GÖÇMEN KAÇAKÇILIĞINDA SOSYAL MEDYA KULLANIMI
GİRİŞ
Küresel ölçekte artan göç hareketleri, yalnızca devletleri değil, organize suç örgütlerini de harekete geçirmiştir. Göçmen kaçakçılığı, dijitalleşen dünyada yeni biçimlere bürünmüş; bu bağlamda özellikle sosyal medya platformları, suç organizasyonlarının iletişim, propaganda ve operasyon alanı haline gelmiştir. Artık yasa dışı göç girişimleri, Instagram’dan rotalar, WhatsApp’tan ödeme bilgileri ve Telegram’dan geçiş planları ile yönetilmektedir.
Bu çalışmada, göçmen kaçakçılığının dijital yüzü olan sosyal medya kullanımı ve bunun ceza hukuku, delil standartları, kolluk uygulamaları ve insan hakları üzerindeki etkisi irdelenecek; TCK m.79 kapsamında suçun niteliği yeni nesil suç teknikleri bağlamında değerlendirilecektir.
I. GÖÇMEN KAÇAKÇILIĞININ TANIMI VE YASAL DÜZENLEME
A. TCK m.79’a Göre Tanım
Türk Ceza Kanunu’nun 79. maddesine göre göçmen kaçakçılığı:
“Doğrudan veya dolaylı olarak maddi menfaat elde etmek maksadıyla, bir yabancıyı ülkeye sokan, ülkede kalmasına veya yurt dışına çıkmasına imkân sağlayan kişi” üç yıldan sekiz yıla kadar hapis ve adli para cezası ile cezalandırılır.
Bu suçun mağduru devletin kamu düzenidir; ancak mağdur gibi görünen göçmenler de çoğu zaman suç örgütlerinin istismarıyla karşı karşıyadır.
II. GÖÇMEN KAÇAKÇILIĞINDA SOSYAL MEDYA KULLANIMI
A. Yeni Nesil Organize Suçun Özellikleri
Sosyal medya üzerinden yapılan organize kaçakçılık faaliyetleri;
-
Anonim iletişim (Telegram, Signal),
-
Kripto para ile ödeme (Bitcoin, USDT),
-
Dinamik gruplar ve forumlar (Facebook, Reddit, TikTok),
-
Gizli linkler ve davet kodları (Dark web, Discord),
-
Sahte kimlik paylaşımı, rota haritaları ve sınır geçiş videoları ile yürütülmektedir.
B. Kullanılan Platformlar
Platform | Kullanım Biçimi |
---|---|
Telegram | Kapalı gruplarda yol, ücret ve geçiş bilgisi |
TikTok | Propaganda videoları, “başarı öyküleri” |
Doğrudan mesaj yoluyla organizasyon | |
Lojistik ve anlık iletişim aracı | |
Kapalı gruplar aracılığıyla müşteri temini |
III. CEZA HUKUKU AÇISINDAN DEĞERLENDİRME
A. Failin Dijital Kimliği ve Kast Unsuru
Sosyal medya hesapları sahte kimliklerle yürütüldüğünden, failin tespiti ve kastın ispatı güçleşmektedir. Ancak dijital izler (IP, MAC adresi, oturum kayıtları), kastın varlığını ortaya koyabilir. Bir Telegram grubunda “geçiş ücreti, rota, konum” paylaşan bir kişi doğrudan fail olabilir.
B. TCK m.79 Kapsamında Uygulama
Yargıtay, her ne kadar klasik taşıyıcı eylemlere odaklansa da, güzergâh belirleyen, para toplayan, sosyal medyadan yönlendiren kişileri de fail ya da iştirakçi olarak değerlendirmektedir.
C. Suça Teşvik Suçu ile Bağlantısı
TCK m.214 (suç işlemeye tahrik) ve TCK m.215 (suçu ve suçluyu övme) kapsamında, sosyal medya üzerinden yapılan bazı içerikler ayrıca cezalandırılabilir. Örneğin, “Avrupa’ya geçtik, çok kolaydı” içerikleri suç işlemeye özendirme sayılabilir.
IV. DELİL STANDARTLARI VE KOLLUK UYGULAMALARI
A. Dijital Delillerin Önemi
Sosyal medya temelli suçlarda şu deliller hayati önem taşır:
-
IP adresi kayıtları
-
Sunucu log kayıtları (WhatsApp/Telegram verileri)
-
Kripto para transferleri (cüzdan adresleri)
-
Grup konuşma ekran görüntüleri
-
Sosyal medya platformlarının resmi yanıtları (BTK/Interpol iş birliği)
B. Hukuka Uygunluk İlkesi
CMK m.134 gereği dijital veriler ancak hâkim kararıyla elde edilebilir. Aksi halde elde edilen ekran görüntüleri ve yazışmalar hukuka aykırı delil sayılır. Bu, suçun ispatı konusunda önemli bir zorluktur.
C. Kolluk Uygulamalarında Yeni Yöntemler
-
Siber devriye ekipleri
-
Sahte kullanıcılarla gruplara sızma
-
Interpol kanalıyla hesap engelleme
-
Kripto takip sistemleri (MASAK uyumlu)
V. ULUSLARARASI HUKUK BAĞLAMINDA SORUMLULUK
A. Palermo Protokolü
Birleşmiş Milletler Sınıraşan Suçlarla Mücadele Sözleşmesi’ne ek Palermo Protokolü, göçmen kaçakçılığıyla uluslararası iş birliğini esas alır. Türkiye bu protokolü onaylamış ve sosyal medya üzerinden organize edilen suçlara karşı iş birliğini artırmıştır.
B. AB-Türkiye Geri Kabul Mekanizmaları
Sosyal medya temelli organizasyonlar, çoğu zaman AB’ye geçişi hedeflediğinden, geri kabul anlaşmaları kapsamında Türkiye’ye geri gönderilen göçmenlerin çoğu bu suç yapılarının mağdurudur.
VI. ELEŞTİRİLER VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
A. Eleştiriler
-
Yargı ve kolluk makamlarının dijital delil yönetiminde yeterli donanıma sahip olmaması
-
Uluslararası platformların (Meta, Telegram) veri paylaşımında yetersizliği
-
Göçmen kaçakçılığı mağdurlarının çoğu zaman mağdur değil suçlu muamelesi görmesi
B. Çözüm Önerileri
-
Sosyal medya devleriyle uluslararası protokol oluşturulmalıdır.
-
Kripto para takip sistemleri (blockchain analiz yazılımları) yaygınlaştırılmalıdır.
-
Kolluk personeline dijital suç teknikleri eğitimi verilmelidir.
-
Göçmen mağdurların korunması için psikososyal destek ve tanık koruma prosedürleri uygulanmalıdır.
-
Ceza yargılamasında dijital izlerin yeterli teknik raporlarla desteklenmesi zorunlu hale getirilmelidir.
SONUÇ
Göçmen kaçakçılığı artık sadece karanlık sokaklarda değil, “paylaş” ve “gönder” butonlarının ardında gerçekleşmektedir. Sosyal medya, suç organizasyonları için hızlı, anonim ve erişilebilir bir zemin sunmaktadır. Bu yeni nesil suçlarla mücadele, klasik yöntemlerle değil; siber hukuk, dijital delil yönetimi ve uluslararası iş birliği ile mümkündür.
Türk ceza hukukunun TCK m.79 ile çizdiği çerçeve, sosyal medya tabanlı suçlara da uygulanabilir durumdadır; ancak uygulamadaki eksiklikler, teknolojiyle gelişen suç biçimlerine karşı daha güncel ve teknik altyapıya dayalı çözümler gerektirmektedir.