Single Blog Title

This is a single blog caption

6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Genel Esasları

Giriş

Türk yargı sisteminde medeni usul hukukunun temelini oluşturan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK), 1 Ekim 2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu kanun, 1927 tarihli 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK)’nun yerini alarak, çağdaş hukuk düzeninin gerekliliklerine uygun bir yargılama anlayışını benimsemiştir.
HMK’nın temel amacı, adil, etkin ve makul sürede yargılama yapılmasını sağlayarak bireylerin hak arama özgürlüğünü güvence altına almaktır.

Bu yazıda, HMK’nın genel esasları, getirdiği yenilikler, sistematiği ve hukuk pratiğine kattığı yenilikler ayrıntılı biçimde incelenecektir.


HMK’nın Kabul Edilme Gerekçesi

1086 sayılı HUMK, uzun yıllar boyunca Türk medeni yargısının temel kanunu olarak hizmet vermiştir. Ancak zamanla,

  • toplumsal ilişkilerin çeşitlenmesi,

  • teknolojik gelişmeler,

  • Avrupa Birliği normlarına uyum ihtiyacı
    ve

  • adalet hizmetlerinde hız talebi

gibi nedenlerle, HUMK’un yetersiz kaldığı görülmüştür.
Bu sebeple yeni bir kanun hazırlanarak yargılamanın modernleştirilmesi hedeflenmiş, HMK 6100 bu boşluğu doldurmuştur.

Yeni kanun, özellikle adil yargılanma hakkı, usul ekonomisi, tarafların eşitliği ve şeffaf yargılama ilkelerini ön plana çıkarmıştır.


HMK’nın Genel Yapısı ve Sistematiği

HMK, toplamda 7 kitap ve 447 maddeden oluşmaktadır. Kanun, hem bireylerin hak arama sürecini kolaylaştırmış hem de mahkemelerin iş yükünü dengelemeyi amaçlamıştır.

Kanunun genel sistematiği şu şekildedir:

  1. Birinci Kitap: Yargılamaya hâkim olan ilkeler ve mahkemelerin görev-yetkisi

  2. İkinci Kitap: Dava ve yargılama usulleri

  3. Üçüncü Kitap: Deliller

  4. Dördüncü Kitap: Kanun yolları (istinaf, temyiz, yargılamanın iadesi)

  5. Beşinci Kitap: Geçici hukuki korumalar (ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz)

  6. Altıncı Kitap: Tahkim

  7. Yedinci Kitap: Çeşitli, geçici ve son hükümler

Bu yapı sayesinde yargılama süreci aşamalarına göre düzenlenmiş, uygulamada bütünlük sağlanmıştır.


HMK’nın Getirdiği Temel Yenilikler

1. İstinaf Sisteminin Yasal Zemine Oturtulması

HMK, iki dereceli yargılama sistemine geçişi kalıcı hale getirmiştir.
Artık ilk derece mahkemesi kararları Bölge Adliye Mahkemesi (BAM) tarafından hem hukukî hem de maddi yönden incelenebilmektedir.
Bu durum, hem hata payını azaltmış hem de temyiz mahkemesi olan Yargıtay’ı sadece içtihat oluşturma fonksiyonuna yöneltmiştir.

2. Basit Yargılama Usulü ve Yazılı Yargılama Usulü Ayrımı

HMK ile yargılamada hız kazandırmak amacıyla, davalar iki temel usule göre görülmeye başlanmıştır:

  • Basit Yargılama Usulü: Daha az öneme sahip ve düşük tutarlı davalarda uygulanır.

  • Yazılı Yargılama Usulü: Daha kapsamlı, delil ve iddia bakımından yoğun davalarda uygulanır.

Bu ayrım, usul ekonomisinin somut bir göstergesidir.

3. Elektronik Tebligat ve Dijitalleşme

HMK ile birlikte elektronik tebligat sistemi yasal dayanak kazanmıştır. Bu sayede süre kayıpları önlenmiş, hızlı ve güvenli bildirim sistemi kurulmuştur.
Bu düzenleme, e-Devlet ve e-Duruşma projeleriyle birleşerek dijital yargılama dönemini başlatmıştır.

4. Taraflarca Getirilme İlkesine Vurgu

Hâkimin tarafların getirmediği delil ve vakıaları kendiliğinden dikkate alamayacağı açıkça düzenlenmiştir.
Bu sayede hâkimin tarafsızlığı güçlenmiş, yargılamada sınırlar netleşmiştir.

