Stadyumlarda Özel Güvenlik Müdahalesi ve Orantılılık İlkesi
Giriş
Spor müsabakaları sadece bir rekabet değil, aynı zamanda birer toplumsal etkinliktir. Ancak bu kitlesel organizasyonlar, zaman zaman kamu düzenini tehdit edecek boyutta taşkınlık ve şiddet içeren eylemlere de sahne olabilmektedir. Bu nedenle stadyumlar başta olmak üzere spor alanlarında özel güvenlik görevlileri görevlendirilmekte, bu kişilere müdahale yetkileri tanınmaktadır.
Ancak burada temel sorun, özel güvenlik görevlilerinin yetkilerini aşmaları, keyfi müdahalelerde bulunmaları ve orantısız güç kullanmalarıdır. Müdahalenin sınırı ne olmalıdır? Bir tarafta kamu güvenliği, diğer tarafta bireyin temel hak ve özgürlükleri yer almaktadır.
Bu makalede, özel güvenliğin müdahale yetkisi, orantılılık ilkesi çerçevesinde hukuki olarak incelenecek, örnek bir kurgusal olay üzerinden değerlendirme yapılacaktır.
I. Özel Güvenlik Görevlilerinin Hukuki Statüsü ve Yetkileri
A. 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun
Madde 7 – Özel güvenlik görevlileri;
-
Kişileri durdurabilir, kimlik sorabilir,
-
Üst araması yapabilir (kişinin rızasıyla),
-
Eşyaları kontrol edebilir,
-
Suç işlendiği durumlarda kişiyi yakalayabilir ve polise teslim edebilir.
Ancak bu yetkiler, sadece görevli olduğu alan ve süreyle sınırlıdır.
B. 6222 Sayılı Kanun ve Spor Alanlarındaki Uygulama
Bu Kanun’a göre spor alanlarında:
-
Kamera ile izleme,
-
Elektronik kart (Passolig) kontrolü,
-
Taraftar gruplarının denetlenmesi özel güvenlik eliyle sağlanır.
C. Anayasa ve AİHS Işığında Değerlendirme
-
Anayasa m.17: Kişinin maddi ve manevi varlığına dokunulamaz.
-
AİHS m.3: İşkence ve kötü muamele yasağı.
-
AİHS m.11: Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı.
II. Orantılılık İlkesi ve Müdahale Yetkisinin Sınırı
A. Orantılılık İlkesi Nedir?
Orantılılık, müdahale edilen hak ile ulaşılmak istenen kamusal amaç arasında ölçülü bir denge kurulmasını ifade eder. Müdahale;
-
Elverişli olmalı,
-
Gerekli olmalı,
-
Aşırıya kaçmamalıdır.
AİHM bu ilkeyi sıklıkla kullanır. Örneğin: Kudrevičius v. Lithuania (2015) kararında, “müdahalenin kamusal zararı önlemesi gerekçesiyle bile olsa aşırı olmaması gerekir” denmiştir.
B. Fiziki Güç Kullanımı Sadece Son Çaredir
Özel güvenlik görevlileri, müdahalelerinde:
-
Öncelikle ikaz,
-
Sonra pasif engelleme,
-
En son olarak fiziki müdahale yolunu kullanmalıdır.
III. Kurgusal Olay: Tribünde Pankart Açılması ve Müdahale
A. Olayın Özeti
İstanbul’da oynanan Süper Lig maçında, taraftar grubu “Yeşil Tribün”, maçın 15. dakikasında “Kadına Şiddete Hayır” yazılı büyük bir pankart açar. Pankart, federasyonca yasaklı değil, siyasal içerik de taşımamaktadır.
Stadyumun özel güvenlik görevlileri, pankartın stadyum yönetiminin izni dışında olduğunu ileri sürerek taraftarların üzerine yürür, pankartı zorla söker, pankartı açan 3 kişiyi yere yatırarak ters kelepçeyle dışarı çıkarır.
Taraftarlardan biri olan 19 yaşındaki Mert , kaburgasında kırık meydana geldiğini ve psikolojik olarak zarar gördüğünü ileri sürerek kulübe ve özel güvenlik şirketine dava açar. Olay videosu sosyal medyada geniş yankı bulur.
B. Hukuki Değerlendirme
1. Müdahalenin Hukuka Aykırılığı
Mert’in açtığı pankart;
-
Kamusal güvenliği tehdit etmemekte,
-
Şiddet içermemekte,
-
Anayasal ifade özgürlüğü kapsamındadır.
