Kusurlu Çatma – Kusursuz Çatma
Kusurlu Çatma ve Kusursuz Çatma: Sorumluluk ve Tazminat Dengesi
Denizcilik faaliyetlerinde gemilerin birbirleriyle çarpışması, yani çatmalar, hem maddi hasarlara hem de ciddi hukuki sorumluluklara yol açabilir. Türk Ticaret Kanunu (TTK), 1298 ve devamı maddelerinde çatmalarla ilgili sorumluluk rejimini detaylı olarak düzenlemiştir. TTK, çatma konusunu kusurlu çatma – kusursuz çatma olarak ikiye ayırmıştır. Bu durumda da tazminat ve sorumluluk açısından daha belirgin hale gelmiştir.
Çatma Kavramı Nedir?
Çatma, iki geminin açık denizde veya liman sahasında birbirine çarpması sonucu meydana gelen kazadır. Çatma durumları, çoğunlukla navigasyon hatası, teknik arızalar, hava koşulları veya insan faktöründen kaynaklanır. Ancak her çarpışma olayı, otomatik olarak tarafların kusurlu olduğu anlamına gelmez. TTK, çatmaları kusurlu ve kusursuz olmak üzere ikiye ayırarak farklı sorumluluk hükümleri uygular.
Kusurlu Çatma Nedir?
Kusurlu çatma, çarpışmanın taraf gemilerin kaptanı, mürettebatı veya donatanın ihmali, dikkatsizliği ya da denizcilik kurallarına aykırı hareketlerinden doğduğu durumlardır.
Kusurlu Çatmaya Örnek Durumlar:
- Kaptanın rotayı yanlış belirlemesi veya hız limitlerine uymaması.
- Navigasyon cihazlarının bakımsızlığı nedeniyle yön kaybı.
- Limanda seyir kurallarının ihlal edilmesi.
- Gemide gerekli ışıklandırma ve işaretlerin kullanılmaması.
Kusurlu Çatmada Sorumluluk:
Kusurlu çarpışma durumunda zarara sebebiyet veren taraf, kusur oranına göre tazminat öder. Eğer iki taraf da kusurlu ise tazminat, kusur oranına göre paylaştırılır. Kusur oranlarının belirlenmesinde bilirkişi raporları, radar kayıtları, seyir defterleri ve tanık beyanları dikkate alınır.
Kusursuz Çatma Nedir?
Kusursuz çatma, taraf gemilerin hiçbir kusurunun bulunmadığı, tamamen önlenemez sebeplerden kaynaklanan çarpışmalardır. Bunlar genellikle fırtına, sis, akıntı, mekanik arıza veya başka bir üçüncü tarafın müdahalesi gibi sebeplerden kaynaklanır.
Kusursuz Çatmaya Örnek Durumlar:
- Ani gelişen şiddetli bir fırtına veya kasırga nedeniyle gemilerin sürüklenerek çarpışması.
- Limanda bağlı bir geminin, başka bir gemi tarafından römorkör hatasının etkisiyle itilmesi.
- Önceden öngörülemeyen teknik bir arıza sonucu kontrol kaybı.
Kusursuz Çatmada Sorumluluk:
Kusursuz çatmada tarafların tazmin yükümlülüğü yoktur. Her gemi sahibi, kendi uğradığı zarara katlanır. Ancak, mücbir sebep olduğu iddia edilen bir çatmada, taraflar durumu kanıtlamak zorundadır.
Çatmalarda Ortak Kusur ve Sorumluluk Paylaşımı
Bazen çatmalar, her iki geminin de belli ölçülerde kusurlu hareketlerinden kaynaklanır. Bu gibi durumlarda, TTK’nın 1302. maddesine göre zarar, kusur oranına göre bölüştürülür. Eğer kusur oranı belirlenemiyorsa, tazminat her iki taraf arasında eşit olarak paylaşılır.
Tazminat Davaları ve Zamanaşımı
Çatma sonucu zarar gören taraf, karşı taraftan tazminat talep edebilir. Bu tazminat, geminin onarım bedeli, yük kaybı, yolcu zararları ve çevresel zararları kapsayabilir. TTK’ya göre çatma nedeniyle açılacak tazminat davaları için 2 yıllık bir zamanaşımı süresi öngörülmüştür.
Kusurlu ve Kusursuz Çatma Ayrımının Önemi
Kusurlu çatma, taraflar arasında tazminat yükümlülüğü doğururken, kusursuz çatmada bu yükümlülük doğmaz. Bu nedenle olayın niteliğinin doğru tespit edilmesi, bilirkişi incelemeleri ve denizcilik uzmanlarının raporları ile desteklenir. Uluslararası sularda meydana gelen çatmalarda ise genellikle COLREG (Uluslararası Denizde Çatışmayı Önleme Kuralları) esas alınır.
Sigorta ve Çatma İlişkisi
Gemiler genellikle koruma ve tazmin (P&I) sigortaları ile güvence altına alınır. Kusurlu çatmalarda bu sigortalar devreye girerek gemi sahibinin tazminat yükünü hafifletir. Ancak sigortanın geçerli olabilmesi için, gemi sahibinin kasıtlı veya ağır ihmal içermemesi gerekir.
Sonuç
Deniz Ticareti Hukukunda çatma olayları, hem teknik hem de hukuki uzmanlık gerektiren karmaşık durumlar arasında yer alır. Kusurlu çatma durumlarında tarafların kusur oranına göre tazminat yükümlülüğü doğarken, kusursuz çatmada her gemi kendi zararını üstlenir. Bu nedenle, deniz taşımacılığı yapan tarafların, denizcilik kurallarına azami özen göstermesi ve olası risklere karşı sigorta önlemlerini alması hayati önem taşır. Doğru yönetilen bir süreç, hem tarafların maddi kayıplarını azaltır hem de uluslararası ticaretin güvenliğini sağlar.
Gözdenur Turna