Single Blog Title

This is a single blog caption

Dolandırıcılık Suçunda Etkin Pişmanlık

1. Giriş

Ceza hukukunda suçtan sonra gönüllü olarak zararın giderilmesi, suçlunun pişmanlığı ve mağdurun mağduriyetinin giderilmesi temel bazı ceza politikası hedefleri arasında yer alır. Bu çerçevede etkin pişmanlık kurumu, özellikle malvarlığına karşı işlenen suçlarda failin suçtan sonra gerçekleştirdiği davranışların ceza hukuku bakımından değerlenmesini ve bu davranışın lehe bir sonuç doğurmasını sağlar.

Dolandırıcılık suçu da Türk Ceza Kanunu’nda etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabildiği suçlardan biridir. Bu makalede, dolandırıcılık suçunda etkin pişmanlığın uygulanma koşulları, hukuki dayanakları, süreleri, sonuçları ve Yargıtay içtihatları ışığında değerlendirmeler yapılacaktır.


2. Etkin Pişmanlık Kavramı ve Hukuki Dayanak

2.1. Etkin Pişmanlık Nedir?

Etkin pişmanlık, failin işlediği suçtan sonra, kendi iradesiyle mağdurun zararını telafi etmesi veya suçun meydana getirdiği sonuçları ortadan kaldırması ya da azaltması hâlinde, cezasında indirim yapılmasına veya hiç ceza verilmemesine imkân tanıyan bir ceza hukuku kurumudur.

2.2. Hukuki Dayanak

Türk Ceza Kanunu’nun genel hükümleri arasında yer alan etkin pişmanlık halleri dışında, bazı özel suç tipleri için de özel düzenlemeler mevcuttur. Dolandırıcılık suçu açısından etkin pişmanlık, doğrudan TCK m.168’de düzenlenmiş değildir; ancak Yargıtay uygulamasında, malvarlığına karşı işlenen suçlar bakımından genel etkin pişmanlık hükümleri kıyasen uygulanmaktadır.


3. Dolandırıcılık Suçunun Niteliği ve Etkin Pişmanlığa Elverişliliği

Dolandırıcılık suçu, mağdurun iradesini sakatlayarak malvarlığına yönelik bir zarar verilmesini içerdiğinden, doğrudan mağdurun rızasına, malın teslimine ve zararın meydana gelip gelmemesine dayalıdır. Bu nedenle suçun mağdurla telafi edilebilir niteliği, etkin pişmanlığın uygulanmasına uygun bir yapı sunar.


4. Etkin Pişmanlığın Uygulanabileceği Aşamalar ve Hükümleri

Etkin pişmanlığın cezada ne derece etki doğuracağı, failin pişmanlık gösterdiği usul aşamasına göre değişir.

4.1. Soruşturma Aşamasında (TCK m.168/1)

Fail suç konusu malvarlığını tamamen iade eder ya da zararı tamamen karşılar ise;

  • Cezada yarı oranında indirim yapılır.

4.2. Kovuşturma Aşamasında (TCK m.168/2)

Dava açıldıktan sonra fakat hüküm verilmeden önce zararın tamamı giderilirse;

  • Cezada üçte bir oranında indirim yapılır.

4.3. Mahkûmiyet Sonrası veya İnfaz Sırasında

Bu durumda etkin pişmanlık uygulanamaz, ancak infaz rejimi açısından takdiri indirim gündeme gelebilir (örneğin cezaevi disiplin durumu, denetimli serbestlik).


5. Etkin Pişmanlığın Uygulanma Koşulları

  • Suçun tamamlanmış olması gereklidir. (Teşebbüs halinde farklı değerlendirme yapılabilir.)

  • Zararın tamamen giderilmesi gerekir. Kısmi iade yeterli değildir.

  • Failin bunu isteyerek ve rızayla yapması gerekir.

  • Zarar, doğrudan mağdura veya onun onayıyla bir üçüncü kişiye ödenmelidir.


6. Nitelikli Dolandırıcılıkta Etkin Pişmanlık

TCK m.158’de düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçları da esasen mağdurun malvarlığına yönelik suçlar olduğundan, etkin pişmanlık hükümleri bu suçlar açısından da uygulanabilir.

Ancak nitelikli dolandırıcılığın:

  • Kamu kurumlarının araç olarak kullanılması,

  • Bilişim sistemlerinin kullanılması,
    gibi hallerinde failin kastının yoğunluğu, eylemin organize oluşu ve kamu güvenine yönelik tehdit düzeyi, mahkemelerce cezada takdir indirimi yapılırken dikkate alınmaktadır.


