Danimarka ‘da Yatırım Yoluyla Oturma İzni Nasıl Alınır?
Giriş
Girişimcilik, yenilikçilik ve ekonomik istikrarın ön planda olduğu Danimarka, Avrupa’nın en yatırım dostu ülkelerinden biri olarak dikkat çeker. Gelişmiş altyapısı, şeffaf vergi sistemi ve stratejik AB pazarıyla entegrasyonu sayesinde, Danimarka hem bireysel yatırımcılar hem de yabancı girişimciler için cazip bir ortam sunar. Bu kapsamda Danimarka’da yatırım yapmak suretiyle oturum izni alma imkânı da mevzuat çerçevesinde tanınmıştır.
Ancak bu süreç klasik “Golden Visa” sistemlerinden farklı olarak daha sıkı denetime ve girişim planına dayalıdır. Bu makalede Danimarka’da yatırım yoluyla oturum izni alma süreci, hukuki altyapısı, başvuru adımları, Türk yatırımcılar için değerlendirmeler ve dikkat edilmesi gereken hususlar detaylı olarak incelenecektir.
1. Hukuki Dayanak
Danimarka’da yatırım yoluyla oturum izni, genel olarak aşağıdaki mevzuat kapsamında düzenlenir:
-
Udlændingeloven (Yabancılar Yasası)
-
Bekendtgørelse om opholdstilladelse til udlændinge (Yabancıların Oturma İzinlerine İlişkin Yönetmelik)
-
Start-up Denmark Programı düzenlemeleri
-
SIRI (Styrelsen for International Rekruttering og Integration) uygulamaları
Bu sistem, doğrudan para yatırımıyla değil; yenilikçi ve sürdürülebilir bir iş fikrine dayalı şirket kurarak oturum alınması modelini benimsemektedir.
2. Yatırım Yoluyla Oturumun Temel Modeli: Start-up Denmark
a) Programın Amacı
Start-up Denmark, Danimarka’yı uluslararası girişimciler için bir inovasyon merkezi haline getirmeyi amaçlar. Program, yabancı girişimcilerin Danimarka’da yeni bir işletme kurarak, hem yerel ekonomiye katkıda bulunmalarını hem de ülke içinde yerleşik hale gelmelerini sağlar.
b) Uygunluk Kriterleri
Başvuru sahibinin:
-
Yenilikçi ve büyüme potansiyeli taşıyan bir iş fikrine sahip olması
-
Danimarka’da faaliyet gösterecek yeni bir şirket kurması
-
Danimarka’da aktif olarak iş planını yürütmesi
gerekmektedir.
3. Başvuru Süreci ve Aşamaları
Aşama 1: İş Fikrinin Onaylanması
Başvuru sahibinin hazırladığı iş planı, Danimarka Ticaret Bakanlığı’na bağlı Start-up Denmark Paneli tarafından değerlendirilir.
Gerekli Belgeler:
-
Detaylı iş planı (İngilizce veya Danca)
-
Finansal projeksiyonlar
-
İş modelinin inovatif yönleri
-
Pazar araştırması
Eğer iş fikri uygun bulunursa, başvuru sahibi Start-up Denmark onay mektubu alır.
Aşama 2: Oturum İzni Başvurusu
Onay mektubuyla birlikte, SIRI üzerinden oturum izni başvurusu yapılır.
Gerekli Belgeler:
-
Pasaport
-
Onaylı iş planı
-
Şirket kurulum belgeleri (CVR numarası)
-
Kişisel finansal yeterlilik beyanı (ilk yıl geçim için min. 140.000 DKK)
-
Sağlık sigortası poliçesi
-
Adli sicil kaydı
4. Finansal Şartlar ve Yatırım Miktarı
Start-up Denmark programı bir “yatırımcı vizesi” olmamakla birlikte, başvuru sahibinin işini kurabilmesi ve geçimini sağlayabilmesi için aşağıdaki koşullar aranmaktadır:
-
Şirket sermayesi için belirli bir yatırım tutarı öngörülmez; ancak iş planında ihtiyaç duyulan sermaye açıkça belirtilmelidir.
-
Girişimcinin kişisel harcamalarını karşılayabilecek düzeyde maddi varlık göstermesi gerekir.
-
İlk yıl için genellikle en az 140.000 DKK bireysel geçim standardı kabul edilir.