Bu nedenle güvenlik görevlilerinin bu müdahalesi hukuka aykırıdır.
2. Orantısız Güç Kullanımı
-
Taraftarlara önceden uyarı yapılmamış,
-
Zorla fiziki müdahaleye geçilmiş,
-
19 yaşındaki Mert’in ters kelepçeyle yere yatırılması orantısızdır.
“Kişi üzerinde gereksiz ve orantısız güç uygulayan özel güvenlik personeli, hem şahsi hem de şirket düzeyinde tazminattan sorumludur.”
3. Tazminat ve Ceza Sorumluluğu
-
TBK m.49: Haksız fiilden doğan zarar tazmin edilir.
-
TCK m.86: Kasten yaralama suçunu oluşturur.
-
Mert, hem maddi hem manevi tazminat talep edebilir.
-
Kulüp ve güvenlik şirketi müştereken sorumludur.
4. İdari Yaptırımlar
-
Özel güvenlik görevlisinin lisansı askıya alınabilir.
-
5188 sayılı Kanun m.21 gereği, Özel Güvenlik Denetleme Başkanlığı tarafından soruşturma açılabilir.
IV. Yargı ve AİHM İçtihatları
A. AİHM Kararları
-
Oya Ataman v. Turkey (2006):
Polisin orantısız müdahalesi, AİHS m.11’in ihlalidir.
-
Ali Güneş v. Turkey (2012):
Gösteride biber gazı kullanımı orantısız bulunmuş ve Türkiye mahkûm edilmiştir.
B. Danıştay Kararları
Stadyumdaki müdahalede izleyici güvenliği sağlanırken, kişi özgürlüğü zedelenemez.
V. Kulüplerin ve Güvenlik Firmalarının Hukuki Sorumluluğu
A. Kulüp Sorumluluğu
Kulüp, özel güvenlik personelini görevlendirdiği için TBK m.66 kapsamında “adam çalıştıranın sorumluluğu” altındadır.
Kulüp;
-
Gözetim yükümlülüğünü ihlal etmiş,
-
Personel seçimini yeterince denetlememiş,
-
Zarar doğmasına katkı sağlamıştır.
B. Güvenlik Şirketinin Sorumluluğu
Özel güvenlik görevlisi, şirketin çalışanıdır. Şirket, görevlisinin eyleminden dolayı doğrudan sorumludur. Ayrıca söz konusu olaylar hizmet sözleşmesinin ihlali anlamına da gelir.
VI. Hukuki ve Kurumsal Öneriler
A. Eğitim ve Denetim
-
Güvenlik görevlilerine insan hakları ve orantılılık eğitimi verilmelidir.
-
Müsabakalar sırasında görev yapan personel özel olarak seçilmelidir.
-
Federasyonlar ve Gençlik Spor İl Müdürlükleri düzenli denetim yapmalıdır.
B. Bağımsız İzleme ve Şikâyet Mekanizması
-
Mağdur olan taraftarlar için stadyum çıkışlarında şikâyet birimi oluşturulmalı,
-
Tüm müdahaleler vücut kamerası ile kayıt altına alınmalıdır.
C. Orantılılık Kriterlerinin Yönetmeliklerde Açıkça Yer Alması
-
Güvenlik firmalarıyla yapılan sözleşmelere, orantısız müdahalenin tazminat nedeni sayılacağına dair hüküm eklenmelidir.
Sonuç
Stadyumlarda güvenlik elbette önemlidir. Ancak bu güvenliğin sağlanması, bireyin temel hak ve özgürlüklerinin ihlali pahasına olmamalıdır. Orantılılık ilkesi, özel güvenlik görevlilerinin müdahalesinde hukukun sınır çizgisidir. Bu sınır aşıldığında, sorumluluk sadece görevliyi değil, onu görevlendiren kurumları da kapsar.
Kurgusal olayda görüldüğü gibi, iyi niyetle ifade özgürlüğünü kullanan bir taraftar, orantısız müdahale sonucunda mağdur edilmiştir. Bu tür uygulamalar, sadece bireyi değil, toplumda güven duygusunu da zedelemektedir. Sporun doğası, barışçıl rekabet ve dayanışma iken, güvenlik anlayışının baskıcı uygulamalara dönüşmemesi için hukukun koruyucu ilkeleri sıkı sıkıya uygulanmalıdır.
Hukuk Fakültesi Öğrencisi Gamze Akbulut