Türk İdare Hukukuna Göre İstimval Rejimi
Türk idare hukukunda istimval, devletin acil ve geçici durumlarda özel mülkiyetteki taşınır mallara el koyma yetkisini ifade eder. Kamu yararının korunması ve devletin kamu hizmetlerini devam ettirebilmesi için zorunlu durumlarda başvurulan bu yöntem, hukukun mülkiyet hakkı üzerindeki en belirgin sınırlamalarından biridir. Ancak, istimval işlemi keyfi şekilde uygulanamaz ve belirli kurallar çerçevesinde gerçekleştirilir. Bu makalede, Türk İdare Hukuku’nda istimvalin hukuki dayanağı, uygulanma şartları ve sonuçları değerlendirilecektir.
1. İstimval Kavramı ve Hukuki Dayanağı
İstimval, Arapça kökenli bir kelime olup, “bir şeyin alınması, el konulması” anlamına gelir. Hukuki terim olarak ise, devletin olağanüstü ve acil durumlarda kamu yararını sağlamak amacıyla özel mülkiyette bulunan taşınır mallara el koyma yetkisini ifade eder. İstimval, özellikle savaş, seferberlik, doğal afetler veya toplumsal krizler gibi olağanüstü hallerde devreye girer.
Türk hukuk sisteminde istimvalin temel dayanağı, Anayasa’nın 46. maddesi ve Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanunu (1939 tarihli, 3634 sayılı Kanun) ile düzenlenmiştir. Anayasa’nın 46. maddesi, mülkiyet hakkının ancak kamu yararı gerektirdiğinde ve bedeli peşin ödenmek kaydıyla sınırlandırılabileceğini belirtmektedir. İstimval ise bu sınırlandırmanın taşınmaz mallar üzerindeki bir uygulaması olan kamulaştırmadan farklı olarak, taşınır mallar üzerinde uygulanır.
2. İstimvalin Uygulama Alanları ve Şartları
İstimval, devletin bir taşınır mala el koyma yetkisidir ancak bu yetki belirli şartlar altında kullanılabilir. İstimvalin uygulanabileceği başlıca durumlar şunlardır:
2.1. Olağanüstü Haller
İstimval, genellikle olağanüstü hallerde devreye girer. Savaş, seferberlik, doğal afetler (deprem, sel, yangın vb.) veya iç güvenlik tehdidi gibi durumlarda, devlet, kamu düzenini sağlamak amacıyla özel mülkiyetteki taşınır mallara el koyabilir. Örneğin, bir savaş sırasında askeri araçlar veya erzak gibi taşınır mallara devlet tarafından el konulması, istimvalin klasik bir örneğidir.
2.2. Kamu Yararı ve Zorunluluk
İstimvalin uygulanabilmesi için öncelikli şart, kamu yararının mevcut olmasıdır. Kamu yararı, devletin toplumsal düzeni koruma veya kamu hizmetini devam ettirme amacını ifade eder. Ayrıca, zorunluluk kriteri de istimvalin meşruiyetinin temelini oluşturur. Devlet, el koyacağı taşınır malın kamu hizmeti için acil ve kaçınılmaz bir gereklilik oluşturduğunu kanıtlamalıdır.
2.3. Bedelin Ödenmesi
İstimval, mülkiyet hakkına yönelik bir müdahale olduğundan, mal sahibine bu müdahale karşılığında bir bedel ödenmesi zorunludur. Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanunu’na göre, istimval edilen taşınır malların değeri, devlet tarafından belirlenir ve bu bedel mal sahibine ödenir. Bedelin ödenmesi, genellikle el konulan malın kullanımı veya kamu hizmetine tahsis edilmesi sürecinde gerçekleşir.
2.4. Geçici Kullanım
İstimvalin bir diğer önemli özelliği, geçici bir müdahale olmasıdır. Yani, taşınır malın mülkiyeti devlete geçmez, sadece kamu hizmeti veya kamu yararına yönelik kullanım için geçici bir süreliğine el konulur. El koyma işlemi sona erdiğinde, taşınır mal sahibine iade edilir.
3. İstimval ile Kamulaştırma Arasındaki Farklar
İstimval, kamulaştırma kavramıyla benzer bir müdahale gibi görünse de, aralarında önemli farklar bulunmaktadır:
– Kapsam: Kamulaştırma, taşınmaz mallara (arsa, arazi, bina vb.) el koymayı kapsarken, istimval sadece taşınır mallara uygulanır. Örneğin, bir arazi kamulaştırılabilirken, bir araç istimval edilebilir.
– Süre: Kamulaştırma kalıcı bir mülkiyet devri anlamına gelirken, istimval geçici bir el koyma işlemidir. İstimval edilen mal, kamu hizmeti amacıyla kullanıldıktan sonra sahibine iade edilir.
– Kamu Yararı ve Zorunluluk: Kamulaştırma, genel kamu yararı gerektirdiğinde uygulanırken, istimval acil ve zorunlu durumlarda devreye girer. Yani, kamulaştırma daha geniş kapsamlı bir müdahale iken, istimval daha dar bir alanda uygulanır.
4. İstimval İşlemine Karşı İtiraz ve Hukuki Yollar
İstimval işlemi, idarenin tek taraflı bir kararı ile gerçekleştirilen bir müdahaledir. Ancak bu işlem, hukuka aykırı bir şekilde yapıldığında mal sahipleri, idari yargıya başvurarak haklarını arayabilirler. İstimval kararına itiraz edilebilecek başlıca durumlar şunlardır:
4.1. Kamu Yararı ve Zorunluluk Kriterlerinin İhlali
İstimval işleminin kamu yararı veya zorunluluk unsurlarını taşımadığı durumlarda, mal sahibi bu karara karşı dava açabilir. İstimvalin keyfi veya gereksiz şekilde uygulanması, idari yargıda iptale neden olabilir.
4.2. Bedelin Yetersizliği
İstimval edilen malın değerinin eksik veya yanlış hesaplandığını düşünen mal sahipleri, bedel tespitine itiraz edebilir. Bu durumda mahkeme, bilirkişiler aracılığıyla taşınır malın gerçek değerini belirler ve eksik ödeme yapılmışsa bu fark mal sahibine ödenir.
5. Sonuç ve Değerlendirme
İstimval, Türk İdare Hukuku’nda mülkiyet hakkının sınırlandığı özel bir müdahale biçimidir. Devletin kamu yararını sağlama amacıyla taşınır mallara geçici olarak el koyma yetkisi olan istimval, kamu hizmetlerinin aksamasını önlemek ve toplumsal düzeni korumak için uygulanır. Ancak, istimvalin keyfi şekilde kullanılmaması ve mülkiyet hakkının korunması için hukuki sınırların belirgin olması gerekir. İstimval işlemi, bedelin peşin ödenmesi, kamu yararının bulunması ve el konulan malın sahibine iade edilmesi gibi ilkeler çerçevesinde uygulanmalıdır.
Sonuç olarak, istimval hukuki bir zorunluluk olarak başvurulan bir yöntemdir. Ancak, bu yöntemin uygulanmasında mülkiyet hakkının korunmasına yönelik denetim mekanizmalarının açık olması ve mal sahiplerinin haklarının ihlal edilmemesi büyük önem taşır. Devletin bu yetkisini kullanırken hukuk devleti ilkelerine bağlı kalması ve mal sahiplerine adil tazminat ödemesi, toplumsal adaletin sağlanması açısından elzemdir.