Single Blog Title

This is a single blog caption

Kamu Davası Nedir?

Giriş

Ceza hukuku, yalnızca bireyler arası ilişkileri değil, aynı zamanda toplum düzenini ilgilendiren davranışları da düzenleyen bir hukuk dalıdır. Suç, bireysel mağduriyet yaratmakla birlikte, kamusal düzeni bozan bir fiildir. Bu nedenle cezalandırma yetkisi, mağdura değil, devlete aittir. Devletin bu yetkiyi kullanarak bir suçun işlenmesinden sonra faile karşı başlattığı yargılama faaliyetine kamu davası denir. Kamu davası, ceza muhakemesinin en temel kavramlarından biridir ve suçla mücadelede merkezi bir role sahiptir.


Hukuki Dayanak

Kamu davasının hukuki temelini, 1982 Anayasası ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) oluşturur. Anayasa’nın 9. maddesine göre, yargı yetkisi Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır. CMK’nın 2. maddesinde kamu davası, ceza davasının bir türü olarak tanımlanmıştır. CMK m.170’e göre kamu davası, Cumhuriyet savcısının düzenlediği iddianamenin mahkemece kabul edilmesiyle açılır. Dolayısıyla kamu davası, devletin cezalandırma yetkisinin somut biçimde kullanılmasını sağlayan yargısal süreçtir.


Kamu Davasının Tanımı

Kamu davası, suç işlendiğine dair yeterli şüphenin bulunması üzerine, Cumhuriyet savcısı tarafından hazırlanan iddianamenin mahkemece kabul edilmesiyle başlayan, sanığın cezalandırılmasını amaçlayan ceza yargılamasıdır. Kamu davası yalnızca devletin yetkili organları tarafından açılabilir. Bu nedenle, bireylerin doğrudan ceza mahkemesinde dava açmaları mümkün değildir (özel dava istisnası hariç).


Kamu Davasının Özellikleri

Kamu davasının bazı temel özellikleri vardır. Öncelikle bu dava devlet adına ve toplum yararına açılır. Suçun mağduru kim olursa olsun, eylemin kamu düzenini ihlal ettiği kabul edilir. Kamu davası resen yürütülür; yani savcılık, bir suçun işlendiğini öğrendiğinde şikâyet olmasa dahi soruşturma yapmakla yükümlüdür. Ancak bazı suçlarda dava açılabilmesi için mağdurun şikâyeti aranır. Kamu davası tasarrufi değildir; mağdur şikâyetini geri çekse bile dava çoğu zaman devam eder. Ayrıca kamu davası, ceza muhakemesinin merkezindedir. Ceza yargılaması süreci, kamu davası olmadan başlatılamaz.


Kamu Davasının Türleri

Kamu davaları, takip şekline göre iki ana gruba ayrılır. İlki, re’sen takip edilen kamu davalarıdır. Bu tür davalar için mağdurun şikâyeti aranmaz. Ağır suçlar genellikle bu gruptadır; örneğin kasten öldürme, hırsızlık, yağma gibi suçlarda devlet kendiliğinden harekete geçer. İkinci grup, şikâyete bağlı kamu davalarıdır. Bu davaların açılabilmesi için mağdurun şikâyet hakkını kullanması gerekir. Hakaret, basit yaralama, konut dokunulmazlığının ihlali gibi suçlar buna örnektir. Bunun dışında, ceza hukuku sisteminde çok sınırlı sayıda görülen özel davalar vardır. Bu davalar kamu davası niteliği taşımaz; doğrudan mağdur tarafından açılır. Ancak Türk hukukunda özel dava uygulaması istisnai olup oldukça sınırlıdır.


Kamu Davasının Açılma Şartları

Kamu davasının açılabilmesi için öncelikle bir soruşturma evresi yürütülmelidir. Cumhuriyet savcısı, suç ihbarı veya şüphesi üzerine delilleri toplar, şüphelinin kimliğini tespit eder ve olayı değerlendirir. Bu evrede temel amaç, suçun işlenip işlenmediğini ve failin kim olduğunu ortaya çıkarmaktır.

Savcı, elde edilen delillerin “yeterli şüphe” oluşturup oluşturmadığını değerlendirir. CMK m.170/2’ye göre, yeterli şüphe, mevcut delillerin sanığın mahkûm olabileceğini makul bir şekilde göstermesi demektir. Bu şüphe seviyesine ulaşıldığında savcı, iddianame düzenler.

İddianamede yer alması gereken unsurlar CMK m.170/3’te sayılmıştır. Buna göre iddianamede şüphelinin kimlik bilgileri, yüklenen suç, olayın açıklaması, mevcut deliller, uygulanması gereken kanun maddeleri gibi bilgiler bulunmalıdır.

