Single Blog Title

This is a single blog caption

Golden Visa Programlarının Sosyoekonomik Etkileri

Giriş

“Golden Visa” programları, yabancı yatırımcılara belirli ekonomik katkılar karşılığında oturum izni veya vatandaşlık hakkı tanıyan devlet destekli yasal düzenlemelerdir. Genellikle gayrimenkul yatırımı, devlet tahvili alımı, sermaye aktarımı veya istihdam yaratma gibi yollarla uygulamaya konan bu programlar; göç hukuku, kamu maliyesi, emlak piyasası ve sosyoekonomik denge üzerinde önemli etkiler yaratmaktadır. Avrupa Birliği başta olmak üzere, birçok ülke bu sistemleri uluslararası sermayeyi çekmek amacıyla hukuki çerçeveye oturtmuş, ancak beraberinde ciddi etik, toplumsal ve ekonomik sorunlar da gündeme gelmiştir.

Bu makalede Golden Visa programlarının sosyoekonomik etkileri çok boyutlu olarak ele alınacak; programların yarattığı doğrudan ekonomik katkılar, spekülatif emlak hareketleri, vatandaşlık değerlerinin metalaşması ve gelir eşitsizliğine katkısı değerlendirilecektir.


I. Golden Visa Programlarının Hukuki Dayanağı

Golden Visa rejimleri, her ülkenin egemenlik yetkisi kapsamında düzenlediği ulusal göç hukuku çerçevesinde yürürlüğe girer. Bu programlarda devlet, yabancı yatırımcılara belli bir parasal katkı karşılığında daimi veya geçici oturum izni tanımakta, bazı durumlarda ise belirli bir ikamet süresi sonrasında vatandaşlık vermektedir.

Örneğin:

  • Portekiz Golden Visa Programı, 2012 yılında yürürlüğe girerek 500.000 € gayrimenkul yatırımı karşılığında 5 yıllık oturum ve devamında vatandaşlık hakkı tanımaktadır.

  • İspanya, 2013 yılında benzer şekilde 500.000 € yatırım karşılığında oturum hakkı tanımıştır.

  • Malta, doğrudan vatandaşlık sunan programıyla 650.000 €’ya kadar ulaşan bağış ve yatırım paketi ile dikkat çekmiştir.

Bu programların yasal dayanakları, ilgili ülkelerin Yabancılar Kanunları, İkamet Yönetmelikleri ve Yatırım Teşvik Mevzuatlarıdır. Ancak Avrupa Birliği çatısı altındaki ülkeler açısından, AB Temel Haklar Şartı, AB Adalet Divanı kararları ve Avrupa Parlamentosu tavsiye kararları da dikkate alınmalıdır.


II. Ekonomik Etkiler: Büyüme mi, Balon mu?

1. Kısa Vadeli Sermaye Girişi

Golden Visa sistemleri, başvuru sahibi tarafından yapılan doğrudan yabancı yatırım ile kamu gelirlerinde artış sağlar. Gayrimenkul, tahvil, fon veya iş kurma gibi alanlarda sermaye akışı oluşur. Portekiz örneğinde, sadece 2012-2023 yılları arasında yaklaşık 7 milyar Euro tutarında yatırım çekildiği tespit edilmiştir.

2. Emlak Piyasasında Spekülatif Etkiler

Ancak bu sermaye girişi çoğunlukla gayrimenkul sektörüne yönelmiş, bu da konut fiyatlarında yapay artışa sebep olmuştur. Özellikle Lizbon, Atina ve Barselona gibi kentlerde orta sınıf halkın barınma erişimi zorlaşmıştır. Bu durum, konut hakkı açısından ciddi bir sosyoekonomik eşitsizlik doğurmuştur.

3. Vergi Politikaları ve Adalet

Golden Visa sahiplerinin çoğu zaman ikamet etmeden hak kazandığı bu sistemde, vergi ikametgâhı ülkesi ile oturum hakkı kazandığı ülke arasında vergi optimizasyonu sağlanmakta, bu da ülkelerin vergi adaletini zedelemektedir.


III. Sosyal Etkiler ve Eşitsizlik Tartışmaları

Golden Visa sistemleri; göçmenlik süreçlerinde “nitelik” veya “insani nedenler” yerine yalnızca maddi gücü ön plana çıkardığı için eleştirilmektedir.

1. Vatandaşlık ve Oturum Hakkının Metalaşması

Bu programlar, devletin vatandaşlık gibi kutsal bir kurumu satın alınabilir bir mal hâline getirdiği yönünde eleştirilere maruz kalmaktadır. Özellikle AB vatandaşlığına erişim sağlayan Malta ve Bulgaristan gibi ülkelerin bu uygulamaları, Avrupa Komisyonu tarafından “değerlerin erozyonu” olarak değerlendirilmiştir.

2. Sosyoekonomik Ayrışma

Golden Visa sahipleri, yerel halkın yaşadığı sosyal entegrasyon ve ekonomik zorluklardan çoğunlukla muaftır. Bu durum, sosyal bütünleşmeyi ve toplumsal adaleti zedeler. “İki farklı vatandaş sınıfı” yaratılması yönünde haklı eleştiriler yapılmaktadır.

3. Yerel Ekonomiye Sınırlı Katkı

Golden Visa sahiplerinin büyük çoğunluğu ülkede yaşamamakta, yalnızca yatırım yaptıktan sonra uzaktan oturum avantajından faydalanmaktadır. Bu da yerel esnaf, eğitim ve sağlık sistemi gibi alanlara katkıyı sınırlar.


IV. Uluslararası Eleştiriler ve Hukuki Reformlar

AB Komisyonu, 2022 yılında Golden Visa programlarına ilişkin kapsamlı bir uyarı raporu yayımlamış ve üye ülkeleri bu programları kaldırmaya davet etmiştir. Malta vatandaşlık programı, Avrupa Adalet Divanı tarafından yasal denetime alınmış, Bulgaristan ve Kıbrıs da vatandaşlık karşılığı yatırım programlarını kaldırmak zorunda kalmıştır.

Öte yandan OECD ve FATF gibi kurumlar, bu programların kara para aklama, vergi kaçakçılığı ve kimlik sahteciliği gibi riskler taşıdığını vurgulamaktadır.


V. Alternatif Yaklaşımlar ve Hukuki Öneriler

  • Yatırımın çeşitlendirilmesi: Sadece gayrimenkule değil, teknoloji, yeşil enerji, start-up gibi alanlara yönlendirme.

  • Asgari ikamet şartı: Gerçek sosyal entegrasyon için belirli bir süre ülkede yaşama zorunluluğu getirme.

  • Vatandaşlık değil oturum: Vatandaşlık yerine uzun süreli oturum hakkı tanınması, vatandaşlığın itibarını korur.

  • Şeffaflık: Başvuru süreçlerinde kamuya açık denetim ve hesap verebilirlik mekanizmalarının kurulması.


Sonuç

Golden Visa programları, kısa vadeli sermaye akışını sağlayan, ancak uzun vadede ciddi sosyoekonomik ve hukuki sorunlara yol açabilen sistemlerdir. Gayrimenkul piyasalarını şişirmesi, sosyal eşitsizliği artırması, vatandaşlık değerini düşürmesi gibi nedenlerle bu programların yeniden ele alınması zorunludur. Avrupa Birliği ve diğer devletler, sadece ekonomik değil aynı zamanda etik ve kamusal yarar ekseninde yeni bir göç ve yatırım politikası tasarlamalıdır.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button