TCK 318 Kapsamında Halkı Askerlikten Soğutma Suçu
Askerlik, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na göre vatandaşların vatan hizmeti kapsamında yerine getirmekle yükümlü oldukları temel görevlerden biridir. Milli güvenlik ve kamu düzeni açısından büyük öneme sahip bu görev, toplumda askerlik bilincini zayıflatacak veya insanları askerlikten soğutacak eylemlerle tehdit altına girebilir. Bu nedenle Türk Ceza Kanunu (TCK), halkı askerlikten soğutmayı, kamu güvenliğini ve askeri disiplin anlayışını doğrudan etkileyen bir suç olarak düzenlemiştir.
Bu makalede, TCK 318 kapsamında halkı askerlikten soğutma suçunun tanımı, unsurları, cezai sonuçları, Yargıtay ve AİHM kararları ışığında hukuki değerlendirmeler ve günümüzdeki tartışmalar ele alınacaktır.
Hukuki Dayanak ve Suçun Tanımı
TCK m. 318, halkı askerlikten soğutma suçunu şu şekilde tanımlar:
“Halkı askerlik hizmetinden soğutacak şekilde teşvik eden, propagandada bulunan veya bu yönde yayın yapan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
Bu madde ile korunan hukuki değerler:
-
Askerliğin kutsallığına ve zorunluluğuna ilişkin toplumsal bilincin korunması,
-
Kamu düzeni ve ulusal güvenliğin sağlanması,
-
Askeri hizmetin itibarsızlaştırılmasının önlenmesi.
Suçun Unsurları
-
Fail:
-
Bu suçu herkes işleyebilir. Sivil kişiler, medya çalışanları veya kamu görevlileri fark etmeksizin bu kapsamda sorumludur.
-
-
Fiil:
-
Halkı askerlikten soğutacak şekilde propaganda yapmak, yazılı, sözlü veya dijital yollarla askerlik hizmetinin gereksiz, kötü veya anlamsız olduğunu savunmak.
-
-
Suç Konusu:
-
Askerlik hizmetine ilişkin halkın algısını olumsuz etkileyecek içerikler ve açıklamalar.
-
-
Manevi Unsur:
-
Suç kasten işlenir. Fail, toplumun askerlik hizmetinden uzaklaşmasını sağlamak amacıyla hareket etmelidir.
-
Yargıtay Kararları Işığında TCK 318
Yargıtay, bu suçun oluşabilmesi için eylemin halkı askerlik hizmetinden soğutacak net bir etkiye sahip olmasını aramaktadır:
-
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2017/3238 E., 2018/3564 K. kararında, askerliği gereksiz ve baskıcı bir sistem olarak niteleyen propaganda faaliyetlerinin bu suç kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine hükmedilmiştir.
-
Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/2193 E., 2020/1145 K. kararında, sosyal medya üzerinden yapılan ve askerlik hizmetini aşağılayan açıklamalar bu suçu oluşturmuştur.
-
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2016/120 E., 2017/84 K. kararında, ifade özgürlüğü ile halkı askerlikten soğutma arasındaki ayrım değerlendirilmiş ve askerliği kötüleyici ifadelerin ifade özgürlüğü sınırlarını aşabileceği belirtilmiştir.
AİHM Kararları ve İfade Özgürlüğü İkilemi
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), AİHS m. 10 (ifade özgürlüğü) kapsamında bu tür davalarda ifade özgürlüğü ile ulusal güvenlik arasındaki dengeyi gözetir:
-
Bayatyan v. Ermenistan (2011) kararında, zorunlu askerlik konusundaki vicdani ret hakkını tanımış ancak askerlik karşıtı propagandanın sınırlandırılmasının ulusal güvenlik açısından meşru olabileceğini belirtmiştir.
-
Perinçek v. İsviçre (2015) kararında, ifade özgürlüğünün sınırlarının, kamu düzeni ve güvenliğine tehdit oluşturan durumlarda daraltılabileceğini vurgulamıştır.
-
Zana v. Türkiye (1997) kararında, devletin güvenliğini zedeleyen açıklamaların ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığını kabul etmiştir.
Dijital Çağda Halkı Askerlikten Soğutma
Teknoloji ve sosyal medya, bu suçun boyutunu önemli ölçüde genişletmiştir:
-
Sosyal Medya Paylaşımları: Askerliği küçümseyen veya nefret söylemine varan içerikler hızla yayılmakta ve soruşturmalara konu olmaktadır.
-
Blog ve Forumlar: Askerlik karşıtı dijital yayınlar, toplumun askerlik bilincini olumsuz etkileyebilir.
-
Video İçerikler: YouTube veya TikTok gibi platformlarda yapılan askerlik karşıtı içerikler, suçun ispatında önemli delil haline gelebilir.
Günümüzdeki Sorunlar ve Tartışmalar
-
İfade Özgürlüğü ve Suç Ayrımı:
-
Askerlikle ilgili eleştirilerin ne zaman suç kapsamına girdiği tartışmalıdır. İfade özgürlüğü sınırlarının belirlenmesi önemlidir.
-
-
Vicdani Ret ve Askerlik Karşıtı Görüşler:
-
Avrupa ülkelerinde vicdani ret hakkı tanınırken, Türkiye’de halkı askerlikten soğutma suçunun bu hakla çatışıp çatışmadığı tartışılmaktadır.
-
-
Dijital Delillerin Kullanımı:
-
Sosyal medya içerikleri üzerinden yapılan tespitlerde, ifade ve propaganda ayrımının net yapılması gerekir.
-
Cezalar ve Yaptırımlar
-
TCK m. 318’e göre ceza: Halkı askerlikten soğutma suçu için 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür.
-
Suçun basın, yayın veya dijital platformlar aracılığıyla işlenmesi durumunda ceza artırılabilir.
-
Kamu görevlilerinin bu fiili işlemesi durumunda disiplin soruşturmaları da gündeme gelir.
Sonuç ve Değerlendirme
Halkı askerlikten soğutma suçu, askeri disiplinin, ulusal güvenliğin ve toplumsal dayanışmanın korunması için önemlidir. Yargıtay kararları, bu suçun oluşabilmesi için eylemin somut olarak askerlik hizmetine duyulan ilgiyi zayıflatıcı etkiye sahip olması gerektiğini vurgulamaktadır. AİHM kararları ise, ulusal güvenlik ve kamu düzeni gerekçesiyle ifade özgürlüğüne yapılan sınırlamaların orantılı olması gerektiğini belirtmektedir.
Dijitalleşmenin hızla arttığı günümüzde, sosyal medya ve çevrim içi platformların etkisiyle bu suçun kapsamı genişlemiştir. Hem yasal düzenlemelerin hem de yargı uygulamalarının ifade özgürlüğü ile güvenlik arasında hassas bir denge kurarak güncellenmesi önem taşımaktadır.