Reşit Olmayanlara Ait Görüntülerin Yayılma Tehdidi ile Şantaj-İstanbul Ağır Ceza Avukatı

I. GİRİŞ

Dijital teknolojilerin yaşamın her alanına entegre olmasıyla birlikte suçlar da yeni biçimler kazanmıştır. Özellikle sosyal medya platformları, mesajlaşma uygulamaları ve bulut tabanlı sistemler aracılığıyla paylaşılan özel görüntüler, kötü niyetli kişiler tarafından bir şantaj aracı haline getirilmektedir. Bu durum, reşit olmayan bireylerin dijital ortamlardaki savunmasızlığı göz önüne alındığında, ceza hukukunun en ciddi müdahale alanlarından birini oluşturmaktadır.

Reşit olmayan kişilerin (18 yaş altı çocukların) özel veya cinsel içerikli görüntülerinin, yaymakla tehdit edilerek maddi ya da manevi çıkar sağlanmaya çalışılması, hem şantaj, hem de çocuk istismarı, kişisel verilerin hukuka aykırı olarak kullanılması ve kimi hallerde müstehcenlik suçlarını gündeme getirmektedir. Bu makalede, söz konusu eylemlerin Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamındaki karşılığı, suç tipleri, delil sorunları ve Yargıtay içtihatları çerçevesinde detaylı şekilde ele alınacaktır.

II. HUKUKİ NİTELENDİRME: BİR EYLEM, BİRÇOK SUÇ

Reşit olmayan bireylerin görüntüleri üzerinden gerçekleştirilen tehdit ve şantaj eylemleri; tek bir davranışın farklı suç tipleriyle kesiştiği durumlardır. Bu fiillerin hukuki değerlendirmesi aşağıdaki başlıklar altında yapılmalıdır:

A. Şantaj Suçu (TCK m.107)

TCK m.107/2’ye göre:

“Kendisinin veya başkasının şeref ve saygınlığına zarar verecek nitelikte haber veya görüntüleri yaymakla tehdit edilerek menfaat temin edilmeye çalışılması hâlinde fail, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve adli para cezası ile cezalandırılır.”

Bu kapsamda;

Görüntüler, reşit olmayan kişiye ait olsa da, failin şantaj kastı taşıması,
Görüntüleri yaymakla tehdit etmesi,
Mağdurdan para, cinsel ilişki veya başka bir davranış talep etmesi halinde,
şantaj suçu oluşur.

B. Çocukların Cinsel Dokunulmazlığına Karşı Suçlar (TCK m.103 vd.)

Eğer görüntü, cinsel içerik taşıyorsa ve mağdur 18 yaşından küçükse, bu durumda çocuğun cinsel istismarı suçu da gündeme gelir. TCK m.103/1’e göre:

“On beş yaşını tamamlamamış olan çocukla cinsel davranışta bulunan kişi hakkında 8 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.”

Görüntüler fail tarafından elde edilmemiş, sadece şantaj amacıyla kullanılmış olsa bile, mağdurun psikolojik bütünlüğü ihlal edildiğinden bu suçla birlikte değerlendirilmelidir.

C. Müstehcenlik (TCK m.226)

Çocuğa ait görüntüler müstehcen nitelikteyse ve fail bu görüntüleri saklıyor, çoğaltıyor ya da yaymakla tehdit ediyorsa:

TCK m.226/3 ve 4 kapsamında cezai sorumluluğu doğar.
5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası ve adli para cezası öngörülür.

D. Kişisel Verilerin Hukuka Aykırı Kullanımı (TCK m.136)

Reşit olmayan kişiye ait görüntü veya bilgi, onun rızası dışında ele geçirilmiş ve kullanılmışsa, fail hakkında ayrıca:

Verileri hukuka aykırı olarak verme veya yayma suçundan,
2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası uygulanır.

III. SUÇUN UNSURLARI

A. Fail

Fail, 18 yaş üstü biri olabileceği gibi, mağdurla yaşıt (örneğin 16 yaşında) biri de olabilir. Ancak fail reşit olsa bile suça bakış “çocuğa karşı işlenmiş suç” olarak değerlendirilir. Mağdur ile fail arasında gönüllü ilişki iddiası, suçu ortadan kaldırmaz.

