Single Blog Title

This is a single blog caption

Kamulaştırmasız El Atmalarda İdari İşlem Niteliği Taşıyan Eylemlerin İptali Sürecinin İşleyişi

Giriş

Kamulaştırmasız el atma, idarenin herhangi bir kamulaştırma işlemi gerçekleştirmeksizin bir taşınmaza fiilen veya hukuken müdahale ederek malikin mülkiyet hakkını ortadan kaldırmasıdır. Türk hukuk sisteminde, bu tür müdahaleler özellikle Anayasa’nın 35. maddesi ile güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlali anlamına gelir ve birçok yargısal tartışmanın merkezinde yer alır.

Bu makalede, kamulaştırmasız el atmaların “idari işlem” niteliği taşıyan yönleri analiz edilecek; fiili el atmalar ile hukuki el atmaların ayrımı yapılacak; iptal davası açılabilirliği, Danıştay içtihatları, Yargıtay’ın geçmişten günümüze değişen yaklaşımı ve bireysel başvuru kapsamında Anayasa Mahkemesi ile AİHM kararları çerçevesinde tartışılacaktır.


1. Kamulaştırmasız El Atma Kavramı

1.1 Tanım ve Türler

Kamulaştırmasız el atma, öğretide ve yargı kararlarında iki ana başlık altında sınıflandırılmaktadır:

  • Fiili El Atma: İdarenin taşınmazı fiilen işgal etmesi, yapı, yol, park, okul vs. tesis etmesi,

  • Hukuki El Atma: İmar planları, yapı yasağı, SİT alanı ilanı gibi düzenlemelerle taşınmaz üzerindeki tasarruf hakkının fiilen kullanılamaz hâle getirilmesi.

1.2 Hukuki Nitelik Tartışması

Fiili el atmalar genellikle bir “idari eylem” olarak değerlendirilirken, hukuki el atmalarda çoğu zaman bir “idari işlem” söz konusudur. Bu ayrım, başvurulacak yargı merciinin belirlenmesi açısından büyük önem taşır.


2. Kamulaştırmasız El Atmalarda İdari İşlem Niteliği ve İptal Davası

2.1 İdari İşlem Unsurlarıyla Değerlendirme

İdari işlem, tek taraflı, kamu gücüne dayalı ve hukuki sonuç doğuran irade açıklamalarıdır. Hukuki el atma niteliğindeki işlemler – örneğin imar planında eğitim alanı ilan edilen taşınmazlar – bu unsurları taşıdıkları ölçüde iptal davasına konu olabilir.

Örnek:

Bir taşınmazın imar planında 30 yılı aşkın süredir yol alanında bırakılması ve kamulaştırma yapılmaması hâlinde mülkiyet hakkı özünden boşaltılmıştır. Bu plan kararı, doğrudan hak ihlali doğurduğundan dolayı “idari işlem” niteliğindedir.


3. Yargı Yollarının Ayrımı: İptal Davası mı, Tazminat Davası mı?

Kamulaştırmasız el atmaya maruz kalan kişi iki farklı yola başvurabilir:

3.1 Tam Yargı (Tazminat) Davası

İdarenin kamulaştırmasız el atması sonucu uğranılan zararın giderilmesi amacıyla açılır. Genellikle Asliye Hukuk Mahkemeleri ya da İdare Mahkemeleri görevlidir.

3.2 İptal Davası

Hukuki el atma niteliği taşıyan düzenlemeler için – örneğin imar planları, yapı yasağı kararları – ilgili idari işlemin iptali talebiyle İdare Mahkemesi’ne başvurulabilir.

Danıştay 6. Daire, 2018/2365 E., 2020/3174 K.:

“İmar planında düzenleme ortaklık payı adı altında mülkiyet hakkı tamamen ortadan kaldırılmışsa, bu işlem iptal edilebilir bir idari işlem niteliğindedir.”


4. Süreçsel Sorunlar ve İptal Davasında Süre

İptal davalarında 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7. maddesi gereği işlemden haberdar olunan tarihten itibaren 60 gün içinde dava açılması gerekir. Ancak kamulaştırmasız el atmalarda bu sürenin belirlenmesi genellikle tartışmalıdır.