7. Etkin Pişmanlıkla İlgili Yargıtay İçtihatları

📌 Yargıtay 15. Ceza Dairesi – 25.11.2014 Tarihli Karar (E. 2013/2657, K. 2014/18364)

Kararın Konusu:

Bu kararda Yargıtay, dolandırıcılık suçuna ilişkin olarak Türk Ceza Kanunu’nun 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin hangi şartlar altında uygulanabileceğini değerlendirmiştir. Özellikle failin davranışının samimi pişmanlık içerip içermediği, zararın nasıl giderildiği ve bunun failin iradesine dayanıp dayanmadığı gibi ölçütler, karara esas teşkil etmiştir.

Kararın Özeti:

Yargıtay’a göre, etkin pişmanlık hükmünden yararlanabilmek için, failin suçtan sonra mağdurun uğradığı zararı tam ve eksiksiz olarak gidermesi gerekir. Bu gidermenin, failin bizzat özgür iradesiyle ve gönüllü olarak gerçekleştirilmesi zorunludur.

Mahkeme, sanığın etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanabilmesi için zarar gideriminin:

  • Failin rızasıyla gerçekleşmiş olması,

  • Hukuken geçerli bir ödemeyle zararın ortadan kaldırılmış olması,

  • Failin kastı ve davranışlarının pişmanlık içermesi gerektiğini ifade etmiştir.

Sanığın dışındaki bir kişi tarafından, sanığın bilgisi dışında ya da failin iradesi hilafına yapılan ödemeler etkin pişmanlık sayılmayacaktır.

Hukuki Değerlendirme:

Bu karar, ceza hukukunda etkin pişmanlık müessesesinin sadece şekli bir zararı karşılama aracı olmadığını, aksine failin ceza politikası açısından pişmanlığını gösteren aktif bir davranış içinde olmasının gerektiğini vurgulamaktadır.

Etkin pişmanlık yalnızca mağdurun zararı giderildiği için değil, aynı zamanda failin suç sonrası tutumunun olumlu ve sosyal sorumluluğa dayalı olması nedeniyle ceza indirimi sağlar.

Sonuç:

Yargıtay 15. Ceza Dairesi, somut olayda sanığın pişmanlık duymadığını ve zararın üçüncü kişilerce, sanığın rızası dışında karşılandığını belirterek TCK 168. madde kapsamında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanamayacağına hükmetmiştir.


8. Etkin Pişmanlığın Uygulanamayacağı Durumlar

  • Zarar tamamen karşılanmadıysa,

  • Sanık başkalarının baskısıyla ya da yargılama sonucunu etkileyerek iade yaptıysa,

  • Ödeme üçüncü kişilere zarar verme pahasına yapıldıysa,

  • Mahkeme pişmanlığın gerçek ve samimi olmadığına kanaat getirirse, etkin pişmanlık uygulanmaz.


9. Etkin Pişmanlık ile Taksir, İade ve Geri Alma Arasındaki Farklar

Kurum Suç oluşmuş mu? Ceza etkisi Zararın kapsamı
Etkin pişmanlık Evet Cezada indirim Tam zarar
Taksir Hayır Cezasızlık/makul ceza Kaza sonucu
İade (geri alma) Suç oluşmuş olabilir Takdiri indirim olabilir Kısmi olabilir

10. Değerlendirme ve Sonuç

Dolandırıcılık suçunda etkin pişmanlık, failin mağdurun zararını gönüllü olarak giderdiği durumlarda, ceza adaleti ile uzlaşmacı ceza anlayışını birleştiren önemli bir kurumdur. Failin haksız kazanç sağlamasına rağmen, yargılama sürecinde bu kazancı iade etmesi, mağdurun zararının ortadan kalkması, hem kamu düzeninin hem de bireysel adaletin tesisi açısından önemlidir.

Ancak bu kurumun suiistimal edilmemesi, “ceza indirimi için ödeme yapıp kurtulma” algısına dönüşmemesi gerekir. Yargının burada takdir yetkisini kast yoğunluğu, samimiyet ve ödeme niyeti doğrultusunda kullanması; zarar görmüş mağdurun rızasının gözetilmesi; hukuki güvenliğin korunması bakımından zorunludur.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button