Enerji Hukukunda ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) Raporu Ne Zaman Zorunludur?
GİRİŞ
Enerji projeleri, çevre üzerinde önemli etkiler yaratabilecek altyapı yatırımları arasında yer alır. Bu nedenle, enerji yatırımlarının çevresel etkilerinin önceden değerlendirilmesi ve gerekli önlemlerin alınması büyük önem taşır. Türkiye’de bu değerlendirme süreci, ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) raporu ile yapılır. ÇED raporu, hem Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) lisans süreçleri hem de çevre mevzuatı açısından zorunlu bir unsurdur.
Bu makalede, enerji hukukunda ÇED raporunun hukuki dayanakları, hangi projelerde zorunlu olduğu, sürecin işleyişi, yatırımcılar için önemi ve hukuki riskler ayrıntılı şekilde ele alınacaktır.
1. ÇED Raporunun Hukuki Dayanağı
ÇED süreci, Türkiye’de ilk kez 1993 yılında yürürlüğe giren ÇED Yönetmeliği ile uygulanmaya başlamıştır. Güncel düzenlemeler:
-
2872 sayılı Çevre Kanunu,
-
ÇED Yönetmeliği (Resmî Gazete’de yayımlanan son değişiklikler),
-
Enerji Piyasası Kanunu (6446), Petrol Piyasası Kanunu (5015) ve Doğal Gaz Piyasası Kanunu (4646) ile bağlantılı çevre hükümleri,
-
Uluslararası sözleşmeler (örneğin Espoo Sözleşmesi, sınır aşan çevresel etkiler).
ÇED raporu, enerji projeleri için inşaat ruhsatı, üretim lisansı ve finansman onayı gibi süreçlerin temel koşullarından biridir.
2. ÇED Raporu Nedir?
ÇED raporu, bir yatırımın çevre üzerindeki olası etkilerini, bu etkilerin nasıl azaltılacağını ve projenin çevresel açıdan uygulanabilir olup olmadığını değerlendiren detaylı bir belgedir.
-
Amaç: Çevreye zarar verebilecek faaliyetlerin önceden tespit edilmesi ve önleyici tedbirlerin alınmasıdır.
-
Sonuç: Bakanlık veya İl Çevre ve Şehircilik Müdürlükleri tarafından “ÇED Olumlu” ya da “ÇED Gerekli Değildir” kararı verilir.
3. Enerji Hukukunda ÇED Raporunun Önemi
Enerji projelerinde ÇED raporu, sadece çevresel güvenlik için değil, EPDK lisans süreci açısından da zorunludur. EPDK, elektrik üretim lisansı başvurularında “ÇED Olumlu” veya “ÇED Gerekli Değildir” kararını arar. Bu belge olmadan lisans başvuruları reddedilebilir.
Özellikle hidroelektrik santraller (HES), termik santraller, rüzgar enerji santralleri (RES) ve güneş enerji santralleri (GES) gibi projeler için ÇED raporu temel bir gerekliliktir.
4. ÇED Raporu Hangi Projelerde Zorunludur?
ÇED Yönetmeliği, projeleri iki liste halinde değerlendirir:
-
Ek-1 Listesi (Kesin ÇED Gerektiren Projeler): Büyük ölçekli projelerde ÇED raporu her zaman zorunludur.
-
Ek-2 Listesi (Seçme-Eleme Kriterine Tabi Projeler): Orta ölçekli projeler için ön inceleme (screening) yapılır ve rapor gerekip gerekmediği idare tarafından belirlenir.
4.1. Ek-1 Listesinde Yer Alan Enerji Projeleri
-
300 MWt üzeri termik santraller (kömür, doğal gaz, fuel-oil),
-
25 MW ve üzeri kurulu güce sahip hidroelektrik santraller,
-
Nükleer santraller,
-
Büyük petrol rafinerileri ve depolama tesisleri,
-
Büyük doğalgaz boru hatları ve LNG terminalleri.
4.2. Ek-2 Listesinde Yer Alan Enerji Projeleri
-
50-300 MWt arası termik santraller,
-
1-25 MW arası HES projeleri,
-
20 adet ve üzeri türbine sahip rüzgar santralleri,
-
10 hektardan büyük GES projeleri,
-
Orta ölçekli biyokütle ve atık enerji santralleri.
