanıyıp tanımadığının tespit edilmesine yönelik yapılan işlemdir. Türk Ceza Muhakemesi Kanunu’nda (CMK) açıkça düzenlenmemiş olsa da, uygulamada önemli bir delil elde etme aracıdır.

Teşhis, özellikle failin kimliğinin bilinmediği ya da şüpheli sayısının birden fazla olduğu durumlarda kullanılır. Amaç, şüphelinin suçla bağlantısını güçlendirmek ya da zayıflatmaktır.


Yüzleştirme Nedir?

Yüzleştirme, birbirine aykırı beyanda bulunan kişilerin (örneğin tanık ile sanığın, tanık ile tanığın, sanık ile sanığın) aynı ortamda bir araya getirilerek, beyanlarını birbirlerinin yüzüne karşı tekrarlaması işlemidir. CMK m. 52’de yüzleştirme şu şekilde düzenlenmiştir:

“Birbirini suçlayan veya birbiriyle çelişen ifadelerde bulunan kişiler yüzleştirilebilir.”

Yüzleştirme, çelişkilerin giderilmesi, gerçeğe daha yakın bir beyan alınması veya mevcut beyanların doğruluğunun sınanması amacıyla yapılır.


Hukuki Dayanaklar

Teşhis ve yüzleştirme işlemleri doğrudan CMK’da sınırlı şekilde düzenlenmiştir. Ancak, bu işlemlerin Anayasa’nın 36. maddesi (adil yargılanma hakkı), AİHS m. 6, ve CMK’nın delil serbestisi ilkesi kapsamında değerlendirilmesi mümkündür.

Ayrıca, CMK m. 160 ve devamı maddeleri kapsamında savcılık ve kolluk kuvvetleri, maddi gerçeğe ulaşmak için gerekli araştırmaları yaparken teşhis ve yüzleştirme işlemlerine başvurabilir.


Teşhis İşleminin Uygulama Usulü

Teşhis işleminin hukuka uygun şekilde yapılabilmesi için bazı usul kurallarına dikkat edilmelidir:

  • En az 3 kişi ile yapılmalıdır: Şüpheli, benzer fiziki özelliklere sahip en az 3 kişiyle birlikte teşhis ettirilmelidir. Yargıtay, tek başına yapılan teşhisi hukuka aykırı saymaktadır.

  • Tarafsızlık ilkesi: Teşhis işlemini gerçekleştiren kolluk görevlileri yönlendirici davranmamalı, mağdura veya tanığa teşhis edilecek kişiyi ima etmemelidir.

  • Hazır bulunan kişi sayısı: Mümkünse 5-6 kişilik bir grup oluşturulmalı ve gruptakilerin benzer görünümde olması sağlanmalıdır.

  • Belgeleme: İşlem tutanağa bağlanmalı ve mümkünse video veya fotoğraf ile kayıt altına alınmalıdır.

  • Savunma hakkı: Müdafi, teşhis işlemi sırasında hazır bulunabilmelidir.

Yargıtay 1. CD, 2021/3120 E., 2021/8923 K. sayılı kararında, teşhis işleminin hukuka uygun yapılmadığı durumlarda elde edilen delilin geçersiz olacağı açıkça belirtilmiştir.


Yüzleştirme İşleminin Uygulama Usulü

Yüzleştirme, daha çok soruşturma aşamasında yapılmakla birlikte kovuşturma sırasında da mahkeme kararıyla uygulanabilir.

  • Tarafların rızası aranmaz: Yüzleştirme işlemi yapılması için tarafların onayı gerekmez. Savcılık veya hâkim kararıyla gerçekleştirilebilir.

  • Zorlayıcı olamaz: İşlem, sanık veya tanığın psikolojik olarak baskı altına alınmasına yol açacak şekilde yürütülmemelidir.

  • Tutanak düzenlenir: İşlem sonunda ayrıntılı bir tutanak tutulmalı, beyanlar kayıt altına alınmalıdır.

  • Avukat hazır bulunabilir: Özellikle sanık yönünden savunma hakkının sağlanması için avukatın hazır bulunması önemlidir.


Hukuka Aykırı Teşhis ve Yüzleştirme

Elde edilen delilin mahkemede geçerli sayılabilmesi için işlemlerin hukuka uygun yapılması gerekir. Aksi halde, CMK m. 206 ve m. 217 kapsamında delil yasakları gündeme gelir.

Örneğin:

  • Sadece şüphelinin gösterildiği bir teşhis işlemi geçersizdir.

  • Mağdura yönlendirme yapılması teşhis işlemini sakatlar.

  • Savunma hakkı kısıtlanarak yapılan yüzleştirme delil niteliği taşımaz.

Yargıtay içtihatlarında, bu tür işlemlerin yargılamada tek başına hükme esas alınamayacağı sıklıkla vurgulanmaktadır.


Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar

a. Görsel Benzerlik Eksikliği

Teşhis sırasında seçilen kişilerin şüpheliyle görsel açıdan benzememesi, işlemi yönlendirici hale getirir. Bu durum, özellikle kamera kaydı olmayan dosyalarda delilin güvenilirliğini tartışmalı hale getirir.

b. Psikolojik Etki

Yüzleştirme, taraflar üzerinde duygusal ve psikolojik baskı yaratabilir. Bu da sağlıklı bir beyan alınmasını engelleyebilir.

c. Avukatsız İşlemler

Soruşturma aşamasında müdafii olmadan yapılan işlemler, hem adil yargılanma hakkını ihlal eder hem de sonradan delil tartışmasını beraberinde getirir.


Sonuç ve Değerlendirme

Teşhis ve yüzleştirme işlemleri, ceza muhakemesinde gerçeğe ulaşmanın önemli araçları arasında yer almaktadır. Ancak bu işlemlerin, sanık haklarını ihlal etmeyecek şekilde ve hukuka uygun biçimde yapılması şarttır.

Uygulamada görülen ihlaller, çoğu zaman yargılamanın adil olmaması sonucunu doğurmakta ve mahkemeler tarafından elde edilen delillerin değerlendirme dışı bırakılmasına neden olmaktadır.

Hukuka uygunluk, sadece işlemin şeklen tamamlanmasıyla değil; tarafsızlık, usul kurallarına uygunluk ve savunma hakkının korunması ilkelerine bağlı olarak sağlanabilir.

Bu nedenle teşhis ve yüzleştirme işlemlerinin video kaydı, avukat nezaretinde yapılması, tutanağın detaylı düzenlenmesi gibi uygulamalarla güvence altına alınması, hem adaletin tesisi hem de yargılama sürecine duyulan güven açısından büyük önem taşımaktadır.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button