Marka Hakkına Tecavüz: Türk Hukukunda Koruma Mekanizmaları ve Yargı Uygulamaları
Giriş
Marka hakkı, bir işletmenin mal veya hizmetlerini diğerlerinden ayırt etmeye yarayan işaret üzerindeki münhasır kullanım yetkisidir. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (“SMK”) uyarınca koruma altına alınan marka hakkı, hem ekonomik değer hem de ticari itibar açısından önemli bir unsur olup, hakkın ihlali halinde çeşitli hukuki ve cezai yaptırımlar gündeme gelir. Bu çalışmada, marka hakkına tecavüz kavramı, unsurları, dava türleri ve Yargıtay kararları ışığında ayrıntılı biçimde ele alınacaktır.
2. Marka Hakkının Hukuki Niteliği Nedir?
2.1. Tanım ve Hukuki Dayanak
SMK madde 4’e göre marka; bir teşebbüsün mal veya hizmetlerini diğer teşebbüslerin mal veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla kişi adları dâhil sözcükler, şekiller, harfler, sayılar, malların biçimi veya ambalajları gibi işaretlerden oluşabilir.
2.2. Tescil ile Doğan Hak
Marka hakkı, Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde yapılan tescil ile doğar. Tescilsiz markalar da kullanım yoluyla tanınmışlık kazanmışsa sınırlı ölçüde korunabilir (SMK m.6/4).
3. Marka Hakkına Tecavüz Nedir, Nasıl Oluşur?
3.1. Tecavüz Kapsamı
SMK madde 29 uyarınca, aşağıdaki fiiller marka hakkına tecavüz teşkil eder:
-
Tescilli markayla aynı veya ayırt edilemeyecek derecede benzer işaretin aynı/benzer mal veya hizmetlerde izinsiz kullanılması,
-
Markanın veya ayırt edilemeyecek benzerinin, ticaret unvanı, iş evrakı veya reklam amacıyla kullanılması,
-
Markanın taklit edilmesi veya taklit ürünlerin ticarete sunulması,
-
Markanın kötü niyetli olarak tescil ettirilmesi veya kullanılması.
3.2. Unsurlar
-
Tescilli bir markanın varlığı
-
Hakkın izinsiz kullanımı
-
Benzerlik/iltibas ihtimali
-
Ekonomik zarar veya zarar tehlikesi
4. Marka Hakkına Tecavüz Davaları
4.1. Hukuki Koruma Yolları
SMK madde 149 uyarınca marka hakkı sahibi aşağıdaki davaları açabilir:
1. Tecavüzün Tespiti Davası
-
Halen devam etmekte olan ya da yakın tehlike arz eden ihlallerde açılır.
2. Tecavüzün Men’i (Durdurma) Davası
-
Marka sahibinin, ihlalin sona erdirilmesini isteme hakkı vardır.
3. Tecavüzün Ref’i (Ortadan Kaldırılması) Davası
-
Piyasaya sürülen taklit ürünlerin toplatılması ve imhası talep edilir.
4. Tazminat Davası
-
Maddi ve/veya manevi zararın tazmini talep edilebilir (SMK m.149/1-c).
-
Uygulamada, zararın hesaplanmasında üç yöntemden biri seçilebilir: Gerçek zarar, yoksun kalınan kâr veya lisans bedeline göre hesaplama.
5. Haksız Rekabet Nedeniyle Dava
-
Özellikle marka tescili bulunmayan hallerde TTK m.54-63 arasında düzenlenen haksız rekabet hükümlerine dayanılabilir.
5. Ceza Hukuku Boyutu
SMK madde 30 uyarınca, marka hakkına tecavüz suç olarak düzenlenmiştir. Bu suçun yaptırımları:
-
1 yıldan 3 yıla kadar hapis,
-
20.000 güne kadar adli para cezasıdır.
-
Taklit ürünlerin toplatılması, el konulması, imhası gibi önlemler de öngörülmüştür.
6. Yargıtay İçtihatları
✅ Yargıtay 11. HD, 2013/18469 E., 2015/6309 K.
“İltibas yaratacak derecede benzer marka kullanımı, tescilli marka hakkına açık tecavüzdür. Tecavüzün varlığı için tüketicide karışıklık yaratma ihtimali yeterlidir.”
✅ Yargıtay 11. HD, 2016/8997 E., 2017/2404 K.
“Markanın ayırt ediciliği ve sektördeki bilinirliği arttıkça, koruma kapsamı genişleyecektir. Taklit ürünlerde birebir benzerlik aranmaz.”
ÖRNEĞİN;
-
-
Taklit ayakkabı markaları, alan adı (domain) tecavüzü, sosyal medya marka ihlali, gümrük müdehalesi gibi örnekler bu alanla ilgili sık karşılaşılan örneklerdir.
Sonuç ve Değerlendirme
Marka hakkına tecavüz, yalnızca marka sahibini değil, tüketiciyi de zarara uğratan, piyasada haksız rekabete yol açan ciddi bir hukuki sorundur. SMK ile getirilen koruma mekanizmaları, hem sivil hem cezai yaptırımlarla hak sahiplerinin menfaatlerini koruma altına almıştır. Ancak etkili koruma için tescil sürecinin doğru yürütülmesi ve ihlallerin tespiti halinde hızlı şekilde hukuki yollara başvurulması hayati önemdedir.