5. Yenilenebilir Enerji Projelerinde ÇED
Yenilenebilir enerji projeleri çevre dostu olsa da, arazi kullanımı, biyolojik çeşitlilik ve ekosistem etkileri bakımından ÇED incelemesine tabidir.
-
Rüzgar enerji santralleri: 20’den fazla türbin içeren projeler için ÇED zorunlu.
-
Güneş enerji santralleri: 10 hektardan büyük alan kaplayan projeler genellikle ÇED sürecine dahil ediliyor.
-
Jeotermal santraller: 2000 metreyi aşan derin sondaj gerektiren projeler için ÇED raporu isteniyor.
6. ÇED Sürecinin Aşamaları
-
Proje Tanıtım Dosyası Hazırlama: Projenin kapasitesi, konumu ve etkileri detaylandırılır.
-
Kapsam Belirleme Toplantısı: Bakanlık veya il müdürlüğü, hangi etkenlerin raporda inceleneceğini belirler.
-
ÇED Raporu Hazırlama: Yetkili çevre danışmanlık firmaları tarafından teknik rapor hazırlanır.
-
Halkın Katılımı Toplantısı: Yerel halk bilgilendirilir ve görüşleri alınır.
-
İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu: Rapor teknik ve çevresel kriterlere göre incelenir.
-
Karar Aşaması: “ÇED Olumlu” veya “ÇED Olumsuz” kararı verilir.
7. ÇED Olmadan Projeye Başlamanın Sonuçları
ÇED raporu alınmadan başlayan projeler:
-
İdari para cezaları (2872 sayılı Çevre Kanunu kapsamında milyon TL’lere varan cezalar),
-
İnşaatın durdurulması ve ruhsat iptali,
-
EPDK lisansının geçersiz sayılması,
-
Adli soruşturmalar (çevreye zarar suçları) ile karşı karşıya kalabilir.
8. ÇED Sürecindeki Hukuki Uyuşmazlıklar
ÇED raporlarına karşı açılan davalar oldukça yaygındır:
-
ÇED olumlu kararlarının iptali için çevreci sivil toplum kuruluşları ve yerel halk tarafından idare mahkemelerinde dava açılabilir.
-
Eksik halk katılımı, yetersiz veri analizi veya biyolojik çeşitlilik raporlarındaki hatalar iptal sebepleri arasında yer alır.
9. Uluslararası Boyut: Espoo Sözleşmesi
Sınır aşan etkileri olan enerji projelerinde (örneğin doğalgaz boru hatları), Türkiye’nin taraf olduğu Espoo Sözleşmesi hükümleri devreye girer. Bu durumda, komşu ülkelerin de bilgilendirilmesi ve ortak değerlendirme yapılması zorunludur.
10. ÇED Sürecinde Avukatın Rolü
Enerji hukuku ve çevre hukuku uzmanı bir avukat:
-
ÇED başvuru dosyalarının hazırlanmasına katkı sağlar,
-
Halkın katılımı toplantılarında yatırımcı adına süreci yönetir,
-
ÇED kararlarına karşı açılan iptal davalarında yatırımcıyı savunur,
-
EPDK lisans başvurularında ÇED uyumluluğunu garanti altına alır.
11. ÇED Süresince Zaman Çizelgesi
-
Ön değerlendirme: 1-2 ay,
-
Rapor hazırlığı: 6-9 ay,
-
Bakanlık inceleme ve onayı: 1-3 ay.
Böylece toplam süreç yaklaşık 8-12 ay sürebilir. Ancak eksik belgeler veya davalar süreci uzatabilir.
12. Sonuç
ÇED raporu, enerji projelerinin çevreye olası zararlarını önceden değerlendirmek ve önleyici tedbirler almak açısından vazgeçilmezdir.
-
Ek-1 listesinde yer alan büyük ölçekli projeler için zorunlu,
-
Ek-2 listesinde yer alan orta ölçekli projeler için ise seçme-eleme usulü ile belirlenmektedir.
Enerji yatırımları, ÇED raporu olmadan EPDK lisansı alamaz ve finansman bulmakta zorlanır. Bu nedenle, yatırımcıların çevre hukuku uzmanlarıyla birlikte hareket etmesi ve süreci titizlikle yönetmesi gerekir.
Hukuk Fakültesi Öğrencisi Gamze Akbulut