B. Mağdur

Mağdurun yaşı suçun niteliğini belirlemede esastır. TCK m.6’ya göre 18 yaşını doldurmamış herkes çocuk sayılır.

15 yaşını doldurmamış mağdura yönelik eylemler, mutlak suçtur.
15–18 yaş aralığında ise rıza iddiası değerlendirilir; ancak şantaj, rızayı geçersiz kılar.

C. Görüntü Unsuru

Görüntü cinsel içerik taşımasa dahi “mahremiyet” taşıyorsa (örneğin iç çamaşırlı fotoğraflar), yine tehdit ve şantaj suçunu oluşturur.
Görüntü gerçek olabilir veya deepfake yöntemiyle oluşturulmuş da olabilir.

IV. UYGULAMA SORUNLARI VE YARGITAY İÇTİHATLARI

Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2016/5700 E. , 2021/867 K.

Sanığın olay tarihinden önce mağdureye yönelik elindeki çıplak resim ile videolarını ailesine göstereceğini beyanla gerçekleştirdiği çocuğun cinsel istismarı eyleminde, şantaj suçundan açılan kamu davasına esas teşkil eden sözlerin çocuğun cinsel istismarı suçunun tehdit unsurunu oluşturduğu gözetilerek şantaj suçundan hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekir .

V. DELİL SORUNLARI VE İSPAT YÖNTEMLERİ

A. Deliller

WhatsApp, Telegram, Instagram DM mesajları
E-posta yazışmaları
Sosyal medya mesaj geçmişi
Cihaz üzerindeki veri incelemesi (telefon, tablet, bulut)

B. Elde Etme Yönteminin Hukuka Uygunluğu

CMK m.217 gereği, delilin hukuka uygun elde edilmiş olması gerekir. Ancak şantaj mağdurunun sunduğu görüntü kayıtları, mağdurun kendi cihazından alınmışsa hukuka uygun sayılır.

VI. ŞİKÂYET, UZLAŞTIRMA VE CEZA YAPTIRIMLARI

A. Şikâyet ve Süre

Şantaj suçu, şikâyete bağlı değildir.
Reşit olmayan kişiye karşı işlenen suçlarda re’sen soruşturma yürütülür.
Etkin pişmanlık mümkün ancak mağdurun 18 yaş altı olması nedeniyle cezada ciddi indirime yol açmaz.

B. Cezai Yaptırımlar

Suç	Ceza Miktarı
Şantaj (TCK m.107)	1–3 yıl hapis + para cezası
Çocuk istismarı (TCK m.103)	8–15 yıl hapis
Müstehcenlik (TCK m.226)	5–10 yıl hapis
Verilerin yayılması (TCK m.136)	2–4 yıl hapis

Ceza miktarı, suçun niteliğine, failin kastına ve mağdurun yaşı gibi unsurlara göre artabilir.

VII. KORUMA TEDBİRLERİ VE MAĞDUR YARDIMI

A. Adli Destek

Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusu
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na başvuru
Baroların çocuk hakları merkezleri

B. İçerik Kaldırma

BTK üzerinden erişim engeli başvurusu
Sosyal medya platformlarının içerik kaldırma mekanizmaları
5651 sayılı Kanun kapsamında Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne başvuru

VIII. SONUÇ

Reşit olmayanlara ait görüntüler üzerinden şantaj yapılması, yalnızca bireysel bir saldırı değil, aynı zamanda toplumun ahlaki ve hukuki yapısına karşı yöneltilmiş ağır bir suçtur. Bu eylemler yalnızca şantaj kapsamında değil, çocuk istismarı, müstehcenlik ve kişisel verilerin hukuka aykırı kullanımı gibi birçok ağır suç tipini içinde barındırır.

Türk Ceza Kanunu, bu gibi durumlarda faile yönelik ciddi yaptırımlar öngörmektedir. Ancak bu yeterli değildir. Uygulamada delil toplama, failin tespiti ve yargı süreçlerinin etkin yürütülmesi için özel bir uzmanlık ve çocuk odaklı hassasiyet gerekmektedir.

Bu tür suçlarla mücadele, yalnızca cezalandırma değil; aynı zamanda eğitim, farkındalık ve dijital güvenlik politikalarının güçlendirilmesiyle mümkündür.

Single Blog Title