4.1 Süre Başlangıcının Belirlenmesi

  • Fiili El Atma: Malik fiili müdahaleyi öğrendiği tarihten itibaren süre işler.

  • Hukuki El Atma: Taşınmazın imar planında kullanım amacının değiştirildiği tarih veya malik bu durumu öğrenip mağduriyet oluştuğunda süre başlar.

4.2 Zımni Red ve Süre Sorunu

Başvuruya cevap verilmemesi hâlinde zımni ret süresi dolduktan sonra iptal davası açılması mümkündür (İYUK m. 10-11-12).


5. Anayasa ve AİHM Boyutu: Mülkiyet Hakkının Korunması

5.1 Anayasa Mahkemesi Kararları

Anayasa Mahkemesi, kamulaştırmasız el atma eylemlerini mülkiyet hakkının ihlali olarak değerlendirerek mağdura tazminat ödenmesini veya idari işlemin iptalini isteme hakkı tanımıştır.

AYM, Bireysel Başvuru, Mehmet Tunç ve Diğerleri, B. No: 2013/9704:

“Taşınmazın imar planında donatı alanında bırakılması suretiyle uzun süre kamulaştırılmaması, mülkiyet hakkının ihlali niteliğindedir.”

5.2 AİHM Yorumları

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de benzer şekilde, devletin fiilen ya da düzenleme yoluyla mülkiyeti devralmasını, tazminatla birlikte değerlendirmektedir (Bkz: Sporrong & Lönnroth v. İsveç, 1982).


6. Danıştay ve Yargıtay İçtihatlarında Yaklaşım

6.1 Danıştay

Danıştay, özellikle imar planlarının süreklilik arz eden etkileri nedeniyle plan kararlarının iptal edilebilirliğini kabul etmektedir.

Danıştay 6. D., 2021/1192 E., 2023/2369 K.:

“Planlama kararı, mülkiyet hakkına doğrudan müdahale teşkil ediyorsa, idari işlemin iptali talebiyle dava açılabilir.”

6.2 Yargıtay

Yargıtay daha çok tam yargı davalarıyla ilgilenmekte, ancak hukuki el atmanın varlığı hâlinde imar planlarının da yargı konusu olabileceğini kabul etmektedir.

Yargıtay HGK, 2015/5-426 E., 2016/77 K.:

“Taşınmazın uzun yıllar yol veya park alanı ilan edilmesine rağmen kamulaştırılmaması, fiilen kullanım olmasa bile mülkiyet hakkına ağır müdahale teşkil eder.”


7. Uygulamada Sık Karşılaşılan Sorunlar

  • İmar planının iptali için belediyeye yapılan başvurulara cevap verilmemesi

  • Taşınmazın terk edilmesi istendiği hâlde kamulaştırma yapılmaması

  • Kentsel dönüşüm uygulamaları kapsamında taşınmazın değersizleştirilmesi

  • Mahkemelerce “plan kararı kesinleşmiş” gerekçesiyle davaların reddi

  • Malikin taşınmazını fiilen kullanamamasına rağmen fiili müdahale yapılmaması nedeniyle tazminat alamaması


8. Sonuç ve Değerlendirme

Kamulaştırmasız el atma, hem idari eylem hem de idari işlem niteliği taşıyabilir. Bu nedenle malikin başvuracağı yargı yolu, el atmanın niteliğine göre değişmektedir. Hukuki el atmalarda idari işlem niteliği taşıyan düzenlemelerin iptali mümkündür ve çoğu zaman gereklidir. Bu kapsamda;

  • İmar planlarında uzun süre kamulaştırılmadan bırakılan taşınmazlar için iptal davası açılabilir,

  • Taşınmazın fiili kullanımına engel olan hukuki düzenlemeler anayasa ve AİHM tarafından mülkiyet hakkına müdahale olarak görülmektedir,

  • Yargı içtihatları giderek “hukuki el atma” kavramını genişletmekte ve iptal taleplerine açık hâle getirmektedir.

Mülkiyet hakkının korunması açısından, idari işlemlerin iptaline dair yargı yolunun etkili kullanımı büyük önem arz etmektedir.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button