5. Geçici Hukuki Korumalar Sisteminin Genişletilmesi

İhtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve delil tespiti gibi kurumlar daha etkin hale getirilmiştir.
Bu sayede dava sonuçlanmadan önce doğabilecek hak kayıplarının önüne geçilmiştir.


HMK’da Yer Alan Temel İlkeler

🟢 Adil Yargılanma Hakkı (m. 27)

Tarafların, mahkemede eşit koşullarda yargılanma ve iddia-savunmalarını özgürce sunma hakkı vardır.
Mahkeme, kararını mutlaka gerekçeli olarak açıklamak zorundadır.

🟢 Hukuki Dinlenilme Hakkı (m. 27/2)

Taraflara; bilgilendirilme, açıklama yapma ve mahkemenin bu açıklamaları dikkate alma hakkı tanınmıştır.

🟢 Usul Ekonomisi İlkesi (m. 30)

Hâkim, yargılamayı makul sürede, gereksiz giderlere yol açmadan yürütmekle yükümlüdür.

🟢 Taraflarca Getirilme İlkesi (m. 25)

Dava malzemesini (delil, vakıa) taraflar getirir; hâkim kendiliğinden araştırma yapamaz.

🟢 Tasarruf İlkesi (m. 24)

Taraflar, davayı açıp açmamakta, davadan feragat etmekte veya kabulde serbesttirler.

Bu ilkeler, yargılama sürecinde hem denge hem de etkinliği sağlar.


HMK’nın Maddi Hukuka Etkisi

Her ne kadar HMK bir usul kanunu olsa da, uygulama alanında maddi hukuku doğrudan etkileyen sonuçlar doğurur.
Örneğin;

  • Kesin hüküm ilkesi (m. 303), tarafların aynı konuda tekrar dava açmasını engeller.

  • İspat yükü düzenlemeleri (m. 190), tarafların maddi haklarını doğrudan etkiler.
    Bu nedenle usul kurallarına aykırılık, bazen hakkın kaybına yol açabilir.

Kısacası, “usul esasa mukaddemdir” anlayışı HMK ile sistematik hale gelmiştir.


HMK ve Yargı Bağımsızlığı

Kanunun en önemli yönlerinden biri, yargı bağımsızlığını güçlendirmesidir.
Mahkemelerin kuruluşu, görevleri ve hâkimlerin yargı yetkisini kullanma şekli açıkça düzenlenmiş, yürütmenin müdahalesi engellenmiştir.
Ayrıca Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK)’nun olumlu görüşü olmadan yeni mahkeme kurulamayacağı kuralı, yargı bağımsızlığını kurumsallaştırmıştır.


HMK’da Yargılama Süreci

HMK’ya göre yargılama süreci şu aşamalardan oluşur:

  1. Davanın açılması (m. 118 vd.)

  2. Dava dilekçesinin tebliği ve cevap

  3. Ön inceleme

  4. Tahkikat (delillerin toplanması)

  5. Sözlü yargılama ve hüküm

Bu aşamaların her biri, taraflara eşit imkân sağlayacak şekilde düzenlenmiştir.
Özellikle “ön inceleme” aşamasıyla, dava konularının sınırları erken dönemde belirlenmekte ve yargılama hızlanmaktadır.


HMK’nın Günümüzdeki Önemi

Bugün HMK, yalnızca bir kanun değil, adalet yönetimi standardı haline gelmiştir.
Arabuluculuk, uzlaştırma, elektronik duruşma gibi kurumlarla desteklenmiş; yargılama süreci dijital çağın ihtiyaçlarına uyumlu hale getirilmiştir.

Ayrıca 2020 sonrası yapılan değişikliklerle:

  • Kesin sürelerin kapsamı genişletilmiş,

  • Duruşma dışı işlemler elektronik ortama taşınmış,

  • Adli tatil düzenlemeleri sadeleştirilmiştir.

Bu düzenlemeler, Türkiye’de yargının erişilebilirliğini ve şeffaflığını artırmıştır.


Sonuç

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Türk yargı sistemine modern, hızlı ve adil bir yargılama düzeni kazandırmıştır.
Hem tarafların hak arama özgürlüğünü korumuş, hem de mahkemelerin etkinliğini artırmıştır.
Bugün HMK, yalnızca usul kurallarının toplamı değil; adaletin uygulama rehberi olarak işlev görmektedir.

Adaletin temelini doğru usul oluşturur; usulün temeli ise HMK’nın getirdiği ilkelerdir.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button