TAŞINMAZ HİSSESİNİN DEVRİ İÇİN DİĞER HİSSEDARLARIN RIZASI GEREKLİ MİDİR
Genel olarak, bir taşınmazda hisse sahibi olan bir hissedar, kendi hissesini diğer hissedarların rızasını almadan üçüncü bir kişiye devredebilir. Ancak, Türk Medeni Kanunu uyarınca bazı özel durumlarda hissedarların rızası veya onayı önem arz edebilir. Ayrıca, bu süreçte diğer hissedarların önalım hakkı (şufa hakkı) devreye girebilir.
1. Hisse Devri ve Diğer Hissedarların Rızası
Taşınmazdaki hissedarların rızası genel anlamda gerekli değildir. Bir hissedar, sahip olduğu hissesi üzerinde tasarruf yetkisine sahiptir ve bu hisseyi dilediği kişiye satabilir ya da devredebilir. Ancak, bu tür bir devir sonrası aşağıdaki durumlardan biri meydana gelebilir:
- Önalım Hakkı (Şufa Hakkı): Türk Medeni Kanunu’nun 732. maddesine göre, hissedarlar arasında önalım hakkı devreye girebilir. Bir hissedar, hissesini üçüncü bir kişiye satmak istediğinde, diğer hissedarlar, satışı öğrendikleri tarihten itibaren 3 ay içinde önalım hakkını kullanabilirler. Bu hak, taşınmazın tapuya tescil edilmesinden itibaren ise 2 yıl içinde kullanılabilir.
2. Önalım Hakkının Kullanılmaması Durumu
Eğer diğer hissedarlar önalım haklarını kullanmaz veya kullanmak istemezlerse, devri yapılacak hisse, tapuda üçüncü kişiye sorunsuz bir şekilde devredilebilir. Yani, diğer hissedarların bu duruma itiraz hakları bulunmamaktadır, sadece önalım hakkı varsa bu hakları devreye girer.
3. Rıza Verilmediği Durumda İzlenecek Yol
Eğer diğer hissedarlar hisse devrine rıza göstermez ve bu süreçte sorun çıkarırlarsa, yasal olarak takip edilecek yollar şunlardır:
- Önalım Hakkının Kullanımı: Diğer hissedarlar önalım hakkını kullanarak, taşınmazdaki hisseyi üçüncü kişiye değil, kendilerine devredilmesini sağlayabilirler. Bunun için önalım hakkı çerçevesinde belirlenen süreler içinde Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak önalım hakkını talep etmeleri gerekir.
- Ortaklığın Giderilmesi Davası (İzale-i Şuyu): Eğer taşınmazın paylaşımı konusunda hissedarlar arasında bir anlaşmazlık varsa, ortaklığın giderilmesi davası açılabilir. Bu davada, taşınmazın satılması ya da aynen bölünmesi talep edilebilir. Mahkeme, taşınmazın aynen taksim edilemeyeceği durumlarda, satışına karar vererek satış bedelinin hissedarlar arasında paylaştırılmasını sağlar.
4. Hissedarlar Arasında Özel Sözleşme veya Anlaşmalar
Bazı durumlarda, hissedarlar arasında daha önce yapılmış özel bir sözleşme veya anlaşma olabilir. Örneğin, hissedarlar aralarında, hissenin üçüncü bir kişiye devredilmeden önce birbirlerine devredilmesi gerektiği yönünde bir sözleşme yapmış olabilirler. Bu tür bir anlaşma varsa, bu anlaşma geçerli olacak ve diğer hissedarların rızası alınmadan hisse devri yapılamayacaktır.
5. Aile Konutu Şerhi
Eğer taşınmazda aile konutu şerhi bulunuyorsa, hissedarın eşinin rızası olmadan hisse devri yapılamaz. Bu tür durumlarda, aile konutu niteliğindeki taşınmazın satışı, devri veya ipoteği gibi işlemler için eşin rızası aranır.
6. Sonuç
Bir hissedar, taşınmazdaki hissesini devrederken diğer hissedarların rızası genellikle gerekmez. Ancak, önalım hakkı ya da özel bir sözleşme gibi durumlar bu sürece etkide bulunabilir. Diğer hissedarlar rıza göstermese bile hisse devri yapılabilir, ancak bu durumda önalım hakkının devreye girmesi mümkündür. Hissedarlar arasında anlaşmazlık çıkması durumunda ise izale-i şuyu davası açılabilir.
Bu tür bir süreçte yasal hakların korunması ve süreçlerin sorunsuz ilerlemesi için gayrimenkul hukuku alanında uzman bir avukattan danışmanlık almak faydalı olacaktır.