İdari İşlemlerde Yetki Tevdiinin Sınırları: Yetki Genişliği – Yetki Gasbı Ayrımı
GİRİŞ
İdari hukukta en temel kurallardan biri olan “yetkisizlik, kamu düzenindendir” ilkesi doğrultusunda, her idari işlemin yalnızca yetkili merci tarafından yapılması zorunludur. Bu bağlamda, idari işlemlerde yetki unsuru, işlemin hukukiliğini belirleyen ana unsurlardan biri olarak kabul edilir.
Bununla birlikte, modern kamu yönetiminde merkezi idareden taşraya, üst düzey yöneticilerden alt kademe görevlilere görev devri (tevdi) uygulaması artmış; bu da yetki genişliği ve yetki gasbı kavramlarını gündeme getirmiştir.
Bu makalede, idari işlemlerde yetki tevdii kavramı; yetki devri ile yetki genişliği farkı, yetki gasbının sonuçları ve Danıştay ile Bölge İdare Mahkemesi kararları ışığında analiz edilecektir.
1. YETKİ UNSURU VE YETKİNİN KAYNAĞI
1.1. Yetkinin Hukuki Niteliği
Yetki, idarenin kanunla kendisine tanınan ve kamu gücü kullanma imkânını ifade eder. Bu yetki, anayasal ya da yasal düzenlemelerle belirlenir. Hiçbir idare, yetkisini aşarak işlem tesis edemez. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 2. ve 125. maddeleri bu ilkenin anayasal dayanağını oluşturur.
1.2. Yetki Tevdiinin Temel Kriteri
Yetki tevdii (görev devri), bir idari makamın kendi yetki alanına giren bir işlemi, başka bir makamın yerine getirmesine izin vermesidir. Ancak bu durum, bazı anayasal ve yasal sınırlarla çevrilidir. Özellikle takdir yetkisi içeren işlemlerin devri sınırlıdır.
2. YETKİ TEVDİİ, YETKİ DEVRİ VE YETKİ GENİŞLİĞİ
2.1. Yetki Tevdii ile Yetki Devrinin Farkı
-
Yetki Devrinde, üst kademe bir makamın açıkça yazılı olarak başka bir makama görev devretmesi söz konusudur. Genellikle yönetmelik veya genelge ile olur.
-
Yetki Tevdiinde, işlem doğrudan asli yetkili makam tarafından yapılır ancak uygulama başka bir makamın elinden çıkar. Örneğin, karar vali tarafından alınır ama imza kaymakam tarafından atılır.
2.2. Yetki Genişliği
“Yetki genişliği” esas itibariyle Türkiye’de valiler ve kaymakamlar açısından kullanılan bir kavramdır. 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu m. 9 ve 27’ye göre, valiler merkezin taşradaki temsilcisi sıfatıyla bazı durumlarda doğrudan bakanlıkların yetkisini kullanabilir. Ancak bu yetki genişliği sınırsız değildir.
🔹 Danıştay 1. D., 2019/872 E., 2021/2331 K.:
“Valinin merkezin temsilcisi olarak bazı işlemleri doğrudan yapması mümkündür. Ancak bu yetki, asli ve mutlak bir idari fonksiyon üstlenmek anlamına gelemez.”
3. YETKİ GASBI: TANIMI, SONUÇLARI VE İPTAL SEBEBİ OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ
3.1. Yetki Gasbı Nedir?
Yetki gasbı, idari işlemin hukuken yetkili olmayan bir makam tarafından yapılması hâlidir. Bu durumda işlem yetki yönünden sakattır ve idari yargı tarafından iptal edilir.
🔺 Örneğin: Bir belediye encümeninin imar planı onayı yapması.
3.2. İşlemin Sonucu
Yetkisiz bir makamın yaptığı işlem yok hükmündedir veya iptal edilebilir. İşlemle ilgili açılan davalarda, yargı makamları öncelikle yetki unsurunu inceler. Yetki yönünden sakat olan işlem, diğer unsurlar incelenmeksizin iptal edilir.