5. Oturum İzninin Süresi ve Yenilenmesi
İlk verilen oturum izni 2 yıla kadar geçerlidir. Daha sonra;
-
Girişimin aktif olması,
-
Danimarka’da fiziksel varlığın devam etmesi,
-
Vergisel ve yasal yükümlülüklerin yerine getirilmesi
koşuluyla 3 yıla kadar uzatılabilir. Devamında süresiz oturum izni başvurusu yapılabilir.
6. Aile Üyeleri İçin Oturum
Başvuru sahibinin:
-
Eşi,
-
18 yaşından küçük çocukları
girişimciyle birlikte Danimarka’da oturum iznine başvurabilir. Aile bireyleri, geçerli oturum izinleri boyunca eğitim ve sağlık hizmetlerinden yararlanabilir, çalışma hakkı elde edebilirler.
7. Ret Kararları ve İtiraz Süreci
a) Ret Gerekçeleri
-
İş fikrinin yeterince inovatif görülmemesi
-
Finansal yeterlilik gösterilememesi
-
Belgelerde eksiklik veya çelişki
-
Güvenlik kaygıları (adli sicil, sınır dışı geçmişi vb.)
b) İtiraz Hakkı
SIRI tarafından verilen ret kararlarına karşı başvuru sahibi:
-
8 hafta içinde itiraz edebilir.
-
İtiraz, Göçmenlik Temyiz Kurulu (Udlændingenævnet) tarafından incelenir.
-
Ret kararının hukuka aykırı olması durumunda, İdare Mahkemesi ve gerekirse AİHM başvuru yolları da açıktır.
8. Türk Vatandaşları Açısından Değerlendirme
a) Ankara Anlaşması Etkisi
Danimarka, Türkiye ile yapılan 1963 tarihli Ankara Anlaşması’na taraf olmakla birlikte, yatırımcılar açısından bu anlaşma hükümlerinden doğrudan bir ayrıcalık tanımaz. Yine de Türk vatandaşlarının;
-
Danimarka’da ticaret yapmaları,
-
Süresiz oturum ve vatandaşlık başvurusu süreçlerinde
ABAD kararları ışığında bazı avantajlı yorumlardan faydalanmaları mümkündür.
b) Türkiye’deki Belgelerle Başvuru
Türk vatandaşlarının Türkiye’den yapacakları başvurularda, şirket faaliyet geçmişleri, banka dökümleri, vergi levhası gibi belgelerin yeminli tercüme ve noter tasdiki ile sunulması gerekir.
9. Yatırımcılar İçin Danimarka’da Vergi ve İş Ortamı
-
Şirket türleri: APS (Limited), IVS (Artık yeni kayıt alınmıyor), A/S (Anonim Şirket)
-
Kurumlar vergisi: 2024 itibarıyla yaklaşık %22
-
KDV oranı: %25 (genel)
-
Şirket kuruluşu: CVR numarası üzerinden dijital olarak 1–5 gün içinde mümkündür
-
İş gücü piyasası oldukça nitelikli ve dijital hizmetler gelişmiştir
10. Vatandaşlığa Geçiş
Yatırımcı olarak Danimarka’da en az 8 yıl yasal ikamet eden kişiler, aşağıdaki koşullarla vatandaşlık başvurusunda bulunabilir:
-
Suç geçmişinin olmaması
-
Danca dil yeterliliği (Danskprøve 3)
-
Danimarka vatandaşlık sınavını geçmek
-
Kendi geçimini sağladığını ispatlamak
-
Anayasal sadakat yemini
Sonuç
Danimarka’da yatırım yoluyla oturum izni almak mümkündür, ancak bu sistem klasik “para karşılığı vize” modellerinden çok daha sıkı ve nitelikli bir sürece tabidir. Danimarka’nın yatırımcıdan beklentisi, gerçek bir ticari faaliyetin başlatılması ve sürdürülebilir ekonomik katkı sunulmasıdır. Başarılı bir başvuru için iş fikrinin özgünlüğü, finansal sağlamlık ve hukuki prosedürlere uygunluk hayati öneme sahiptir.
Türk yatırımcıların, süreci doğru planlaması, belgelerini eksiksiz sunması ve gerekirse profesyonel danışmanlık alması; hem vize onayı hem de uzun vadeli yerleşim planları açısından belirleyici olacaktır.