İddianame düzenlendikten sonra mahkemeye sunulur. Mahkeme, CMK m.174 uyarınca iddianamenin kanuna uygun olup olmadığını inceler. Eksiklik varsa iddianame iade edilir. İddianame kabul edilirse kamu davası resmen açılmış olur ve kovuşturma evresine geçilir.


Kamu Davasının Tarafları

Kamu davasının en önemli tarafı Cumhuriyet savcısıdır. Savcı, davayı devlet adına yürütür. Diğer taraf ise sanıktır; hakkında suç isnadı bulunan kişidir. Sanığın savunma hakkını korumak için müdafi (avukat) bulunabilir. Ayrıca suçtan zarar gören kişi, katılan sıfatıyla davaya müdahil olabilir. Katılan, davaya aktif olarak katılır, delil sunabilir ve savunma yapabilir; ancak davanın sahibi değildir.


Kamu Davasının Yürütülmesi

Kamu davası açıldıktan sonra ceza muhakemesi süreci kovuşturma evresine girer. Mahkeme, delilleri değerlendirir, tanıkları dinler ve tarafların beyanlarını alır. Cumhuriyet savcısı, esas hakkındaki mütalaasını sunar. Ardından sanık ve müdafi son savunmalarını yapar. Mahkeme tüm delilleri değerlendirerek hüküm verir. Bu hüküm beraat, mahkûmiyet, davanın düşmesi veya ceza verilmesine yer olmadığı kararı olabilir.


Kamu Davasının Düşmesi

Kamu davası her durumda sonuçlanmaz; bazı hukuki sebepler davanın sona ermesine yol açabilir. Örneğin:

  • Sanığın ölümü halinde dava düşer.

  • Genel af ilan edilirse kamu davası sona erer.

  • Dava zamanaşımı dolmuşsa mahkeme davanın düşmesine karar verir.

  • Şikâyetten vazgeçme, yalnızca şikâyete bağlı suçlarda davayı düşürür.

  • Uzlaşma sağlanırsa ve suç uzlaşma kapsamında ise dava ortadan kalkar.


Kamu Davasında Alternatif Çözüm Yöntemleri

Ceza yargısının etkinliği için bazı suçlarda alternatif mekanizmalar uygulanır. Uzlaşma, tarafların anlaşarak davayı sona erdirmesini sağlar. Uzlaşma gerçekleşirse kamu davası açılmaz veya açılmışsa düşer. Önödeme ise daha hafif suçlarda uygulanır; failin belirli bir miktar para ödemesiyle dava açılmaz.


Kamu Davası ile Özel Hukuk Davası Arasındaki Fark

Kamu davası ile özel hukuk davası birçok açıdan farklıdır. Kamu davası devlet tarafından açılır ve amacı suçluyu cezalandırmaktır. Özel hukuk davası ise bireyler arasındaki özel uyuşmazlıkları çözer ve genellikle tazminat veya edim yükümlülüğü gibi sonuçlar doğurur. Kamu davasında taraflar savcı ve sanıktır; özel hukuk davasında ise davacı ve davalıdır. Kamu davası kamu düzenini ilgilendirir ve resen yürütülürken, özel hukuk davası tarafların tasarrufuna bağlıdır.


Uluslararası Perspektif

Kamu davası, yalnızca Türk hukukuna özgü değildir. Kıta Avrupası hukuk sistemlerinde benzer bir model vardır. Anglo-Sakson hukukunda “prosecution” kavramı kamu davasına karşılık gelir. Ayrıca Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, ceza yargılamalarında adil yargılanma hakkını garanti altına alarak kamu davalarının yürütülmesine standartlar getirmiştir.


Değerlendirme

Kamu davası, ceza adalet sisteminin merkezinde yer alır. Etkin işleyen bir kamu davası mekanizması, suçla mücadelede caydırıcılığı artırır, mağdur haklarını korur ve toplumun güvenliğini sağlar. Ancak her ihbarın otomatik olarak dava konusu yapılması, yargı sisteminin yükünü artırabilir. Bu nedenle filtre mekanizmaları (kovuşturmaya yer olmadığı kararı, uzlaşma, önödeme gibi) sistemin verimli çalışması açısından önemlidir.


Sonuç

Kamu davası, devletin cezalandırma yetkisinin en somut yansımasıdır. Suç, sadece mağdura karşı işlenen bir eylem değil, aynı zamanda toplum düzenine yönelik bir saldırıdır. Bu nedenle suçların takibi devletin görevidir. Kamu davası bu görevin hukuki aracıdır. Yargının bağımsızlığı, savcılığın tarafsızlığı, adil yargılanma ilkeleri ve mağdur haklarının korunması, kamu davası sürecinin sağlıklı işlemesi için vazgeçilmez unsurlardır.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button