🔹 Danıştay 6. D., 2020/2183 E., 2021/4472 K.:
“İmar planı değişikliğinin belediye başkan vekili tarafından değil, yetkili encümen tarafından yapılması gerektiği; yetki gasbı bulunduğu anlaşılmıştır.”
4. UYGULAMADA YETKİ SORUNLARI
4.1. Takdir Yetkisi İçeren İşlemlerde Devredilmezlik
Bazı idari işlemler, takdir yetkisi içerdiğinden dolayı devredilemez. Özellikle disiplin cezaları, kamu görevlilerinin görevden uzaklaştırılması ve memur atamaları gibi işlemler bireysel değerlendirme gerektirdiğinden yetki devri ile yapılamaz.
🔹 Danıştay 12. D., 2018/3432 E., 2020/3782 K.:
“Disiplin cezası yetkisi, yalnızca kanunen yetkili makama aittir. Bu yetkinin başka bir makama devri mümkün değildir.”
4.2. Zincirleme Yetki Kullanımı
Bazı işlemlerde, idare bir makamı görevlendirir; o makam başka bir alt makama devreder. Bu zincirleme yetki kullanımı hukuka aykırılık doğurabilir.
5. YARGI KARARLARINDA YETKİ SORUNLARINA YAKLAŞIM
5.1. Danıştay Kararları
Danıştay, yetki gasbı konusunda oldukça hassas olup, işlemin yetkili makam tarafından yapılmaması durumunda işlemi iptal etmektedir. Ancak yetki genişliği durumlarında, özellikle taşra teşkilatlarında kamu yararının korunması adına sınırlı tolerans tanınmaktadır.
5.2. Bölge İdare Mahkemesi Kararları
Bölge İdare Mahkemeleri, özellikle imar planı iptalleri, ruhsat iptalleri, ihale işlemleri gibi konularda yetkisizlik itirazlarını detaylıca değerlendirmekte ve usul yönünden bozma kararları verebilmektedir.
🔹 İstanbul BİM 3. İDD, 2022/2744 E., 2023/1987 K.:
“İhale komisyon kararının belediye encümeni yerine başkanlık birimi tarafından alınması, açık bir yetki gasbıdır.”
6. ANAYASA VE HUKUK DEVLETİ BAĞLANTISI
Anayasa’nın 2. maddesi “hukuk devleti” ilkesini düzenler. Bu ilke, idarenin her türlü işleminin hukuka dayanmasını zorunlu kılar. Yetki gaspı, bu ilkeye açıkça aykırı olduğundan sadece bireyin değil, kamu düzeninin ihlali anlamına gelir.
Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru kararlarında, yetkisiz işlem nedeniyle temel hakların ihlali yönünde tespitlerde bulunmuştur.
🔹 AYM, B. No: 2014/18734, Karar Tarihi: 24.05.2017:
“İdari işlemin, yasal yetki bulunmaksızın tesis edilmesi, adil yargılanma hakkının ve hukuk devleti ilkesinin ihlaline neden olmuştur.”
SONUÇ
İdari işlemlerde yetki tevdii, idarenin fonksiyonlarını etkili biçimde kullanmasını sağlayan meşru bir araçtır. Ancak bu yetkinin kullanımında sınırlar vardır:
-
Yetki yalnızca hukuki düzenlemeyle tanımlanmış mercilerce kullanılabilir.
-
Takdir yetkisi gerektiren işlemlerde yetki devri yapılamaz.
-
Yetki genişliği ancak açık yasal dayanağı ve istisnai şartlarla mümkündür.
-
Yetki gasbı halinde işlem, yok hükmünde veya iptal edilebilir nitelikte olup, kamu düzenine aykırıdır.
Bu nedenle idare hukukçularının ve kamu görevlilerinin işlem tesis ederken yetki konusuna azami dikkat göstermeleri gerekmektedir. Aksi hâlde işlemlerin iptali ve doğuracağı kamu zararı kaçınılmaz olacaktır.